

Mourinho'nun planlı cinayet iddiaları!
Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, gerçekleştirilen basın toplantısında özellikle Portekiz kampının tartışmalı geçtiğini dile getirdi. Bu konudaki yorumlarınız nedir?
Spor bilimi tüm verileri sunuyor. Artık her futbolcunun performansı ölçülebiliyor. Başkan'ın bu konudaki açıklamaları, elindeki verilere dayanıyor. Ancak sezon performansına baktığınızda, saha içindeki veriler, en yakın rakipten kötü değil. Sprint sayısı, koşu mesafesi ve ikili mücadele sayıları eşit durumda. Çalışmamış bir takım bu rakamları da ortaya koyamaz. Laktat testi sonuçları 10-15 seviyelerindeyse ciddi bir sorun vardır. Fakat bu testler yapıldığında takım her 3 günde bir maç oynadı ve neredeyse hiç dinlenme fırsatı bulamadı. Sonuçların bu şekilde olmasının nedenleri arasında bu durum yer alıyor. Ortadan bir değerlendirme yapıyorum, çünkü bilgi kısıtlı. Sonuçta elimizde Tedesco'nun “Fred'in vücudu bitmiş durumda” ifadesi mevcut. Bu, dikkate değer bir tespit. Mourinho ve ekibi şu an zor bir durumda. Bugün bulundukları konuma bakıldığında, bunun adı 'planlı cinayet' olabilir.
BASKI VE ÖFKE AZALDI, HUZUR GERİ GELMELİ
Fenerbahçe'de bugün çok önemli bir toplantı gerçekleşiyor. Aziz Yıldırım, Ali Koç ve Sadettin Saran'ın aynı çatı altında bulunması bekleniyor. Alınacak kararlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Divan Kurulu ve önümüzdeki hafta yapılacak olağanüstü kongrede üyelerin, Sadettin Saran'ın arkasında durmasını bekliyorum. Eylül kongresindeki atmosfer “Ne olursa olsun, Ali Koç gitsin” biçimindeydi. Saran'ın göreve gelmesiyle, camianın üzerindeki baskı ve öfkenin azaldığı gözlemleniyor. Yeni yönetime bir süre tanınması gerektiği düşünülüyor; “Şampiyonluk olmazsa” gibi bir bıçak altında olmadığımız da söylenebilir. Sadettin Saran'ın, “Kimse Sadettinci olmayacak, Fenerbahçeli olacak” yaklaşımı, kulübün uzun zamandır aradığı huzuru geri getirebilir. İki eski başkanın bu toplantıda bu durumu dikkate alması gerektiği aşikâr. Aksi durumda yeni bir kongre planı olabilir.
YENİ KADRO DIŞI KARARI HEDEFTEN UZAKLAŞTIRIR
Fenerbahçe'de Samandıra'ya huzurun gelmesi için başka oyuncuların kadro dışı bırakılması gerekir mi?
Kadro dışı kalmak huzur sağlamaz. Mutluluk, kazanmaktan geliyor. Kadronun birbirine güvenmesi ve birlikte hareket edebilmesi için maç kazanılması şart. Aksi takdirde tüm oyuncular birbirine dönebilir ve biri diğerini suçlayarak sorunlardan kurtulmaya çalışabilir. İki kadro dışı, bu bahanelerin ortadan kalkmasına ve odaklanmaya yardım edebilir. Eğer takım, Tedesco'yu seviyor ve ona inanıyorsa, bu durum vücut dillerine ve performanslarına da yansır. İki günde bir maç temposunda, her oyuncuya ihtiyaç vardır. Bunu gönderip, diğerini satmakla bu iş toparlanamaz. Eğer başka kadro dışı kararları alınırsa, bilin ki hedeflerden de uzaklaşılmış demektir.
SADETTİN SARAN ARTIK DİREKSİYONA GEÇTİ!
Başkan Saran, Tedesco ve Devin Özek ile devam edeceklerini ancak başarı odaklı olduklarını açıkladı. Bu açıklamalardan ne çıkarmalıyız?
Çok net bir mesaj veriyor. “Sizin yanınızdayım, fakat iyi iş çıkarın” demek istiyor kısaca. Sadettin Saran bu kararla tüm riski üstlendi. Ali Koç’un eleştirilen tercihleriyle yola devam ederek, kendine olan güvenini de göstermiş oldu. Kendine özgü bir tarzı var. Diğer iki eski başkandan farklı olarak futbolcularla daha yakın bir ilişki kuruyor, onlara sarılıyor. Bu samimiyet, çevrede güven aşılıyor. Saran, maçları oyuncuların kazanacağına inanıyor. Bu geçiş döneminde hepsine “Ben sizinleyim” mesajını veriyor. Yani, direksiyonda artık kendisi de var.



