Zevk Veren Acı!

Kemer’de düzenlenen Corendon Tahtalı Run to Sky etkinliğini izlemek için bulundum. 11. kez gerçekleştirilen bu organizasyonu ilk defa yerinde takip etme fırsatım oldu. 25 yılı aşkın gazetecilik geçmişimdeki en ilginç deneyimlerden biri olarak anmam abartı olmaz. Ultra trail konusunda tecrübem var, dolayısıyla bu alana aşinayım. Fakat denizden başlayıp dağda bitmesi, Tahtalı Run to Sky’ı benzersiz kılıyor. Zira dünyada bunun bir eşi yok. İşte bu durum, ekstrem spor meraklısı beni fazlasıyla cezbetti. Çıralı’daki başlangıç noktasından yola çıkarak 2365 metre rakımda yükselen Tahtalı Dağı’na teleferikle çıktım. 2000 metre irtifadan sonra, yaşam belirtileri neredeyse yok denecek kadar azdı.

FIRTINA TOKAT GİBİ ÇARPTI

Kel bir tepe üstünde, bitki örtüsü bile yoktu. Zirvede koşullar oldukça sertti. Hızı saatte 70 kilometreye kadar ulaşan fırtına, yüzüme tokat gibi çarpıyordu. Bitiş noktasında, kendime korunaklı bir alan buldum. Mevsim itibarıyla yaz sayılabilecek bir dönemde, şiddetli rüzgardan üşüyerek sporcuları beklemek zorunda kaldım. Uzun bir süre sonra bir atlet gözüktü. Üzerindeki numara düşmüştü, dolayısıyla kim olduğunu bilemedim. Zafer kazanmış bir komutan edasıyla iki kolunu havaya kaldırarak finişe ulaştı. Kendisine uzatılan madalyayı almayıp, yoluna devam etmesi dikkatimi çekti.

ATLETLER ADINI BİLE UNUTTU

Hemen peşinden gittim. Bir yerde durarak derin bir nefes aldı. Nabzının düzelmesini bekledim. Yanına yaklaşıp önce parkuru tamamladığı için kutladım, sonra ismini sordum. 10-15 saniye boyunca boş gözlerle bana baktı ve “Bilmiyorum” dedi! İngilizce anlama konusunda biçimde bir sorun yaşayıp yaşamadığını sorduğumda, “Sorunuzu anladım ama adımı hatırlamıyorum” cevabını vererek beni şaşırttı. O an yaşadığı duyguları sorduğumda, şöyle anlattı: “Burada ilk kez koşuyorum. Yokuşlar inanılmaz dikti. Nefes darlığı ile birlikte, bacaklarımda ağrı ve yanma hissettim. Fakat zihnim beni devam etmeye zorladı. Sürekli olarak ‘ya devam et ya da bırak’ ikilemi yaşıyordum.”

DUYGULARIM KARMAKARIŞIKTI

Ama bitişe ulaşma isteğim ağır basıyordu. Bir yandan heyecan, diğer yandan özgürlük hissi yaşıyordum. “Bunu yapabiliyorum” düşüncesi büyük bir haz verdi. Ancak aynı zamanda endişe ve korku da hakimdi. Duygularım karmaşık bir haldeydi. Finişi görünce adrenalin patlaması yaşadım. Yarışı tamamlamanın verdiği başarı hissiyle manevi bir doyuma ulaştım. Gözyaşlarım akarken bile gülümsüyordum. Hem inanılmaz bir acı hissettim, hem de bir o kadar zevk aldım.

TEREDDÜTSÜZ YİNE GİDERİM

Sanırım, bu yarışın ne kadar zor olduğunu anlatmama gerek yok. Acı, beden üzerinden ruhu; zevk ise ruh üzerinden bedeni sınamaktır. Acıdan zevk almak ise insanın doğasında var. Bizi canımızı yakan şeyler sürekli olarak peşinden koşarız. Örneğin aşk gibi… “Bir daha gider misin?” sorusuna yanıtım kesinlikle “Evet” olur. Gelecek yıl mayısta Corendon Run to Sky’ın 12’ncisi yine Kemer’de gerçekleşecek. Eğer imkanınız varsa, bu olağanüstü deneyimi yerinde yaşamanızı öneririm.

