

Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Veysel Umman ve ekibinin gerçekleştirdiği başarılı operasyon sonrasında sağlık durumuna kavuşan Minaz, “Umutlarım tükenmek üzereydi. Ancak doktorlarım sayesinde korkularımı aştım ve bugün sağlığıma kavuştum” ifadelerini kullandı.
Zorlu günlerin ardından yaşadığı mutluluğu ve deneyimini paylaşan Davut Minaz, şu şekilde devam etti: “Diyaliz süreci, hem psikolojik hem de sosyal olarak beni fazlasıyla zorladı. Haftanın üç günü, dört saat boyunca diyalize girmek genç bir birey için son derece zordu. Dışarı çıkamıyordum ve diyaliz sonrası nöbet geçiriyordum. Bu hastaneye geldikten sonra hayatım değişti.”
‘ŞU AN BIRAKSALAR KOŞABİLECEĞİMİ HİSSEDİYORUM’
Ameliyat sonrası kendisini çok iyi hissettiğini vurgulayan Minaz, “Nakil öncesi korkunç rüyalar görüyordum. Psikolojim alt üst olmuştu ve hayatımı kaybedeceğim korkusuyla yaşıyordum. Başım dönüyor, yere düşüyordum. Şimdi bırakın, koşacak gibi hissediyorum. Organ bağışı sayesinde hayata yeniden bağlandım. Nakil ekibinde emeği geçen tüm hocalarıma teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
‘AMELİYAT EDİN, ÇOCUĞUMU KURTARIN’
Oğluna teşhis konulduğunda yaşadığı zorlukları anlatan baba İdris Minaz, “Dört ay önce hastalığı öğrendik. Gittiğimiz her yerde kan ve idrar tahlilleri yapıldı. Sadece diyaliz önerildi. Diyaliz sürecinde çocuğum giderek zayıfladı. Oğlum korktu fakat ben ‘asla korkma’ dedim. ‘Beni ameliyat edin, çocuğumu kurtarın’ dedim. Nakilden sonra adeta 10 yıl gençleştim. Çocuğum için yaşıyorum, o da benim için yaşayacak. Bu süreçte babasından bir parça aldığını bilerek onu koruyacaktır” diye ifade etti.
‘NADİR GÖRÜLEN BİR HIZLA İLERLEMİŞ’
Nakil ameliyatını gerçekleştiren Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Veysel Umman, Minaz’daki böbrek yetmezliğinin nadir görülen bir hızla ilerlediğini belirterek şunları söyledi: “Genel olarak böbrek yetmezliği, ileri yaşlarda görülür. Ancak bazı bağışıklık sistemi hastalıkları, enfeksiyonlar veya doğuştan gelen problemler, çocuklarda hızlı ilerleyişlere neden olabiliyor. Hastamızda da ‘fokal segmenter glomerüloskleroz’ adı verilen bir hasar sonucu böbrek fonksiyonları hızla kaybolmuş ve diyalize girmek zorunda kalmıştı.”
‘HASTA UMUDUNU YİTİRMİŞTİ’
Hastanın ilk değerlendirmelerindeki genel durumu hakkında bilgi veren Doç. Dr. Umman, “Davut bize geldiğinde çok halsizdi, enerjisi düşüktü ve yaklaşık 45 kiloydu. Psikolojik olarak da yılgın bir haldeydi, kendine bakım yapmayı bırakmıştı. Ancak süreç hakkında bilgi verdikten sonra umutlandı ve motivasyonu arttı” dedi. Nakil ameliyatlarında alıcı ve verici ameliyatlarının aynı anda planlanıp gerçekleştirildiğini hatırlatan Umman, “Koordineli bir şekilde süren bu ameliyatlar genellikle 5-7 saat sürüyor. Burada böbreğin çıkarılıp hemen nakledilmesi kritik bir öneme sahip” ifadelerini kullandı.
‘NAKLİ ERTELEMEMEK HAYATİ ÖNEMDE’
Zayıf ve beslenmesi yetersiz hastalarda nakil sürecinin zorlu geçtiğini vurgulayan Umman, nakil sürecini ertelememek gerektiğinin altını çizerek şu bilgileri paylaştı: “40 kiloluk bir kişiye böbrek yerleştirmek zor olabilir. Kilosu düşük ve yeterince beslenmeyen bir hastada birçok sorunla karşılaşabiliyoruz. Hem operasyon açısından hem de sonrası için, zayıf ve yetersiz beslenen hastaların iyileşmesi genellikle zaman alıyor. Dolayısıyla, nakli ertelemek değil, mümkün olan en erken zamanda yapmak hayati önem taşıyor. Dünyada da eğilim, nakilin son evre böbrek yetmezliği gelişmeden, kişi bu kiloları vermeden ve metabolik açıdan çökmeden yapılması yönündedir.”
DAVUT MİNAZ: NAKİL OLMAK İSTEYENLER KORKMASIN
Böbrek yetmezliğiyle mücadele eden hastalara seslenen Minaz, “Nakil oldum, çok mutluyum. Hayatım değişti ve daha da değişeceğini düşünüyorum. Sadece ilaçlarımı düzenli kullanacağım. Nakil olmak isteyenlere diyorum ki; korkmayın. Çok mutlu bir hayat sizi bekliyor. Dinlendikten ve ilaçlarımı aldıktan sonra iyi hissedersem çalışacağım. Şu an bile çalışmak istiyorum ama hocalarım buna henüz izin vermiyor” dedi.
Verici olduktan sonra sağlığının yerinde olduğunu belirten İdris Minaz ise duygularını şu şekilde ifade etti: “Ben ameliyattan sonra 3 günde taburcu oldum. Şu an takip sürecindeyiz. Doktorlarım çalışabilirsin dediğinde, aynı işime dönebilirim. Bu nedenle insanlar sevdikleri için verici olmaktan korkmasın” şeklinde konuştu.
Erken teşhisin önemine dikkat çeken Doç. Dr. Veysel Umman, “Böbrek hasarını erken evrede fark edip son aşamaya gelmeden müdahale etmek gerekir. Nakil gereken hastalar, devlet veya özel, tüm organ nakli merkezlerine ücretsiz başvurabilir. Zaman kaybetmeden bilgi alıb süreci başlatmalısınız” ifadelerini kullandı.