Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2026 yılı bütçe görüşmeleri sonrasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Deprem bölgesinin yeniden ihyasının en önemli öncelik olduğunu vurgulayan Şimşek, 2025 fiyatlarıyla bugüne dek 3,6 trilyon lira, yani 90 milyar doların üzerinde bütçeden tahakkuk bazlı harcama yapıldığını belirtti.
Şimşek, Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası bölgede her türlü önlemi aldıklarını ifade ederek, “Mücbir sebep haline ilişkin yasa geçen sene değiştirildi ve uzatıldı. Tüm uzatma imkanlarını kullandık, bu nedenle 30 Kasım'da sona erecek. Ancak, depremden etkilenenler, durumlarını kanıtladıkları takdirde mücbir hal sona erse bile yararlanacaklardır. Ayrıca teminat konusunda 250 bin liralık şartı kaldırdık.” dedi.
“VERGİSİNİ ÖDEMEYENİ ÖDÜLLENDİRECEK DÜZENLEMEYİ DOĞRU BULMUYORUZ”
Milletvekillerinin vergi affı ile ilgili sorularını yanıtlayan Şimşek, “Geçmiş dönemlerde yapılan düzenlemelerde genellikle vergi asıllarında herhangi bir indirim veya silinme olmadı. Sadece gecikme faizleri ve zamları enflasyon oranında güncellendi. Yapılandırmanın vergi uyumunu bozduğu oldukça açıktır. Eğer mükellef durumunu kanıtlayarak zorda olduğunu gösterirse, memnuniyetle taksitlendirme yaparız. Bu anlamda yapılandırma zor durumda olan herkese açıktır. Ancak yasal düzenleme gündemimizde bulunmamaktadır. Vergisini zamanında ödemeyeni ödüllendiren bir düzenlemeyi doğru bulmuyoruz.” şeklinde konuştu.
“EMEK YOĞUN SEKTÖRLERDE İLAVE TEDBİRLER ALACAĞIZ”
Şimşek, tekstil, mobilya, deri, konfeksiyon, ayakkabı gibi emek yoğun sektörlerde bazı sıkıntıların olduğunu da bildiklerini belirtti. Bu sıkıntıları göz ardı etmeyeceklerini vurgulayan Şimşek, “Emek yoğun sektörlerin zorluklarını değerlendiriyoruz. İlave tedbirler alacağız. Üretimimizi ve istihdamımızı en güçlü şekilde desteklemeye devam edeceğiz.” dedi.
Ekonomi programına ilişkin yaptığı değerlendirmelerde Şimşek, “Bütçe açığı yüzde 5,1'den geçen sene 4,7'ye geriledi. Bu sene de büyük ihtimalle yüzde 3,5-3,6 civarında olacak. Yani bütçe açığı düşüyor. Program çalışıyor. Cari açık endişe kaynağı olmaktan çıktı. Program başarılı olmasaydı, kredi derecelendirme kuruluşları niçin notumuzu artırsın? Bu yıl birçok şokla karşı karşıya kaldık ama buna rağmen program dayanıklı olduğunu kanıtladı.” şeklinde ifade etti.
Şimşek, dezenflasyonun devam ettiğini, mali disiplini sağladıklarını ve sürdürülebilir cari dengenin mevcut olduğunu, kur korumalı mevduattan çıkışın tamamlandığını da belirtti.
“2,5 yılda 4 bin 567 firma konkordato başvurusunda bulundu”
Reel sektörde dünya genelinde benzer sıkıntılar yaşandığını belirten Şimşek, yaklaşık 2,5 yılda 4 bin 567 firmanın konkordato başvurusu yaptığını ifade etti. Şimşek, bu firmaların ciro, ihracat ve istihdamdaki paylarını şöyle açıkladı: “Bu firmaların cirodaki payı yüzde 0,89, ihracattaki payı yüzde 0,85, istihdamdaki payı yüzde 0,73. Konkordato ilanı iflas anlamına gelmiyor. Mahkemelerin normalde yaşama şansı olan firmalara bu imkanı sunması gerekir.” dedi.