SEN NESİNSEN NESİN MÜBAREK!

Yarışın bana adımı nasıl unutturabileceğini düşünmekteyken, başıma geleceklerden habersizdim. Dağın zirvesinde üç saat geçirdim. İlk bir saatte aldığım izlenimler hala aklımda net bir şekilde duruyor. Ancak sonrası biraz bulanık, bir hayli karanlığa dönüştü. Sonunda, zihin tamamen kapandı. Sporcu olmadığım için düşük oksijene alışık değildim, bu bana zorluk çıkarttı. Halüsinasyon neymiş gördüm; hem de ağababasını! Tahtalı Dağı, sen neymişsin mübarek.

İYİ Kİ VARSINIZ

Corendon, organizasyonun isim sponsoru olarak medya mensuplarını mükemmel bir şekilde ağırladı. Başta Corendon Grubu Kurumsal İletişim ve Pazarlama Müdürü Pınar Pehlivan ve Kurumsal İletişim ve Pazarlama Uzmanı Beata Modrzejewska olmak üzere katkıda bulunan herkese ben ve arkadaşlarım adına teşekkürlerimi sunuyorum. İyi ki varsınız.

TEBRİKLER POLAT DEDE

Müthiş organizasyona imza atan isim Polat Dede oldu. Yarışı düzenleyen Rossist Event Kurucusu’na, ilçe turizmi ve ekonomisine katkılarından dolayı Kemer Kaymakamı Ahmet Solmaz, teşekkür plaketi sundu.

SPOR DOSTU CORENDON

Bu yıl Tahtalı Run to Sky’ın isim sponsorluğunu Corendon üstlendi. Grubun yönetim kurulu başkanlığı görevini 2022 yılından beri sürdüren Yıldıray Karaer, tam anlamıyla bir spor tutkunu. Şirket, birçok profesyonel ve amatör branşın yanı sıra birçok kulübü de desteklemekte. Corendon; Anadolu Efes, Corendon Airlines Park Antalya Stadyumu, Corendon Alanyaspor, Hull City, Muratpaşa Belediyespor, Arkas Aegean Link Regatta Yelken Yarışı- Corendon Cup, Salomon Kapadokya Ultra Trail Koşusu, Bike Aid Bisiklet Takımı, UCI Nirvana Gran Fondo World Series Bisiklet Yarışı ve diğer birçok etkinliğin sponsoru konumunda. Daha önce de Nürnberg, Fortuna Düsseldorf, Fenerbahçe Kadın Voleybol, Beşiktaş Kadın Basketbol, Altınordu Kulübü ve Corendon Circus Bisiklet Takımı gibi takımlarla iş birliği yapmıştı. Corendon Grubu’na amatör ruhu desteklediği için binlerce kere teşekkür ediyorum.

BASIN ORDUSU

Organizasyonda, sporcular kadar basın mensupları da oldukça yoruldu. Medya ile tüm ilişkileri yürüten ON İletişim’in sahibi İpek Özgüden, 65K’lık yarışın başlangıcının ardından basınla hatıra fotoğrafı çektirdi.

HUZUR İÇİNDE GİTTİ SANDIM!

