Kültür, sanat ve eğlencenin merkezinde yer alan D&R, Gece Yarısı Kütüphanesi ile kitap tutkunlarına eşsiz bir deneyim sundu. Kitapların büyülü dünyasını gecenin karanlığına taşıyan bu etkinlik, ilk kez D&R Bağdat Caddesi mağazasında biyolog, nörobilim uzmanı ve yazar Sinan Canan ile gerçekleştirildi. Gece saatlerinde sadece kitap severlerin girişine açık olan mağaza, loş ışıklar, tütsü kokuları ve sıcak kahve ile farklı bir okuma atmosferi yaratmayı başardı. Sinan Canan, katılımcıların yoğun ilgisiyle karşılaştığı gecede, tüm soruları yanıtladı ve kitaplarını imzaladı.
“Profesyonel Meraklıyım: Merak Ettiğim Şeyleri Öğrenmeye Gayret Ediyorum”
Dinleyicilere kendisini tanıtırken samimi bir tutum sergileyen Canan, “Ne iş yaptığımı sorduklarında profesyonel meraklıyım diyorum. Gerçekten merak ettiğim şeyleri öğrenmeye gayret ediyorum ve her bulduğumu anlatıyorum. Biyoloji, tıp, fizyoloji ve psikoloji eğitimlerinden geçtim fakat bunları geleneksel bir meslek olarak benimsemedim. Hayatımı okuma ve anlatma üzerine inşa ettim. Burada da merak ettiklerinizin yanıtlarını vermek için bulunuyorum” şeklinde konuştu.
“Kitaplara Kaçtığım Yer Her Zaman Benim İçin Daha Gerçek”
Küçük yaşlarından itibaren kitaplarla olan bağını anlatan Canan, “Kitaplar özellikle bilim kurgu ve fantezi kurgu romanlarıyla başladı benim hikayem. Kitaplarda kaçtığım o yer her zaman benim için daha gerçek oldu. Gerçek hayatta karşılaştığımız zorluklardan kaçmak, kitaplarla buluşmak bana her zaman kolay geldi” dedi. Babası kuyumcu olduğu için yıllarca dükkanda çalışmak zorunda kaldığını paylaşan Canan, bu süreçte kitaptan vazgeçmediğini belirtti: “Dükkanlarımızın 4-5 şubesi vardı. Ben babama uzak bir şubede çalışıyordum. Çünkü aynı şubede olduğumda kitap okuyamıyordum. Onun olmadığı şubede gizlice kitap okuma şansım oluyordu” ifadelerini kullandı.
“Okumak İnsan Edebinin Anahtarı”
Söyleşisinde edebin tanımına özel bir vurgu yapan Canan, merhum Teoman Duralı Hoca'nın tanımını aktardı: “Edeb, duyguların aklın kontrolünde olması halidir. Duygular aklın denetiminden çıkarsa buna edepsizlik deriz. Hikayeniz ve anlam çerçeveniz, duygularınızı ve dürtülerinizi kontrol edebilir olmalı. Bu, sizi medeni, kibar, nezaketli bir insan olarak koruyacaktır. Böyle bir akıl ancak sürekli ve dengeli bir beslenme ile ortaya çıkabiliyor. Okumak, bu yüzden insan edebinin anahtarıdır. Evde bir kütüphane olmamasını düşünemiyorum. Evde yemek masası, oturma grubu, muhabbet yeri ve belki bir kahve sehpası olabilir, ama mutlaka küçük de olsa bir kütüphane bulunmalı.”
“Hayatım Boyunca Yapmak İstediğim İki Şeyi Biliyordum”
Konuşmasındaki en büyük engelin çocukluğunda aldığı tepkiler olduğunu belirten Canan, “Okulda susturuluyordum, evde de. Okulda sopa yediğim günler oldu. Sürekli konuşanlar arasında adım yer alıyordu. Kenara konan çarpı sayısı kadar tokat yiyordum. Konuşmanın kötü ve yaramazlık belirtisi olduğu algısıyla büyüdüm. Bu deneyimlerden yola çıkarak hayatımda iki hedef belirledim: 'Bir okuyayım, kimse bana engel olmasın; iki sürekli konuşayım, kimse beni susturmasın.' On beş yıl kadar önce bu hedefle yola çıktım ve o günden beri dışarıda gezip bir şeyler anlatmaya çalışıyorum. Hayatım boyunca iki şey yapmak istediğimi biliyordum: okumak ve anlatmak.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