Şimşek, Eylül 2025 itibarıyla karşılıksız çek oranının mevcut çeklere oranının yüzde 2,8 olduğuna ve bu oranın son 12 yıllık ortalamanın üzerinde olduğunu da sözlerine ekledi.
Finansmana erişimi kolaylaştırıcı adımlar atıldığını belirten Şimşek, Eximbank'ın bu yıl ihracatçılara 53 milyar dolar kredi vereceğini ve bunların önemli bir kısmının neredeyse yüzde 50 faiz sübvansiyonu içerdiğini kaydetti.
“Benden sermayeci çıkmaz”
Vergi harcamalarını düşürdüklerine değinen Şimşek, 2026 yılında vergi harcamalarının 1 trilyon 92 milyar lirasının asgari ücretin vergi dışı bırakılmasından kaynaklanacağını belirtti. Şimşek, “Asgari ücrete vergi mi istiyorsunuz? Vergi harcamalarının üçte biri asgari ücretin vergi dışı bırakılmasından kaynaklanıyor.” dedi.
Şimşek, yatırım, üretim ve ihracat teşvikleri için bu harcamaların yapıldığını, engelli bireyler ve dezavantajlı grupların desteklenmesi için ayrılan payın yaklaşık 265 milyar lira olduğunu, çiftçilere yönelik payların ise 262 milyar lira olduğunu aktardı. Ayrıca, çiftçilerin vermiş olduğu yükleri de gündeme getirerek, vergilerin artırılmasına dair eleştirilerde bulundu.
Bakan Şimşek, “Benden burjuva sermayeci çıkartamazsınız, bu mümkün değil. Kurumlar vergisini 5 puan artıran benim, bankaların vergisini yüzde 20'den yüzde 30'a çıkaran benim.” diyerek, mevcut vergi politikalarını savundu.
“Basit usulde kalması gerekenlere her türlü kolaylığı yapmaya açığız”
Şimşek, geçmişte “ücretler enflasyona neden oluyor” açıklamasının yanlış anlaşıldığını ve bütçe açığının enflasyon yaratabileceğini ifade etti. Yüksek alkollü içkilerdeki ÖTV oranlarına ilişkin eleştirileri de yanıtlayan Şimşek, bu ürünlerden elde edilen vergi oranının toplamda yüzde 56,5'e kadar ulaştığını belirtti.
Şimşek, haksız rekabetin önüne geçilmeye çalışıldığını, otomatik olarak basit usulden gerçek usule geçilmediğini kaydederek, gerçek anlamda basit usulde kalması gerekenlere her türlü kolaylığı sağlamaya açık olduklarını belirtti.
“Ne kronik hastalığım ne de yakın takip gerektiren bir hastalığım var”
Şimşek, 2025'te alacakları gelir vergisi tutarının 2,8 trilyon lira olacağını ve bu miktarın uluslararası karşılaştırmalara göre düşük düzeyde olduğunu ifade etti. Asgari ücrete kadar olan bütün ücretleri vergi dışı tuttuklarını dile getiren Şimşek, “Bu vergi dilimlerini niye artırmıyorsunuz?” sorusuna, “Yeniden değerleme oranında artırdık ve artırmaya devam edeceğiz.” yanıtını verdi.
Şimşek, çalışanların emeklerinin karşılığını alması için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini ifade ederken, “500 bin sosyal konut” projesinin önemine dikkati çekti ve destekleyeceklerini belirtti. Bu konutlar için kira bedelinin, gerçek durumlarına göre belirleneceğini de vurguladı.
Son olarak, iddialara yanıt veren Şimşek, “Benim şu anda ne kronik hastalığım ne de yakın takip gerektiren bir hastalığım var. Ülkeme hizmet dışında hiçbir düşüncem olmadı.” dedi. Görüşmelerin ardından 2026 yılı bütçesine ilişkin raporlar kabul edildi.
