Türkiye, tarihi bir projeye imza attı. Suriye ve Ürdün ile gerçekleşen üçlü mutabakat zaptı ile Hicaz Demiryolu'nun yeniden canlandırılması konusunda önemli bir anlaşmaya varıldı. Sultan 2. Abdülhamid, bu projenin tamamlanmasını 'benim eski rüyamdı' şeklinde ifade etmişti. Başlangıçta projenin gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği konusunda endişeler vardı, ancak süreç ilerledikçe durma noktasına geldi.
Hindistan'ın Heldovani kasabasından Hafız Abdürrahim Han, Mekke ve Medine için istasyon binaları inşa edilmesi yönünde teklif sundu. Singapur'dan Karaçi'ye, Güney Afrika'nın en güney uç noktası Ümit Burnu'ndan Sibirya'nın kuzeyine kadar binlerce Müslüman, Hicaz Demiryolu'nun inşası için harekete geçti. Osmanlı İmparatorluğu, bu projeyi desteklemek amacıyla kartpostallar, pullar ve yardım makbuzlarıyla bağış topladı. Medine'ye 20 kilometre kala rayların üzerine gül kokulu keçe döşenerek, trenin şehre giriş ve çıkışlarında korna çalmaması talimatı verildi. İslam dünyasını bir araya getirmeyi amaçlayan 2. Abdülhamid'in büyük projesi, maalesef 10 yıl içerisinde çöküş yaşadı.

Kültür ve Umut
Geçmiş ile geleceği birleştirecek olan yeni demiryolu projesi kapsamında, Türkiye, Suriye ve Ürdün, bir asır sonra ilk somut adımlarını attı. Yeni projede Ürdün'ün Akabe limanı, lojistik merkez olarak planlanıyor ve bu sayede Kızıldeniz üzerinden Afrika ve Asya'ya uzanan bir ticaret koridorunun oluşturulması hedefleniyor. Ayrıca bu demiryolu hattı, hac yolculuklarının kolaylaştırılmasının yanı sıra kültürel bir anlam da taşıyor. Hat boyunca bulunan Osmanlı istasyonları restore edilerek “Hicaz Miras Rotası” adı altında kültürel turizme açılması planlanıyor. Türkiye, Ürdün ve Suriye'deki istasyonların özgün projeleri arşivlerden çıkarılarak yeni restorasyon hazırlıklarına başlandı. Hac yolu rotasında bulunan yolcular, yalnızca seyahat etmekle kalmayacak, aynı zamanda Osmanlı'nın izlerini de takip edecek. Bu projeyle birlikte, bu coğrafyada İslam ümmetinin birleşimi sağlanacak ve yeni projenin ilerlemesi, sadece raylar üzerinde değil, iş birliği, kültür ve umut doğrultusunda olacak.
Bugün yeniden raylara döşenecek bu rüya, sadece Türkiye'nin değil, tüm ümmetin ortak mirası olarak değerlendirilecek. Riyad-Mekke hızlı tren hattı gibi iç ulaşım projelerine öncelik veren Suudi yönetiminin, hac ve umre turizmi ile bölgesel entegrasyon açısından önümüzdeki aylarda bu projeye katılması bekleniyor.


Türkiye, tarihi bir projeye imza attı. Suriye ve Ürdün ile gerçekleşen üçlü mutabakat zaptı ile Hicaz Demiryolu'nun yeniden canlandırılması konusunda önemli bir anlaşmaya varıldı. Sultan 2. Abdülhamid, bu projenin tamamlanmasını 'benim eski rüyamdı' şeklinde ifade etmişti. Başlangıçta projenin gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği konusunda endişeler vardı, ancak süreç ilerledikçe durma noktasına geldi. Hindistan'ın Heldovani kasabasından Hafız Abdürrahim Han, […]









