

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) internet sitesinde yayımlanan verilere göre, merkez üssü Sındırgı ilçesi olan 6.1 büyüklüğündeki bir sarsıntı meydana geldi. İstanbul ve İzmir'in de içinde bulunduğu, Marmara ile Ege bölgelerinin birçok ilinde hissedilen bu deprem, vatandaşlarda kaygı yarattı. Depremin 5.99 kilometre derinlikte gerçekleştiği açıklandı. Deprem uzmanları, bu durumla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundular.
NACİ GÖRÜR: HASARLI YAPILARDAN UZAK DURUN
Prof. Dr. Naci Görür, depremin ardından yaptığı açıklamada, “Aktaş-Sındırgı/Balıkesir’de bir deprem yaşandı. Bu bölge bir grabenin (Gediz) K horstudur. Bu horst parça parça olmaya devam ediyor. Zaten, üzerinde KKD grabenlerin oluştuğu bir horst (Gördes, Demirci, Selendi, Uşak) var. Bu nedenle hasarlı evlerden kesinlikle uzak durun.” ifadelerini kullandı.
“30 İLE 40 KİLOMETRELİK ALANDA KIRILMA GÖRÜLÜYOR”
Jeofizik Y. Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda şunları belirtti: “Sındırgı'daki yapı yıkımı için eşit değer 6.2'dir. Ancak önceki deprem sebebiyle yapılar aşınmış durumda, bu yüzden yıkım eşiği düşmüştür. Bu deprem, muhtemelen Sındırgı ile beraber gelen ve kırığın kesişim yerinde olmuştur. Artçı depremler en az 2-3 ay sürebilir. Bu deprem sonrası daha büyük bir depremin meydana gelip gelmeyeceğini söylemek bilimsel olarak mümkün değil. Sındırgı'daki deprem 6 Şubat'taki diğer büyük depremler için herhangi bir tetikleme yapmaz. 6.1 büyüklüğündeki depremin henüz kırık düzlemi ile ilgili çalışmalar tamamlanmamışken, Sındırgı kırığının güneydoğuya doğru genişlediği görünmektedir. Önceki depremde yaklaşık 15-20 km'lik bir kırık oluşmuştu ve bu depremin ardından yine 15-18 km'lik bir alan daha kırılmış durumda, yani toplamda 30-40 kilometrelik bir alanın kırıldığı tahmin ediliyor.”
“İZMİR KIRIĞI KIRILIRSA BÜYÜK BİR FELAKET OLUR”
“İzmir'den birçok soru alıyorum.” diyen Ercan, “İzmir'deki yıkıcı deprem için en çok beklediğimiz yer, İzmir çukurunun kuzey kıyısında bulunan İzmir kırığıdır. Eğer burada bir deprem meydana gelirse, özellikle Bornova Ovası'nda büyük bir felaket yaşanabilir. Aynı zamanda Bayraklı, Karşıyaka, Alaybey ve Çiğli bölgelerinde ciddi etkiler gözlemlenecektir. Bu nedenle, bu bölgelerde acilen yer yapısı güvenlik belgelerinin, jeofizik ve inşaat mühendisleri tarafından düzenlenip tapuya işlenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde İzmir ve Türkiye için olumsuz bir gelecekle karşı karşıya kalabiliriz.” açıklamasını yaptı.
PROF. DR. SÖZBİLİR: DEPREM FIRTINASI YAŞANABİLİR
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, merkez üssü Balıkesir'in Sındırgı ilçesi olan 6.1 büyüklüğündeki depremle ilgili, “Büyük ihtimalle 10 Ağustos'taki deprem sonrası belirlediğimiz bu yeni faylar tetiklendi. Bu faylar, jeotermal akışkanları kapsayan yapılar olduğunda, 5 büyüklüğüne kadar artçı depremler olabilir ve deprem fırtınası yaşanabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
“10 AĞUSTOS DEPREMİ SONRASINDA YENİ FAYLAR TETİKLENDİ”
Sözbilir, yaptığı yazılı açıklamada, saat 22.48'de gerçekleşen depremin, 10 Ağustos'taki 6.1 büyüklüğündeki depremin dış merkezine çok yakın olduğunu vurguladı. Sındırgı'nın güneyinde 10 Ağustos depremi sonrası yürüttükleri arazi çalışmalarında, yıkıcı depremler oluşturma potansiyeline sahip yeni faylar haritaladıklarını kaydeden Sözbilir, “Büyük ihtimalle 10 Ağustos depremi sonrası tespit ettiğimiz bu yeni faylar tetiklendi. Bu tür faylar, jeotermal akışkanları kapsarken 5 büyüklüğüne kadar artçı depremler gerçekleşebilir ve bir deprem fırtınası yaşanabilir. Bu nedenlerle hasarlı yapılara girilmemesi ve yetkililerin uyarılarına harfiyen uyulması büyük önem taşımaktadır.” şeklinde açıklamada bulundu.



