Yılmaz, Küçükçekmece'deki Zeynebiye Camii Açılışı ve Revak Alanı Temel Açma Töreni'ndeki konuşmasında, İslam kültürü ve medeniyetinin yaşamın cami ile başladığını ve camilerin etrafında geliştiğini dile getirdi.
Camilerin ibadet yerleri olmanın ötesinde, eğitim, istişare, dayanışma ve sosyal hizmet gibi işlevlerle toplumsal gelişim üzerinde önemli bir rol oynadığını vurgulayan Yılmaz, cami inşa etmenin inanç yaşamını güçlendirmenin yanı sıra toplumsal bütünlüğü koruma konusunda da önemli katkı sağladığını belirtti.
Yılmaz, camilerin kültürel merkezlerle bir arada düzenlendiğinde dini yaşamın yanı sıra kültürel, eğitsel ve sosyal faaliyetlerin de gerçekleştirildiği çok yönlü mekanlar haline dönüştüğünü ifade ederek, “İstanbul, yedi tepesinden minareleri ile göğe uzanan, kubbeleri ile duaya karışan bir şehirdir. Zeynebiye Camii'nin tamamlanmasıyla bu kadim siluete, Küçükçekmece'den yeni bir mana halkası eklenmiş oldu. Uzun yıllardır Türkiye'deki Caferi toplumunun dini, kültürel ve sosyal merkezi olarak bilinen eski Zeynebiye Camii, 1978 yılında mütevazi imkanlarla inşa edilmiştir.” şeklinde konuştu.
Caminin ilk başta 40 kişilik olarak yapıldığını hatırlatan Yılmaz, “Fiziki büyüklükler ile mana anlamındaki büyüklük farklıdır. İlkleri gerçekleştirenler, kısıtlı imkanlarla çalışanlar her zaman büyük bir öneme sahiptir. O gün o 40 kişilik camiyi inşa edenlere buradan teşekkürlerimizi iletiyoruz.” dedi.
Caminin isminin, Kerbela olayından sonra İslam toplumuna direniş, sabır ve gerçek bilincini kazandıran Hazreti Zeyneb'ten alındığını söyleyen Yılmaz, caminin kısa sürede Caferi vatandaşların buluşma noktası haline geldiğini ifade etti. “Kadınların olmadığı bir toplumun tam anlamıyla ilerlemesi ve insani değerleri yaşatması mümkün değildir. Eğer ülke olarak iyi bir noktaya gideceksek, bunu kadın ve erkek olarak birlikte başaracağız. Bu anlamda, bu güzel camimizin Hazreti Zeyneb adına isimlendirilmesi son derece değerlidir.” dedi.
Caminin inşa süreci hakkında da bilgiler veren Yılmaz, “Hangi dönemde olursa olsun, kim yapmış olursa olsun, hayırlı işlere katkıda bulunan herkese teşekkür ederiz. Özellikle camilerimizin, ibadet mekanlarımızın siyasetten ve siyasi tartışmalardan uzak tutulmasının son derece önemli olduğunu vurgulamak isterim.” ifadesinde bulundu.
Yılmaz, Türkiye'deki 86 milyon vatandaşın hangi mezhepten olursa olsun birinci sınıf vatandaş olduğunu dile getirerek, “Kerbela denildiğinde kalbi yanan, Hz. Hüseyin anılınca 'ah' eden her Müslümana düşen görev, Kerbela'yı doğru okumak ve anlamaktır. Yeni Kerbelalar yaşamamak için birliğimize ve beraberliğimize sahip çıkmak, hakkın ve hakikatin yolunda olmaktır.” açıklamalarında bulundu.
