İstanbul Tarım ve Orman İl Müdürü Suat Parıldar, son yıllarda şehirde tarımsal üretimden yaşam alanlarına kadar yayılan kahverengi kokarcalar ile ilgili yürütülen mücadele çalışmalarını paylaştı. 2017 yılında Gürcistan üzerinden Türkiye’ye giriş yapan ve neredeyse 300 tarımsal üründe zarar verebilen bu istilacı türün İstanbul’da 2020 yılından itibaren etkili olduğunu ifade eden Parıldar, “Kokarcayla mücadelede mekanik, biyoteknik, biyolojik ve kimyasal yöntemleri entegre bir şekilde uyguluyoruz. Kış döneminde vatandaşlarımız, gördükleri kokarcaları imha ederek bu çabalara katkıda bulunabilirler” dedi. Parıldar, Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen projelerde feromon tuzaklarından biyolojik mücadele için kullanılan Samuray Arısı salımına kadar çeşitli yöntemlerin devreye alındığını ve 2026 yılına kadar İstanbul’daki kokarca popülasyonunu kontrol altına almayı planladıklarını belirtti.
'300’E YAKIN TARIMSAL ÜRÜNDE ZARAR YAPABİLEN, SOKUCU EMİCİ BİR ZARARLI TÜR'
İstanbul Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar, “Kahverengi kokarca, 2017 yılında ülkemize dahil olan bir zararlı tür. Gürcistan'dan Karadeniz bölgesine giriş yaptığı yıl Doğu Asya kökenli olan bu istilacı tür, İstanbul’da 2020-2021 döneminden itibaren popülasyonunu izlemeye başladığımız bir zararlı. 300’e yakın tarımsal üründe zarar oluşturabilen, sokucu emici bir zararlı. Bu zararlı sadece tarımsal alanlarda değil, kent alanlarında da zarar veriyor. Girişinin ya da yayılmasının önlenmesi için yoğun bir çalışma içerisindeyiz” dedi.
Parıldar, “Bu zararlı ile baş etmek için tek bir yöntemi uygulamak yeterli değil. İlk olarak mekanik ve fiziksel mücadele yöntemleri kullanıyoruz. Biyoteknik ve biyolojik mücadele yöntemleriyle birlikte, gerektiğinde kimyasal yöntemlere de başvurmak durumundayız. Yurt dışından gelen ürünlerde de zirai karantina çalışmaları yürütüyoruz. Bu zararlı, kış dönemini 'kışlak' bölgelerde geçiriyor. Vatandaşlarımız bu alanlarda kokarca gördüklerinde toplayıp imha ederlerse, yaz döneminde işimiz büyük ölçüde kolaylaşır. Feromon tuzaklarla zararlıları çekip imha ettiğimiz biyoteknik mücadele yöntemimiz de mevcut. Bakanlıktan aldığımız 400 feromon kiti ile bölgesel popülasyonu izlemekteyiz” diye ekledi.
'BU KIŞ DÖNEMİ BİZİM İÇİN KRİTİK BİR DÖNEM'
Parıldar, “Bu zararlı ile mücadele, sadece tarımsal alanlarla sınırlı değil. Bu nedenle sivil toplum kuruluşları, belediyeler ve sağlık kurumları ile toplantılar gerçekleştirdik. İstanbul İl Müdürlüğü olarak 3 yıllık 'Kahverengi Kokarca ile Mücadele Eylem Planı' geliştirdik. Bu planı muhtarlıklara ve çiftçilere ulaştırmak için çalışmalar yürütüyoruz. Bu zararlı kış dönemini kent alanlarında geçiriyor ve buralarda yapılacak ilaçlamaların 'biyosidal' yani halk sağlığı onaylı ilaçlarla yapılması gerekiyor. En etkili yöntemlerden biri mekanik-fiziksel mücadele. Özellikle eylül ile mart ayları arasında bu böcekler kışlak alanlarda toplanıyor. Vatandaşlarımız, gördüklerinde basit yöntemlerle toplayıp kapalı kutuya koyarlarsa, yaz döneminde doğaya bırakılacak 200-250 zararlıyı önlemiş olurlar. Bu kış dönemi bizim için kritik bir dönem. Vatandaşlarımızdan bu konuda destek bekliyoruz” şeklinde konuştu.
'2024 YILINDA 5 BİN, 2025 YILINDA DA 10 BİN ADET SAMURAY ARISINI DOĞAYA SALDIK'
Parıldar, “Biyolojik mücadele de gerçekleştiriyoruz. Tarımsal araştırma enstitülerimiz, Samuray Arısı'nı üretti. 2024 yılında İstanbul’da 5 bin, 2025 yılında ise 10 bin adet Samuray Arısı doğaya saldık. Samuray Arısı, kokarcanın yumurtası içine kendi yumurtasını bırakarak, kokarcanın popülasyonunu azaltıyor. Bu şekilde doğal dengeyi kurmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. İstanbul İl Müdürlüğü olarak, Bakanımız İbrahim Yumaklı’nın liderliğinde geçen yıl sonunu 13 vilayetimizin valileriyle, sağlık ve çevre bakanlıkları ile birlikte kahverengi kokarca ile ilgili toplantılar gerçekleştirdik. 2025 Şubat ayında, Valimiz ve Vali Yardımcımız başkanlığında, üniversiteler ve kamu kurumlarıyla birlikte 3 yıllık bir eylem planı hazırlandı” ifadelerini kullandı.
