38 Kilonun Altı Kritik Eşik

Yayınlanma Tarihi :

Fenomen Nihal Candan’ın hayatını kaybetmesi, Anoreksiya Nervoza hastalığını yeniden gündeme getirdi. Uzman Psikiyatrist Ayhan Akcan, bu rahatsızlık hakkında merak edilenleri GÜNAYDIN okuyucularıyla paylaştı. Akcan, Anoreksiya Nervoza’nın psikolojik bir rahatsızlık olduğunu ve olumsuz düşüncelerle ortaya çıktığını belirterek, “Genellikle kadınlarda görülen bu hastalık, bireylerin kendilerini kilolu hatta obez hissetmesine yol açarak kilo kaybına neden oluyor. 38 kilo kritik bir eşik. Hasta bu sınırın altına düştüğünde yoğun bakım gerektirecek bir durum söz konusu oluyor. Ne yazık ki bu hastalığa yakalananların sadece yüzde 15’inin tedavisi olumlu sonuç veriyor.” ifadelerini kullandı.

KADINLARDA SIK GÖRÜLÜYOR
Uzman Psikiyatrist Ayhan Akcan, “Manken hastalığı” olarak da adlandırılan Anoreksiya Nervoza’nın genellikle kadınlarda görüldüğünü ifade etti. Kilolu olmadıkları halde kendilerini kilolu hisseden hastalar, bu düşüncelerle olumsuz bir döngüye giriyor ve yeme bozuklukları gelişiyor. Hasta hızla kilo kaybetmeye başlasa da bu durumu kabullenmiyor.

PSİKOLOJİK TEDAVİ GEREKİYOR
Hastalığın ilerleyen aşamalarında bireyde depresyon belirtileri görülüyor. Bu süreçte psikolojik destek almayan veya tedaviye başvurmayan hastaların iyileşmesi hayli zorlaşmaktadır. Anoreksiya Nervoza, kadınlarda hormonal dengesizliklere yol açarak adet döngüsünü etkileyebilir; evli olan bireylerin ise evliliklerinde sorunlar yaşamasına neden olabilir.

AŞIRI SPOR YAPMAK DA BELİRTİ
Anoreksiya Nervoza’nın bir diğer belirtisi, hastanın aşırı spor yapma eğilimidir. Kendini kilolu kabul eden birey, bu şekilde sağlığına zarar vermektedir. Ayrıca paranoya ve yoğun kıskançlık da bu hastalığın belirtileri arasında yer alıyor. Hastaların durumu kabullenip mutlaka tedaviye yönelmeleri gerektiği vurgulanıyor; aksi takdirde iyileşme şansları azalıyor.

SADECE YÜZDE 15’İ İYİLEŞİYOR
Hastalığın son aşamalarında bireyler 38 kilonun altına düşmektedir. Bu safhadan itibaren uzman gözetiminde tedavi almak zorunludur. Yoğun bakımda kan tahlillerinin sürekli kontrol edilmesi gerekiyor. Anoreksiya Nervoza ile mücadele eden bireylerin iyileşme oranı oldukça düşük; elde edilen veriler, hastaların yalnızca yüzde 15’inin bu rahatsızlıktan kurtulabildiğini gösteriyor.

‘ANOREKSİYA BASİT BİR YEME SORUNU DEĞİL’
Dünya genelinde milyonlarca bireyi etkileyen yeme bozuklukları, özellikle gençler arasında hızla artan bir problem haline geldi. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, her yıl yaklaşık 9 milyon insan yeme bozukluğu tanısı alıyor. Anoreksiya Nervoza ise bu rahatsızlıklar arasında en ölümcül olanlarından biri. Klinik Psikolog Beste Hasırcı, anoreksiyanın sadece bir beslenme problemi olmadığını, bireyin psikolojik acısını beden üzerinden ifade ettiği derin bir ruhsal çatışmanın dışa vurumu olduğunu belirtmektedir.

Özellikle gelişim çağındaki gençleri hedef alan sosyal medya baskısının, hastalığın yaygınlaşmasında önemli bir rol oynadığı ifade ediliyor. Hasırcı, hastalıkla ilgili şu değerlendirmelerde bulunuyor: “Anoreksiyayı anlamak için sadece yeme davranışlarına değil, bu davranışların arkasındaki kontrol, değersizlik, utanç, stres gibi duygulara da odaklanmak gerekiyor. Yeme bozukluğu, bir hastalıktan çok bir belirtidir; tıpkı ateşin altta yatan enfeksiyonun habercisi olması gibi, anoreksiya da bireyin ruhsal acısını ifade eden bir sinyaldir.”

FİLTRELİ BEDENE SAHİP OLMA BASKISI GENÇLERİ ETKİLİYOR
Hasırcı, ‘kusursuz beden’ algısının gençler üzerinde benlik algısını derinden etkileyen bir baskı oluşturduğunu ifade ediyor. “Sürekli filtrelenmiş görüntülerle karşılaşmak, bireylerin gerçekçi olmayan standartlara göre kendilerini değerlendirmelerine yol açıyor. Sosyal medya, bireyin kendini kontrol etme ve kabul görme ihtiyacını da artırarak, yeme davranışları üzerindeki baskıyı çoğaltıyor.” diye ekliyor.

Basın No:
Warning: Undefined array key "basin_ilanno" in /home/siyasimedyanet/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/single_resmiilanlar.php on line 54