Adnan Oktar suç örgütü, 1990'lı yıllarda ikna yöntemleri, kazançları ve şantajlarıyla ülke gündeminde uzun süre yer aldı. Ancak bu örgüt, kendi içinde büyük bir ayrılıkla karşılaştı; Oktar'dan ayrılan bir grup, kendilerine “Kızıl İmamcılar” adını verdi. Ayrılıkla birlikte sert suçlamalar da gündeme geldi. Oktar yanlıları, “Kızıl İmamcılar”ı çeşitli yasa dışı faaliyetlerle itham ederken, grup uzun bir süre polisin takibinde kaldı. 1998 yılında grubun liderlerinden biri olan Kızıl İmam lakaplı Serhan Timuçin Çevik de gözaltına alındı. Devlet Güvenlik Mahkemelerinde yapılan yargılamaların ardından serbest bırakılan Kızıl İmamcılar uzun bir süre ortadan kayboldular. Çevik ise yaklaşık 25 yıl boyunca sessizliğini korudu.
Bu Defa Hak Arayışı İçin İfade Verdi
Serhan Timuçin Çevik, 27 yıl sonra yeniden gündeme geldi, ancak bu seferki konu, örgütle ilgili değil; kendi kardeşine ait bir otomobilin çalınmasıydı. İstanbul’a gelerek polise ifade veren Çevik, şu açıklamalarda bulundu: “Amerika’da yaşıyorum. Annem Semra Çevik’in vekaleti bende. Onunla ilgili her işi ben yapıyorum. Anneme ait otomobile 1 Ekim’de bir ceza geldi. Bu otomobil uzun zaman boyunca kullanılmadığı için 26 Ekim’de annemin evine geldim. Apartman otoparkında aracın yerinde olmadığını fark ettim. Annem huzurevinde kaldığı için otomobilin durumundan haberi yok. Otomobili çalan şahıs veya şahısların yakalanması durumunda davacı ve şikayetçiyim.”
Adnan Oktar suç örgütü, 1990'lı yıllarda ikna yöntemleri, kazançları ve şantajlarıyla ülke gündeminde uzun süre yer aldı. Ancak bu örgüt, kendi içinde büyük bir ayrılıkla karşılaştı; Oktar'dan ayrılan bir grup, kendilerine “Kızıl İmamcılar” adını verdi. Ayrılıkla birlikte sert suçlamalar da gündeme geldi. Oktar yanlıları, “Kızıl İmamcılar”ı çeşitli yasa dışı faaliyetlerle itham ederken, grup uzun bir […]
