reklam
reklam
DOLAR41,9895% 0.04
EURO48,8631% 0.25
STERLIN55,5372% 0.19
FRANG52,5063% 0.08
ALTIN5.322,20% 0,41
BITCOIN111.054,62-1.901
reklam

Prof. Dr. Pampal'dan Önemli Açıklamalar: Depremler Devam Edecek

Yayınlanma Tarihi : Google News
Prof. Dr. Pampal'dan Önemli Açıklamalar: Depremler Devam Edecek
reklam

Prof. Dr. Süleyman Pampal, Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremin 'Simav Fay Zonu' üzerinde gerçekleştiğini belirtti. Pampal, “Depremler, Simav Fay Zonu’nun batı ucunda bulunan Sındırgı Fayı üzerinde meydana geliyor. Bu bölge, Akhisar-Bigadiç-Sındırgı üçgeninde yer alıyor. Fay sistemi doğuya doğru Simav ve Afyon'a kadar uzanmakta ve oldukça aktif bir bölge. Genellikle 6 ila 7 büyüklüğünde depremler üretiyor. Bu bölgede yaşanan hareketlilik birkaç ayla sınırlı değil. 23 Nisan’da İstanbul'da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremden bu yana bölge oldukça hareketli. Ege Denizi'nde yılın başında yaşanan deprem fırtınalarının benzeri, şimdi karada Sındırgı çevresinde yaşanıyor” şeklinde konuştu.

'JEOTERMAL ZENGİNLİK'

Batı Anadolu'nun kabuk yapısının ince olduğuna dikkat çeken Pampal, “Bu bölge hem jeotermal olarak zengin, sıcak su ve buhar kaynakları bol. Buradan jeotermal enerji üretiyoruz. Dolayısıyla buranın önemi büyük. Ancak bu suyun sıcak olmasının nedeni nedir? Aktif faylar. Fay, yağışla gelen suyu derine bırakıyor ve sular yarıklardan aşağı iniyor. Aşağıda magma yüzeye oldukça yakın, 15-20 kilometre derinlikte. Magmanın sıcaklığıyla ısınıp yüzeye çıkmak istiyor. Bu da kabuğu zorluyor. Magmanın zorlaması, sıcak su ve buharların hareketliliği, bu depremlerin sıklığı, deprem fırtınalarının ortaya çıkmasında etkili olmaktadır” dedi.

Deprem Görüntüsü

'DEVAM EDECEK DEPREMLER'

Pampal, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü'nün bölgeye ilişkin yayımladığı yeni raporun bulunduğunu ifade ederek, “Bölgenin kabuk yapısı ve alttaki magmanın faaliyetleri ile ilgili önemli bir çalışma yapıldı. Burada magma odalarının kabuğa doğru yükseldiği, zayıf yerleri zorladığı açıkça gözlemleniyor. Bu durum, Ege Denizi'nde ve Sındırgı civarında meydana gelen depremlerin volkanik magmatik kökenli bir mekanizmayla doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor. Bu nedenle benzer depremlerin devam etmesi bekleniyor. Batı Anadolu, Türkiye'nin en çok deprem olan bölgelerinden biri. Alp-Himalaya deprem kuşağının en tehlikeli bölgesi; Ege Denizi ve iki tarafında Türkiye ile Yunanistan yer almakta. Depremlerimiz, Helen Yayı ve Kıbrıs Yayı'nın dışında meydana gelen, Girit-Rodos hattındaki derinliği 60-70 kilometre olan depremlerdir” dedi.

'ARTÇI DEPREMLERİN SAYISI 14-15 BİNİ BULABİLİR'

Pampal, Sındırgı çevresinde yıkıcı bir deprem beklemediklerini belirterek, “Artçıların sayısı 14-15 bini bulabilir, ancak büyük bir deprem beklemiyoruz. Sadece Akhisar-Bigadiç arasındaki Gelenbe Fayı, daha büyük bir deprem üretebilir. Son depremde 15-20 vatandaşımız camdan atlayarak yaralandı. Bu durum, bilginin davranışa dönüşmediğini gösteriyor. Teorik olarak her şey doğru ama uygulamada sorunlar mevcut. Depreme hazırlık sadece evrakla değil, bilinç ve uygulamayla sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.

'İSTANBUL'U ETKİLEMEYECEK'

Depremlerin İstanbul'daki fay hattıyla bağlantısının olmadığını söyleyen Pampal, “Sındırgı'daki depremler İstanbul'u etkilemeyecek. İstanbul'u etkileyen fay, Marmara Denizi içindeki Orta Marmara Fayı'dır. Bu fay, kırılmak için yeterli enerji biriktirmiş durumda; ancak bu iki bölge arasında bir tetikleme etkisi yoktur. Türkiye'de deprem tehlikesinden muaf hiçbir alan yoktur. Önemli olan, riskleri azaltmak. Depreme dayanıklı şehirler inşa etmek, mevcut yapıları güçlendirmek ve kentsel dönüşümü hızlandırmak zorundayız” dedi.

reklam

YORUM YAP