Gebelik takibi Lüleburgaz'da özel bir hastanede gerçekleştirilen anne adayı T. Z., 32. haftasında yaşadığı bir sağlık sorunu nedeniyle ilgili hastaneye başvurdu. Yapılan muayenede yüksek tansiyon teşhisi konulan anne, doğumun daha güvenli bir şekilde yapılabilmesi için üniversite hastanesine sevk edildi. Burada, doğum tarihi belirlemek üzere bir heyetin toplanacağı kendisine bildirildi.
Ancak bir hafta sonra sancıları başlayan T. Z., tekrar takibini gerçekleştiren doktora gitmek istedi. Fakat tatilde olduğu ve kendisinin rahatsız edilmemesi gerektiği açıklandı. Bunun üzerine T. Z., acil durumlara müdahale eden doktora ulaşılamayınca, 3 cm'lik açıklığa ve sancılarına rağmen, icapçı doktor tarafından kendi imkânlarıyla üniversite hastanesine sevk edildi. Ambulans hizmeti sağlanmadığı için T. Z. ve eşi E. Z., yaklaşık 80 kilometre mesafedeki üniversite hastanesine kendi araçlarıyla gitmek zorunda kaldılar. Üniversite Hastanesi'nde herhangi bir sancı izleme cihazına bağlanmadan 'karın ağrısı' teşhisiyle bir servis odasına alınan anne, doğumu ayakta ve o odada gerçekleştirmek zorunda kaldı. Daha sonra odaya gelen doktorun müdahalesi sırasında bebek elinden kayıp düştü. T. Z., doğumun ardından bebeğini hiç göremediğini ve ertesi gün kayıtlara 'ölü doğum' olarak geçtiğini iddia etti. Kayıtlara göre bebeğin akciğer problemi olduğu belirtilirken, anne T. Z. bu durumu ölüm raporunda ilk kez öğrendi.
Gebelik takibi Lüleburgaz'da özel bir hastanede gerçekleştirilen anne adayı T. Z., 32. haftasında yaşadığı bir sağlık sorunu nedeniyle ilgili hastaneye başvurdu. Yapılan muayenede yüksek tansiyon teşhisi konulan anne, doğumun daha güvenli bir şekilde yapılabilmesi için üniversite hastanesine sevk edildi. Burada, doğum tarihi belirlemek üzere bir heyetin toplanacağı kendisine bildirildi. Ancak bir hafta sonra sancıları başlayan […]
