reklam
reklam
DOLAR42,2187% 0.26
EURO48,9008% 0.34
STERLIN55,5041% 0.11
FRANG52,4262% 0.35
ALTIN5.424,90% 0,66
BITCOIN100.234,12-3.079
reklam

80 Yıl Aradan Sonra Yapılan Kazılarla Tarihin Sıfırı Nitelendi: Kesin Kanıtlar Bulundu

Yayınlanma Tarihi : Google News
80 Yıl Aradan Sonra Yapılan Kazılarla Tarihin Sıfırı Nitelendi: Kesin Kanıtlar Bulundu
reklam

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın “Geleceğe Miras” projesi kapsamında Bahçeli Roma Havuzu'nda gerçekleştirilen kazı çalışmaları, Aksaray Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Osman Doğanay liderliğinde devam ediyor. M.S. 2. yüzyılda, Hadrian ve Trajan dönemlerinde inşa edilen bu yapının, uzun zamandır Antik Tyana kentine içme suyu sağladığı düşünülüyordu. Ancak, 2025 yılı çalışmaları Roma Havuzu'nun sağlık ile ilişkili bir merkez olduğunu ortaya koydu.
Prof. Dr. Osman Doğanay, yürütülen çalışmalar hakkında bilgi vererek, “Tyana Antik Kenti sınırları içinde 2025 yılında Bakanlığımızın Geleceğe Miras Projesi kapsamında iki buçuk ay süren bir çalışma yaptık. Bu süreçte önemli bilgilere ulaştık. En önemlisi, bu havuzun Tiyana Antik Kenti'ne su getiren bir yapı olmasının yanı sıra, önemli bir suyla tedavi merkezinin bulunduğu kanıtlandı” dedi.
ASKLEPİOS KÜLTÜ VE ŞİFA MERKEZİ KANITLARI

Yapılan kazılar sırasında Asklepios kültüne ait buluntular, havuzun tıbbi ve dini bir işlev barındırdığını ortaya koydu. Doğanay, bu buluntuların önemine değinerek, “Kazılar sırasında bulduğumuz en önemli eser, sağlıkla ilişkilendirilen tanrı Asklepios'a ait bir sunak. Sunakta bulunan yılan figürleri ve heykel parçaları, buranın bir tedavi merkezi olduğuna dair açık kanıtlar sunuyor. Ayrıca doğu cephesindeki kalıntılar, Asklepios'a adanmış bir tapınak ya da kült merkezi olduğunu kesinleştiriyor” ifadelerini kullandı.

Geçmişte sadece içme suyu sağladığı düşünülen bu havuzun artık “şifalı sularla tedavi yapılan bir tapınak kompleksi” olarak değerlendirildiğini belirten Doğanay, kazılarda ele geçirilen bir kitabenin yapının Marcus Aurelius ve Commodus dönemine ait olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı. Prof. Dr. Doğanay, “Bu kitabe, Marcus Aurelius ve Commodus'un adının geçmesiyle yapının tarihini netleştirirken, inşa sürecinin M.S. 177-180 yılları arasında tamamlandığını gösteriyor” dedi.

Bahçeli Roma Havuzu'ndaki kazılar, Niğde tarihi açısından olduğu kadar Kapadokya arkeolojisi açısından da büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Doğanay, “Bu yılki kazılar, Kapadokya ve Niğde tarihi açısından çok önemli bir bulguya işaret ediyor. Artık kesin olarak biliyoruz ki burası suyla tedavi yapılan bir yer. Yaklaşık 80 yıl aradan sonra gerçekleştirilen kazılar sayesinde bu bilgiler ilk kez bilimsel olarak teyit edildi” şeklinde konuştu.
Kazıların 2026 yılında da devam edeceğini belirten Doğanay, alanın mimari dokusunun ortaya çıkarılacağını ve sürecin ardından turizme kazandırılacağını ifade etti. “Önümüzdeki yıl yapacağımız çalışmalar ile Roma Havuzu'nun çevresindeki kompleksleri de gün yüzüne çıkaracağız. Yapılacak çevre düzenlemeleriyle buranın ziyaretçilere açık bir arkeolojik sağlık merkezi olarak turizme kazandırılması hedefleniyor. Kazıların genişlemesi sayesinde sürpriz eserlere ulaşacağımızı düşünüyoruz. Antik dönemde bu tür tedavi merkezleri oldukça fazla ziyaretçi çekiyordu, ziyaretçiler burada adaklar adar ve sunular bırakırdı. Bu nedenle kazılar ilerledikçe daha fazla kalıntıya ulaşacağımıza eminiz” dedi.

reklam

YORUM YAP