reklam
reklam
DOLAR41,9349% -0.02
EURO48,8931% 0.18
STERLIN56,0487% 0.33
FRANG52,6763% -0.11
ALTIN5.443,97% -1,83
BITCOIN115.454,822.632
reklam

Pembe Köşk’teki Koltuğun Sırrı

Yayınlanma Tarihi : Google News
Pembe Köşk’teki Koltuğun Sırrı
reklam

İnönü Vakfı, Türkiye’nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün evi Pembe Köşk’te özel bir sergi düzenliyor. Filiz Gencer’in küratörlüğünde “Mavilim’den Yunus Emre Oratoryosu’na, Cumhuriyet’in Başkentinde Müziğin Serüveni” adlı sergi, açılışıyla birlikte ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Bu sergi, Osmanlı’dan devralınan kültürel mirasın Cumhuriyet’e aktarılması sürecini ele alarak, Atatürk’ün ulusal müziği evrensel düzeye ulaştırma çabalarını gözler önüne seriyor. Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde izlenen müzik ve sanat politikalarıyla birlikte, bu alanda yapılan düzenlemeler, etkinlikler ve katkıda bulunan önemli kişiler tanıtılıyor. İnönü Vakfı Başkanı ve İnönü’nün kızı Özden Toker’in ev sahipliği yaptığı sergi, sanat ve siyaset dünyasından birçok önemli ismi bir araya getirerek büyük ilgi topladı.

İsmet İnönü’ye Özel

Sergide ayrıca aileye ait özel eşyaların da sergilendiği görüldü. Bu eşyalar arasında en dikkat çekeni, İsmet Paşa ve eşi Mevhibe İnönü’nün 1930’lu yıllarda Cebeci’deki Konservatuvar Binası’nda klasik müzik konserleri dinlemek için kullandıkları berjer koltuklar oldu. Bu tarihi koltuğun 1929 yılına kadar uzanan ilginç bir hikâyesi bulunuyor. Tarihi Musiki Muallim Mektebi binası, 1929'dan itibaren Ankara'nın önde gelen konser mekanlarından biri haline geldi. Burada düzenlenen konserlerin en sık takipçileri ise İsmet Paşa ve ailesiydi. İsmet Paşa, her iki kulağında da otoskleroza bağlı işitme kaybı nedeniyle rahat bir şekilde konserleri izleyebilmesi için 1930'larda kendisi için özel bir koltuk yaptırılmıştı.

İki Yanında Hoparlör

1980'li yıllarda bina Mamak Belediyesi’ne devredildi ve içerik eşyalar Hacettepe Üniversitesi’nin Beşevler’deki yeni konservatuar binasına gönderildi. Eşyalar arasında İsmet Paşa ve Mevhibe Hanım’ın özel koltukları da yer almaktaydı. Depo yıllar sonra, o dönemde Konservatuar Müdürlüğü de yapan Prof. Dr. Erol Belgin tarafından açıldı. Her iki yanında hoparlör bulunan deri koltuğun sol kolçağı üzerinde, mekanik bağlantı ile çalışan akustik bir fan yer alıyordu. Bu fan, ses titreşimlerini berjer koltuğun yan taraflarına yerleştirilen ses toplayıcıları aracılığıyla 30-40 dB’lik bir amplifikasyon ile her iki kulağa iletmeyi sağlıyordu. Koltuğun yanındaki bir düğmeye basıldığında bu sistem devreye giriyor ve İsmet Paşa müziği rahatça dinleyebiliyordu.

‘Kadrolu Seyirci’

Hayatı boyunca sanata ve klasik müziğe ilgi duyan İnönü, ailesini ve çevresini de müzikle ilgilenmeye teşvik ediyordu. Batı müziğini insanların ancak çok dinleyerek sevebileceği inancıyla her fırsatta konserlere ve hatta konser provalarına gitmeye özen göstermiştir. Bir gazeteci tarafından kendisine “kadrolu seyirci” lakabı takılmıştır.

Saygun’un Diploması

1948 yılında İnönü Sanat Armağanı yarışmasında müzik kategorisinde “Yunus Emre Oratoryosu” ile kazanan besteci Ahmet Adnan Saygun’a verilen diploma da ilk kez sergilendi. “Yunus Emre Oratoryosu”, İnönü Sanat Armağanı’nı müzik dalında alan ilk ve son eser olma özelliğini taşıyor.

reklam

YORUM YAP