Yozgat'ta yaşayan 94 yaşındaki Ali Gül, ileri yaşıyla nazaran dinç görünümüyle çevresindeki insanları hayran bırakıyor. Küçük yaştan itibaren çalışarak hayatını sürdüren Gül, bu özverisinin karşılığını Allah'ın kendisine verdiğini vurguluyor. “Neyi canım çektiyse yedim” diyerek yaşam biçimini özetliyor.
Evinde, çatısında keklikler ve rengarenk çiçekler bulunan bir bahçeye sahip olan Gül, bu bahçede geçirdiği zamanı sevgiyle anlatıyor. Çiçeklerini sulayıp bakımlarını yaptıktan sonra etrafı süpürüyor ve kuşlarının bakımını üstleniyor. Hayat hikayesini de paylaşan Gül, “Babamın evinden bir kat yatakla ayrıldım. Ticaretle uğraşmaya başladım. Gece gündüz çalıştım. Hiç kimseye muhtaç olmadım. Neye uzandıysam, Allah bana güç verdi. Zarar etmedim” ifadelerini kullanıyor.
“Tereyağ, Kaymak Yerim. Yoğurtsuz Yemek Yemem”
Açık fikirliliği ve beslenme alışkanlıklarıyla dikkat çeken Gül, “Tereyağ, kaymak yerim. Yoğurtsuz yemek yemem. Dünyada ne iyiyse onu yedim. Başkası başka şeyler yerken ben en lezzetli yemekleri tercih ettim. Eğer şimdi imkanım olsaydı, İskender kebabı yerim. Paça çorbası içerim. Kimseye muhtaç olmuyorum.” 
Cenabı Allah bana her şeyi dört dörtlük vermiştir, bunu inkar etmem. Bu bahçemi 35 yıl önce yaptım. Allah bana akıl verdi, bu terası kurdum. Çocuklarımı da kendi başıma yetiştirdim, hiç kimseye muhtaç etmedim. Anneleri 4 yıl önce vefat etti. Çocuklarım yanımda olsun.” diye ekliyor. 
Ali Gül’ün yeğeni Yusuf Gül, “Amcamın yaşamı oldukça güzel ve düzgündür. Bol mekan, bol içer. Kendini asla kısıtlamaz. Organik beslenir; yoğurt, süt, ayran, bal, tereyağı tüketir. Her türlü sebze ve meyveyi yer. Ticaretle uğraştı ve asla zarar etmedi” şeklinde konuştu.