Son dönemde dünyada yaşanan çatışmaların, zalimliklerin ve adaletsizliklerin arttığını belirten Yılmaz, “Ne Yezidler ne de Kerbelalar maalesef azalıyor. Bugün de aynı olayları farklı adlarla yaşıyoruz. Bugün Netanyahu hükümeti, Yezid'in geleneklerini sürdürmeye devam ediyor. Bugünkü koşullarda Yezid'in yaptıklarını gerçekleştirdiğini görmemiz gerekiyor. Güç, merhameti bastırdığında ve vicdanı geçersiz kıldığında Kerbelalar maalesef yeniden yaşanıyor. Gazze'deki çocukların gözyaşında, masumların sessizliğinde, insanlığın vicdanı bir kez daha imtihan ediliyor. Gazze'deki soykırım, insanlığın vicdanında derin bir yara açmıştır; Gazze bugün, mazlumların sesiyle dünyaya adalet diye haykıran bir Kerbela'dır.” şeklinde konuştu.
Filistinlilerin yanında sonuna kadar durmaya devam edeceğiz
Yılmaz, “Kerbela, bugünkü şartlarda adalet arayışımızın en önemli dayanaklarından biridir. Bu acı tablolar karşısında insanlığın sesi olabilmek büyük bir sorumluluktur. 86 milyon milletimizin, Filistinli mazlumlarla atan kalbini temsil eden Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, hayatının her döneminde bu sorumluluğu hakkıyla taşıyan bir lider olarak, zulmün karşısında adaletin, susturulmaya çalışılan mazlumların her platformda gür sesi olmuştur, olmaya da devam edecektir.” açıklamasında bulundu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin yoğun diplomatik çabaları sonucunda Gazze'de ateşkesin sağlandığını ve insani yardımların bölgeye ulaşabildiğini söyleyen Yılmaz, “Sağlanan ateşkesin sürdürülmesi ve kalıcı bir çözüme giden yolun açılmasını içtenlikle umut ediyoruz. O günü görünceye kadar mazlum ve haklı Filistinlilerin yanında sonuna kadar durmaya devam edeceğiz.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Terörsüz bir Türkiye hedefinin en kısa sürede gerçekleşmesini temenni ediyoruz
Yılmaz, Türkiye'nin hem haklı hem de güçlü bir şekilde mazlumların haklarını sonuna kadar savunacağını belirterek, “Bugün Türkiye, hem sınır ötesinde barışın tesisine katkı sağlamakta hem de içeride birlik ve istikrarını güçlendirmektedir. Fesih kararı almış olan terör örgütü bugün itibarıyla bazı açıklamalar yaparak yeni adımlar atıyor, bu olumlu bir ilerlemi göstermektedir. Bu sürecin bu anlayışla devam etmesini diliyoruz.” dedi.
Meclis'in bu konuda kurduğu bir komisyon bulunduğunu belirten Yılmaz, “Terörden arınmış bir Türkiye, terörden arınmış bir bölge, kaynaklarımızın kalkınmamız için ve insanlarımız için çok daha etkili bir şekilde kullanılması demektir. Terörün olmadığı bir Türkiye, demokratik standartlarımızın yükselmesi açısından çok daha uygun bir ortam oluşturacaktır. Önümüzdeki süreçte tüm farklılıklarıyla milletimizin birliğinin, beraberliğinin ve kardeşliğinin güçlendiği bir dönem yaşanmasını içtenlikle diliyorum. Türkiye Yüzyılı'nı kardeşliğin, adaletin, refahın ve huzurun yüzyılı haline getirmeye kararlıyız.” diye konuştu.
Yılmaz, herkesin inancına saygı gösterdiklerini, devletin herkesin inancını en rahat şekilde yaşayabileceği bir ortam sağlamak üzere çaba gösterdiğini ifade ederek, “Hiç kimse bir başkasını asimile etmeye, zorla kendisine benzetmeye çalışmasın. Herkes özgür bir ortamda inancını yaşayabilmelidir.” şeklinde ekledi.
Törende, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanvekili Nuri Aslan ve Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz de konuşma yaptı. Konuşmalardan sonra protokol üyeleri Revnak Alanı'na ilk kazma ve kürekleri vurarak temsili temel açma gerçekleştirdi. Törene milletvekilleri, belediye başkanları, kaymakamlar, siyasi parti il başkanları, vakıf ve dernek başkanları, yurt dışından dini kurum temsilcileri ve birçok vatandaş da katıldı.
