Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Meclis Genel Kurulu'nda gerçekleştirilen Milli Eğitim Bakanlığı bütçe görüşmelerinde, iş kazalarında hayatını kaybeden mesleki eğitim öğrencileriyle ilgili tartışmalara yanıt verdi.
Muhalefetin Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) projelerine yönelik eleştirilerini değerlendiren Bakan Tekin, öğrencilerin staj güvenliği adına uygulanan sıkı denetimlerin altını çizdi ve hiçbir öğrencinin hayatının riske atılmadığını, sahadaki her adımın yakından takip edildiğini vurguladı.
Mesleki Eğitim Merkezleri'nden stajyer öğrenci kabul eden 253 bin işletmenin denetlendiğini ve standartlara uymayan 23 bin 253 işletmeyle sözleşmelerin feshedildiğini belirten Bakan Tekin, şu ifadeleri kullandı:
YASAKLAR DÖNEMİ BİTTİ
“Eğitimi her türlü ideolojik prangadan kurtarmaya, insan haklarına dayalı demokratik toplum düzeninin temeli olarak yapılandırmaya devam edeceğiz. Artık kısıtlama ve yasaklar dönemi geride kalmıştır. Vatandaş ile devlet arasındaki kalıcı güven tesis edilmiştir.
YIPRATMA ÇABASI
Mesleki eğitim, Türkiye'nin hem iktisadi hem ahlaki omurgalarından biridir. Bu alandaki birçok tartışmanın arka planında, 28 Şubat’la birlikte zihinlere yerleşen kırılmalar bulunmaktadır. O dönemde katsayı ve imam-hatipler üzerinden mesleki eğitimi dışlayan anlayış, şimdi başka kavramlarla aynı kurumsal yapıları yıpratma çabası içerisindedir. Geçmişte gençlerimizi yüksek öğretimden dışlayan bu zihniyet, günümüzde mesleki eğitimi bir sorun alanı olarak göstererek Türkiye'nin üretim damarını kesmeye çalışmaktadır. Bizim misyonumuz, mesleki eğitimi yeniden güven ve istikrar alanına taşımaktır.
HER ÇOCUK EMANET
Mesleki eğitim ile çocuk işçiliği arasında kesin çizgilerle ayrım yaparak bir düzenleme mevcuttur. İş sağlığı ve iş güvenliği, anayasadan başlayarak yasalarla güvence altına alınmıştır. Bizler de her çocuğumuzun emanet olduğu bilinciyle hareket ederek, onu ucuz iş gücü olarak gören her türlü yaklaşıma, hem hukuki hem vicdani açıdan karşı duruyoruz. Bugün mesleki eğitimde yürütülen çabaları yok sayarak, okulla, atölyeyle, sözleşmeyle yürüyen süreci basit bir şekilde ifade eden bir yaklaşıma sahibiz. Gençlerimizi ucuz iş gücü haline getiriyormuşuz gibi sunulan bu durum gerçekleri ve hukuku göz ardı ediyor. Bizim için esas mesele, bir meslek öğretmekten ziyade, gencin hayat yolculuğunu güvenli ve saygın bir şekilde inşa edebilmektir.”
BAKANLARIMIZLA GURUR DUYUYORUM
“Mesleki eğitimde çocukları işverenin insafına bıraktığımızı, çocuk işçiliğini özendirdiğimizi iddia ediyorsunuz. MESEM'ler üzerinden bize parmak sallarken kendi metinlerinize de parmak sallıyor oluyorsunuz. Bunu söylemek için önce millete dönüp ‘Yıllarca bunu savunduk, ama yanlış şeyleri savunduk’ demeniz gerekiyor. Mesleki eğitim gören öğrencilerin emeğini kriminalize edemezsiniz. Biz sizin yıllardır kâğıt üzerinde dolaştırdığınız modeli kayıtdışılıktan kurtarıp, hukuki bir zemin oluşturduk. Çocuğun emeğini devletin güvencesi altına aldık. Siz geçmişinizle yüzleşmek yerine slogan üretmeyi tercih ediyorsunuz. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kurultayda ‘CHP bizi eskiye döndürmek isteyenlerden arınacak’ dedi. ‘Bizden önceki zihniyet eski zihniyetti, ondan arınıyoruz’ diyorsanız saygı duyuyoruz. Ben ise 2002’den bu yana Milli Eğitim Bakanlığı yapan tüm bakanlarımızla, onların başarılarıyla gurur duyuyorum.”
