

Lütfü Savaş ve delegelerin avukatı Onur Yusuf Üregen, Bölge Adliye Mahkemesi'ne sunduğu dilekçede, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin asıl dava yönünden “konusuz kalma” gerekçesiyle “karar verilmesine yer olmadığına” karar verdiğini hatırlattı. Birleşen dosyalardaki davalar açısından ise aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle yine aynı şekilde kararın verildiğini belirtti.
Dilekçede, 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleştirilen 38. Olağan Kurultay'ın biçimi ve sonuçlarının hukuken geçersiz olduğu savunularak, “Kurultay mutlak butlanla sakatlanmış olup, bu kurultay sonucunda seçildiği iddia edilen genel başkan ve yönetim organlarının hukuken varlık kazanması mümkün değildir.” ifadelerine yer verildi.
Mahkemenin davayı “konusuz kalma” gerekçesinin hukuki olmadığı iddia edilirken, davanın konusuz olmadığı, hukuken hiç doğmamış bir yönetim tarafından tesis edilmiş yok hükmündeki işlemlerin iptali gerektiren bir hukuki durum olduğu belirtildi.
Bu fiillerin, parti içi demokratik iradeyi ve seçimlerin dürüstlük ilkesini zedelediği ifade edilen dilekçede, “38. Olağan Kurultay’ın ilk turunda yalnızca 18 oy farkla Özgür Özel lehine sonuç alınmış olması, delege iradesine yönelik bu sistematik fesadın etkisini somut biçimde göstermektedir. Ayrıca, iradeleri sakatlandığı kesinleşen 196 İstanbul delegesinin Kurultay'da oy kullanmasının meşruiyeti tamamen ortadan kaldırılmıştır.” değerlendirmesi yapıldı.
Mevcut yönetimin aldığı kararlarla düzenlenen 6 Nisan 2025 ve 21 Eylül 2025 tarihli olağanüstü kurultayların hukuken geçersiz olduğu öne sürülen dilekçede, bu kurultayların “bizzat mahkemeyi yanıltma saikiyle ve yargılamayı etkisiz hale getirme amacıyla yapılmış olduğu” vurgulandı.
Dilekçede, şu ifadelere yer verildi:
“Özellikle 4-5 Kasım 2023 tarihinde gerçekleştirilen 38. Kurultaydaki butlan, sonradan yapılan hiçbir işlemle ortadan kaldırılamaz. Yok hükmündeki bir işlemin sonradan doğrudan veya dolaylı biçimde meşrulaştırılması mümkün değildir. Yerleşik içtihatlarda da belirtildiği üzere bir işlemin mutlak butlanla sakat olması, onun hukuk aleminde hiçbir sonuç doğurmamasını gerektirir; sonradan yapılan işlemler bu sakatlığı ortadan kaldırmaz. 38. Olağan Kurultay'da yaşanan akçeli ilişkiler, irade fesadı halleri ve bu kapsamda ortaya çıkan suç teşkil eden fiiller sonucunda seçilen Özgür Özel ve yönetimi, yalnızca yetkisiz değil, aynı zamanda hukuken yok hükmünde bir oluşumdur. Bu nedenle, bu yönetimin aldığı olağanüstü kurultay kararları ile bu kurultayda alınan tüm kararlar hukuka aykırıdır ve hükümsüzdür.”
DELEGELERE KAYNAĞI BELLİ OLMAYAN MİLYONLARCA DOLARLIK RÜŞVETLER VERİLDİ
Dilekçede, davacıların aktif dava ehliyetine sahip olmadığına dair değerlendirmenin de temelsiz olduğu belirtilerek, dernekler hukuku ve parti içi yargılamanın temel ilkeleri doğrultusunda, üyelik statüsünün sonradan ortadan kaldırılmasının veya hukuksuz ihraç işlemleri ile dava ehliyetinin kaybedilmesinin mümkün olmadığı ifade edildi.
Mahkemenin, üyelikleri hukuksuz bir şekilde sona erdirilen kişilerin aktif dava ehliyetini yitirdikleri yönündeki kabulünün hukuken geçersiz olduğu öne sürülen dilekçede, “Dosya kapsamındaki belgeler, söz konusu kurultayda delegelerin iradelerini fesada uğratmak amacıyla yüzlerce delegeye kaynağı belli olmayan milyonlarca dolarlık rüşvetler verildiğini, bazı delegelere telefonlar ve tabletler dağıtıldığını, bir kısım delegelere ise konut sağlanarak iradelerinin yönlendirildiğini ortaya koymaktadır.” ifadeleri yer aldı.
Dilekçede, CHP yönetimi tarafından gerçekleştirilen bu fiillerin, parti içindeki demokratik iradeyi sakatladığı ve seçimlerin dürüstlük ile eşitlik ilkelerini tamamen ortadan kaldırdığı belirtildi.
KURULTAY VE KONGRE SÜRECİNDE YAPILAN TÜM SEÇİMLERİN İPTALİ TALEBİ
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararının kaldırılarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esastan incelenip yeniden hüküm verilmesi talep edilen dilekçede, 38. Olağan Kurultay'ın mutlak butlanla batıl olduğunun tespitiyle Genel Başkan Özgür Özel, Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyelerinin görevden uzaklaştırılması ve 38. Kurultay öncesinde görevde olan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile önceki kurulların göreve dötürüm idirilmeleri talep edilmiştir.
Ayrıca, 06 Nisan 2025 ve 21 Eylül 2025 tarihlerinde gerçekleştirilen olağanüstü kurultayların yok hükmünde olduğu tespiti yapılarak iptal edilmesi ve mevcut yönetim tarafından düzenlenen tüm mahalle, ilçe ve il kongreleri ile devam eden 39. Olağan Kurultay sürecinde yapılan tüm seçimlerin iptali istenmiştir.



