İtirazın İptali Dava Açma Süresi Ne Zaman Başlar? İtirazın İptali Davası Hangi Mahkemede Açılır?

Bir alacak envanterine yönelik gerçekleştirilen hukuki itiraz, durumu belirsizliğe sürükleyen önemli bir aşamayı temsil eder. Bu itiraz ile birlikte artık konu sadece tarafların beyanlarıyla sınırlı kalmaz; yazılı deliller ve mahkemeye yansıyan taleplerle şekillenir. Artık taraflardan birinin alacağını kanıtlamak, diğerinin ise itirazını sürdürmek için yargı önünde adım atması gerekmektedir. Bu nedenle itirazın iptali dava açma süresi ne zaman başlar ve hangi mahkemede açılır gibi sorular gündeme gelmektedir.

İtirazın İptali Dava Açma Süresi Ne Zaman Başlar?

İtirazın iptali davası, ilamsız takip yoluyla başlatılan bir icra takibine borçlunun yasal süresi içinde itiraz etmesi durumunda açılmaktadır. Alacaklı, bu itirazla birlikte takibin durması dolayısıyla alacağını ispatlamak için mahkemeye başvurmaktadır. Bu dava türü, icra hukukundan çıkarak genel mahkeme sürecine dönüşen bir aşamayı temsil eder.

Dava açma süresi, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 yıl olarak belirlenmiştir. Yani, itirazın iptali davası açmak isteyen kişi, tebliğ tarihini takip eden 12 ay içinde davasını açmalıdır. Bu süre hak düşürücü niteliktedir; dolayısıyla süresi içinde dava açılmadığı takdirde, itiraz kesinleşmiş sayılır ve alacaklı artık o icra dosyası üzerinden takibe devam edemez.

Sürenin başlangıcı her zaman borçlunun itiraz ettiği tarih değil, itirazın alacaklıya tebliğ edildiği gün olarak kabul edilmektedir. Bu ayrım oldukça belirgindir çünkü alacaklı itirazdan haberdar olmadan süre işlemeye başlamaz. Bu nedenle, alacaklının takibi sürdürmek istemesi durumunda, itirazın kendisine ulaştığı tarihi dikkatle takip etmesi gerekir.

İtirazın İptali Davası Hangi Mahkemede Açılır?

İtirazın iptali davası, esas itibarıyla bir alacak davasıdır ve bu nedenle genel görevli mahkemelerde görülmektedir. Dava, temel olarak Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmaktadır. Ancak davanın konusunun parasal sınırı Türk hukuk sisteminde belirli bir miktarın altında ise, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olabilir. Görevli mahkemenin tayini, dava konusunun içeriğine ve miktarına bağlı olarak belirlenmektedir.

Yetkili mahkeme ise borçlunun yerleşim yeri mahkemesidir. Borçlunun ikametgâh adresi esas alınır ve dava bu yer mahkemesinde açılır. Eğer taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunuyorsa ve bu sözleşmede yetkili mahkeme açıkça belirtilmişse, dava o mahkemede de açılabilir. Aksi takdirde, genel yetki kuralı geçerli olacaktır.