

30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Anlaşması ile İstanbul, 13 Kasım 1918’de fiilen, 16 Mart 1920’de ise resmi olarak işgal edildi. İtilaf devletleri İstanbul’da bir işgal yönetimi kurarken, askeri birlikler ve resmi daireler kontrol altına alındı. Milli Mücadele güçleri Anadolu’ya silah, cephane ve asker kaçırırken, aynı zamanda işgalcilere ve onlara destek veren Rum çetelerine karşı ‘gayrinizami’ operasyonlar düzenliyorlardı. Mim Mim Grubu ve Karakol Cemiyeti gibi yapılar, bu operasyonların en örgütlü olanları arasındaydı. Beykoz’da İngilizlere yönelik gerçekleştirilen silahlı operasyonlardan birinin detayları, yıllar sonra ABD arşivlerinde ortaya çıktı.
BİR ŞAFAK VAKTİ GELDİLER
ABD raporuna göre, Beykoz’daki Selvi Burnu’nda çalışan Amerikalılar, bu ani baskına tanıklık etti. Gördüklerini Amerikan askeri ataşesine aktaran Amerikalılar, ataşenin raporu üç kopya halinde Washington’a gönderdi. Harp tarihçisi Dr. Erhan Çifci, yıllar sonra bu raporlara ulaştı. 7 Temmuz 1920 tarihli “Türk Milliyetçilerinin Beykoz Baskını” başlıklı raporda, günün olaylarına ilişkin detaylar yer alıyor. Raporda, baskına tanıklık eden Amerikalı Thos. L. Raftery, olayları şu şekilde aktarıyor: “Şafak vakti, 03.30 ile 04.00 arasında Türkler kasabaya (Beykoz) geldiler ve ana caddede ateş etmeye başladılar. Otelden herhangi bir karşı güç görünmüyordu, ancak Türk polis karakolundan birçok kez ateş edildi. Baskın, İngiliz birliklerini 5 bin düzensiz Türk askerinin bulunduğu duyumunu almak için yapılmış gibi görünüyordu. Ancak İngiliz birlikleri, onları sadece kasabanın dışına sürmeye başardı ve yaklaşık bir saat içinde kendi kamplarını çevreleyen tepelere çekildi.”
‘MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİ’
Otelin sahibi, bu kişilerin ‘Mustafa Kemal’in askerleri’ olduğunu belirtti. Ayrıca, bir İngiliz subayının bu baskında kafasının kesildiği bilgisi de verildi. İngiliz tarafının kayıplarına göre, Beykoz’da bir subay ve dört adamı hayatını kaybetti, ayrıca 2 ya da 3 subay ile 21 adamı da Hind kampının etrafındaki bölgedeyken öldürüldü. Ben sadece hapse atılan ve kaçmaya çalışan bir kişinin cesedini gördüm. Türkler yaklaşık 50 kişiydi ve hepsi ayaktaydılar. İyi şekilde silahlanmışlardı. Bellerinde ve omuzlarında cephane kemerleri vardı. Hepsi tüfek taşıyordu. Üniformaları yoktu ama kepleri, Türklerin üniforma keplerine benziyordu. İyi giyinmişlerdi, temiz ve düzenli görünüyorlardı. Bu tür çatışmalar için iyi eğitim aldıkları ve ne yapmaları gerektiğini bildikleri anlaşılıyor.”
BASKINI YAPANLAR MEÇHUL
Hürriyet’e konuşan Dr. Erhan Çifci, “Baskını gerçekleştirenlerin Mim Mim Grubu veya Karakol Cemiyeti olması muhtemel. Raporda isim olmadığı için baskını kimin gerçekleştirdiği tam olarak bilinmiyor” dedi.