

İnşaat mühendisleri odası eski başkanı ve Türkiye Deprem Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Gökçe, deprem kabinleri hakkında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
‘YAYGIN KULLANIM YERİ YOK’
Cemal Gökçe, “Deprem kabinleri hayat kurtarır mı?” sorusuna, “Korku insanları harekete geçirir diye bir söz var. Deprem kabinleri de bu psikolojiden kaynaklı olarak ortaya çıktı. Gözlemlenen deprem manzaraları çok yıkıcı; birçok yapı yıkılıyor ve sayısız insan hayatını kaybediyor. Bu durum, yapıların güvenli olmadığını düşündürerek insanların kaygısını artırıyor” şeklinde yanıt verdi. Gökçe, “Deprem doğa olayı ama korku ticari kazanca dönüşebiliyor. Bu yüzden deprem kabinlerine bu gözle bakıyorum. Bu kabinlerin yaygın bir kullanım şansı yok ve kullanılmasının doğru olduğunu düşünmüyorum.” ifadelerini kullandı.
‘KORKU, DEPREMDEN DAHA TEHLİKELİ’
Deprem anında kabin içine girme imkanının bulunmadığını da ileri süren Gökçe, şu açıklamaları yaptı:
“Büyük bir depremde yürüyemezsiniz; olduğunuz yerde kalmalı ve kendinizi korumalısınız. O anda kabine gitmek mümkün olmaz. Sarsıntı sonrasında hızla evden çıkmalısınız. Ne yapacaksınız, sürekli kabinin yanında mı bekleyeceksiniz? Bu korku, depremin kendisinden daha tehlikeli. Dolayısıyla, deprem kabinlerinin sağlıklı bir çözüm olmadığını düşünüyorum.”
DEPREM KABİNLERİ BİNALARI RİSKE ATIYOR MU?
Çelik gibi ağır malzemeden imal edilen deprem kabinlerinin, binaların dengesi üzerinde olumsuz etkiler yaratıp yaratmadığını sorgulayan Gökçe, şunları belirtti:
“Eviniz ne kadar ağırsa, deprem kuvvetleri de o kadar fazla etkiler. Eğer siz ve komşularınız evinizi ağır eşyalarla doldurduysanız, deprem kuvvetleri daha büyük etki yapacaktır. Düşünün, bir binada birden fazla dairede deprem kabinleri varsa bina daha ağırlaşacak ve deprem etkisi artacak. Bu tür kabinler, deprem sırasında binanın hasar görmesine ve hatta yıkılmasına neden olabilir.”
DEPREM KABİNLERİ ALT KATTAKİLERİ TEHLİKEYE ATARIYOR MU?
Gökçe, deprem kabinlerinin alt katta yaşayanları riske attığını vurgulayarak şöyle devam etti:
“Eğer yapınız ağırsa, deprem kuvvetlerinin etkisi de artar. Az hasar ile atlatılabilecek bir yapı, kabinin ağırlığı yüzünden ciddi zarar görebilir. Yani bina yükünü artırarak komşuları da tehlikeye atıyorsunuz.”
Kadıköy’de yaşayan Pınar Tunca, 115 bin lira karşılığında deprem kabini yaptırmak istedi. Ancak kabinin iskeleti apartman merdivenlerinden geçmeyecek şekilde olduğu için kesilerek monte edildi. Çıkış kapısı yerine cam pencere takılması önerilen Tunca, firma yetkililerinin iletişim kurmadığını belirterek, “Gözlemlediğim bir şeyden kaçınılmadıysa, daha fazlasının ne olduğunu düşünmek bile istemiyorum. Deprem kabini cam kapı olamaz. İnsanların korkularını kullanarak bu tür ‘ölüm kabinleri’ üretmeleri çok yanlış” dedi.