

Singapur’da düzenlenen Dünya Para Yüzme Şampiyonası'nda 50 ve 100 metre serbest, 100 metre kelebek, 200 metre bireysel karışık ve 100 metre sırtüstü kategorilerinde dünya şampiyonu olan Defne Kurt, havuzdan 5 altın madalya çıkararak Türk spor tarihinde bir ilke imza attı. Yüzme milli takımına 12 yaşında seçilen Defne, 2023 yılında geçirdiği trafik kazasına kadar çok sayıda başarı elde etmiş bir sporcuydu. Kaza sonrası omurgasında kırıklar oluşmuştu ve felç kalmaması mucize olarak değerlendirildi. Geçirdiği operasyonların ardından artık hayatına engelli olarak devam edeceğini öğrendi. Ancak kısa zamanda yeniden havuza döndü ve yüzme sporuna kaldığı yerden devam etti. Onun bu azmi Türkiye’ye en büyük sportif başarılarından birini yaşatırken, çocuklara da örnek oldu. Kurt, başarılarını ve bu başarının çocuklara olan etkilerini şöyle anlattı:
“Suyla 1 yaşımda babamın beni havuza atmasıyla tanıştım. Yüzme sporuna ise 9 yaşımda Türkiye Spor Yazarlığı Derneği’nin (TSYD) yaz okulunda başladım. Uzun süre orada yüzdüm. TSYD’deki hocalar beni keşfetti. 12 yaşımda milli takıma girince de Galatasaray’a geçtim. Çok sayıda Türkiye rekoru kırdım. 
‘Bir Daha Yüzebileceğimi Hiç Düşünmemiştim’
Ama 2023 yılında hayatımda her şeyin değiştiği bir trafik kazası yaşadım. Üniversitede 3’üncü sınıfta psikoloji okuyordum. Felç kalmanın kıyısından döndüğüm, sinirlerimin harap olduğu bu kazadan sonra omurgama 8 platin takıldı ve bir daha yüzebileceğimi hiç düşünmedim. Çok ağrılı ve ruhsal olarak zorlu bir dönemdi. Ancak o dönemi bir şekilde aştım ve yeniden havuza döndüm. Artık engelli bir sporcuydum. Bacaklarım ve belimde rahatsızlıklar olduğu için bu şekilde yüzmek ve antrenman yapmak zordu. Eskiden günde 5-6 kilometre antrenman yaparken, şu an maksimum 2-3 kilometre yüzüyorum. Kara antrenmanlarım da değişti. Platinler sinirlere baskı yaptığı için daha yumuşak hareketlerle çalışabiliyorum. 
Kazanın ardından yaklaşık 12 saat süren bir ameliyattan çıktım ve iyileşmem 1,5 yıl sürdü. Hastanede geçirdiğim günler çok zordu. Suya yeniden girmek benim için en büyük adımdı. Kaza sonrası öğrencilik de zorlu geçti. Eskiden koşarak çıktığım yokuşlu yol artık zorlu bir engel haline gelmişti. Korse kullandığım halde derste uzun süre oturmak bile çok rahatsız ediciydi. Bu koşullar altında son yılımı tamamlayıp mezun oldum. Üniversitede psikoloji okumak, iyileşme sürecimde ruhsal olarak toparlanmama ve güçlenmeme çok katkı sağladı. Ayağa kalkmamda psikolojinin önemi çok büyük. Yüksek lisans ve sonrasında mesleğimi yapmayı düşünüyorum.” 
‘Onların Sevgisi İtici Güç Olacak’
– Madalyalarını alıp mezun olduğu okula giden Defne Kurt, “Dünya şampiyonasında aldığım 5 altın madalya büyük bir sevinç ve gurur yaşattı; ancak sonrasında çocuklardan aldığım mektuplar ve mesajlar bana daha büyük bir mutluluk verdi. Mezun olduğum ortaokuldan öğrenciler resimler çizip verdi. ‘Hiç yılmayıp hep çalıştığın için tebrikler’, ‘Hiçbir engel seni durduramaz’ yazan resimler ve mektuplar aldım. Onlara ilham olmak, ışık tutmak, sevgilerini gözlerinde görmek ve ‘Ben de senin gibi olmak istiyorum’ demeleri, onlara örnek olmak beni madalyalardan daha çok mutlu etti. Böyle hissedeceğimi tahmin etmiyordum ama gerçekten çocukların başarımı örnek almaları ve sevgileri madalyadan daha kıymetliymiş. Filenin Sultanları’nın elde ettiği başarıların çocuklar arasında voleybola olan ilgiyi ne kadar artırdığını son yıllarda görüyoruz. Ben de pes etmeden elde ettiğim başarılarla çocuklara ışık olmak istiyorum. Temmuz ayındaki Avrupa Şampiyonası’nda ve 2028 olimpiyatlarında çocukların bu sevgisi benim için itici güç olacak” dedi. 
‘5 Altın Madalya Beklemiyordum’
– Dünya Para Yüzme Şampiyonası’ndaki başarısının kendisini bile şaşırttığını belirten Defne Kurt, “Çok çalıştım, çok iyi motive oldum; ancak 5 altın madalyayı ben de beklemiyordum. Kaza sonrası ‘Bir daha yüzmeyeceğim’ dediğim dönem ile madalyaların geldiği zaman dilimi çok kısa görünebilir; ancak ben çocukluğumdan beri yüzüyorum ve çok başarılı olduğum uzun bir dönem vardı. Oturmuş bir kas hafızam var ve vücudum ne yapması gerektiğini biliyor. Tecrübeli olunca benim önce ayağa kalkmam, pes etmeyip çalışmam yeterli oldu. Kaza sonrası yaklaşık bir buçuk senelik iyileşme sürecimde böyle bir başarı yakalayabileceğimi aklımın ucundan bile geçmemişti” diye konuştu. 