Halüsinasyon konusunu açmışken anlatmak isterim. Başım basınçtan çatlayacak gibiydi. Hava almak için seyir terasına çıktım. Yarışı izlemek üzere iki Polonyalı gazeteci oradaydı. Saçları tamamen beyazlamış olanı, yanımdaki sandalyeye oturdu. Selamlaştık. Ancak adını sordum, cümlesine “mister” (bay) diyerek başladı, sonrasını aklımda tutamadım. Ardından arkasına yaslandı ve yüzünü Zeus heykeline döndürüp güneşlenmeye başladı. Gitme vakti geldiğini düşündüm ve nazikçe dürttüm ama hiçbir tepki vermedi. Biraz daha sertçe silkeledim, yine bir tık yok. İçimden “Kadere bak, ecel çağırmış” dedim. “Ne tatlı bir adamdı” derken bir selfie çekmek istedim ve huzur içinde göçüp gittiği anı ölümsüzleştirmek istedim. Akıl sağlığım yerinde değil ki! “Rest in peace” (RIP), yani “Huzur içinde yatsın” diyerek dağdan indim. Akşam, medya arkadaşlarımla yarışın analizi sırasında o yaşlı delikanlıdan bahsettiğimde “Toprağı bol olsun” dedim ve ortam bir anda buz kesti. “Burada mı vefat etti?” diye sordular, “Hayır, dağda” dedim. Bir anda herkes kahkahalara boğuldu. O yaşlı abimizin otele döndüğünü öğrendiğimde ise altın bulmuş kadar sevindim.

GURURUMUZ EYLÜL

En yoğun katılım 12K’lık parkura sağlandı. 189’u erkek, 104’ü kadın toplamda 293 sporcu kıyasıya mücadele etti. Bu sporculardan 196’sı Türk, 97’si yabancıydı. En genç sporcu erkeklerde Simon Wieser (19), kadınlarda ise Eylül Şenal (21) olarak kayıtlara geçti. Scarpa takımı adına mücadele eden Eylül, 01.07.51’lik derecesi ile birinci gelerek göğsümüzü kabarttı. Aynı takımdan Kasım Çağlar (38) ise 57.49 ile erkeklerin kazananı oldu.

TİSHCHENKO AMBARGOSU

12K, 27K ve 65K’dan oluşan parkurların sonuçlarını inceleyenler bir detayı kaçırmadı. 65 kilometrelik iki parkurun galipleri aynı soyadı taşıyor: Tishchenko. Bu basit bir isim benzerliği değil. Nadezhda (45) ile Ilya Tishchenko (38), evli bir çift. Rusya’dan gelen çift, en zorlu parkurda Tahtalı zirvesine adeta ambargo koydu.

BABA-OĞUL KAPIŞMASI

65K’lık Berg Sky Race yarışına 21 erkek ve 3 kadın sporcu katıldı. Atletlerin yaş ortalaması 40’tı. En genç kadın sporcu 38 yaşındaki Kseniia Pavliuk olurken, en yaşlı yarış galibi ise 45 yaşındaki Nadezhda Tishchenko’ydu. Erkeklerde en genç sporcu ünvanını 27 yaşındaki Egor Spirin taşırken, en yaşlı atlet ise 54 yaşındaki Sergei Sprin oldu. Baba Sergei, oğlu Egor ile aynı parkurda mücadele etti. Tahtalı Run to Sky’a katılan en yaşlı atletler ise 27K parkurunda koşan John Young (68-erkek) ve Kordt Ragnhild Richards (65-kadın) oldu.

52 SAAT UÇTU 3’ÜNCÜ OLDU

Jose Manuel Quispe… Perulu bir sporcu, Corendon Tahtalı Run to Sky’a katılmak için ülkesinden tam 52 saatlik bir uçuş yaptı. Antalya’ya ayak basar basmaz ilk işlemi parkur analizi yapmak oldu. Notlarını aldıktan sonra oteline döndü. O yorgunluğa rağmen, 27 kilometrelik parkurda yarışmak üzere saat 07.00’de başlangıç noktasında yerini aldı. 2 saat 50 dakikada koşarak, birinci gelen Alain Santamaria’nın sadece 3.5 dakika gerisinde üçüncü olmayı başardı. Bu azim gerçekten takdire şayan.

• Gazete Haberi