TBMM'nin Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'ı dinlemek üzere bir araya geldi. TBMM Başkanı Kurtulmuş, komisyonun ilk toplantıda olduğu gibi inanç ve kararlılık etrafında toplandığını ifade etti ve “Komisyon üyeleri olarak, ülkemizin dört bir yanından gelen destek ve dayanışma iradesini içtenlikle hissettiğimizi vurgulamak isterim. Kurduğumuz bu komisyon, müzakere ve istişareyi artıran bir masanın etrafında birleşmemizi sağlıyor. Bu masada, sesini yükseltenler yerine, sözlerini kurabilen ve herkesle paylaşabilen kişiler yer buluyor ve bulmaya devam edecektir. Burada her kesimden insanımızı dinliyor ve anlamaya çalışıyoruz. Halkın sesini dikkate alarak sorunların kaynağını araştırıyor, çözümleri ilkeler ve kuruluşlar üzerinden bulmak için çaba harcıyoruz; çünkü dinlemeden adalet sağlanamaz, anlamadan kardeşlik güçlenemez ve demokrasimizin standartları yükselemeyecektir” dedi.
'Çalışmalarımız, Terörün Sona Erdiği Yeni Bir Döneme İşaret Ediyor'
Komisyona davet edilen akademisyenler, sivil toplumun temsilcileri ve kanaat önderlerinden aldıkları görüşlerin önemli dersler içerdiğini belirten Kurtulmuş, “Her kesimden ve düşünceden vatandaşımızın komisyona olan ilgisi, çalışmalarımızın milli bir çabanın sonucu olduğunu gösteriyor. Komisyonumuz, ortak değerleri büyütürken, ayrılıkları azaltmayı amaçlıyor; çatışma yerine uzlaşmayı, kutuplaşma yerine karşılıklı rızayı esas alıyor. Milletimizin iyi niyetini, toplumun vicdanını ve hukukun ölçüsünü dinliyoruz. Dinleyen bir Meclis, aslında güçlü bir Meclis demektir. Müzakere ve istişare yürüten Meclis, milletin gönlündeki yerini güçlendirmektedir. Gerçekleşen oturumlar, Meclis'imizin bir müzakere mekanı olduğunu da gösteriyor. Burada üretilen her fikir, demokrasimizin bakımına ve onarımına katkı sağlıyor. Bir yandan da yanlış dil ve üslubu düzeltmeye çalışarak toplumsal güveni artırıyoruz. Başından beri yürütülen tüm çalışmalar, Türkiye'de uzun yıllarca acı ve kayıplara neden olan terör eylemlerinin sona erdiği yeni bir döneme işaret etmektedir. Bu olumlu gelişme; geniş bir uzlaşmayla, söz birliği ve oy birliğiyle alınan kararlarla gerçekleştirilmektedir. Eşit yurttaşlık bilincini güçlendirmek, hukukun üstünlüğünü günlük yaşamın bir standardı haline getirmek ve kardeşlik dilini yerelden merkeze taşımak hedeflerimiz arasında yer alıyor. Amacımız, ifade özgürlüğünü büyüten ve güvenlik ile özgürlük arasındaki dengeyi akılla işleten güçlü bir Türkiye oluşturmaktır. Devletin saygınlığını, siyasilerin nezaketini ve milletin itibarını korumak, ortak görevimizdir” şeklinde konuştu.
'Birliğimize Yönelen Her Saldırı Bizi Daha Da Kenetliyor'
Kurtulmuş, sürece karşı olanların haksız ve çirkin ithamlarını dikkatlice izlediklerini belirterek, “Meclis'in ve milletin mücadelesine gölge düşürmeye çalışanlara buradan sesleniyorum; Komisyonumuza yöneltilen ağır suçlamalar, yalnızca seviyenizi gösterir ve siyasetin kalitesini düşürür. Kimden gelirse gelsin, iftira ve hakaret, fikrin yoksullaşmasının bir göstergesidir. Ülkesini seven, siyasi rakibini 'düşman' olarak tanımlamaz. Biz şahıslarla değil, fikirlerle diyalog kuruyoruz. İftira yerine fikirlerle tartışıyoruz. Birlikteliğimizden rahatsız olanları ve dayanışmamızı küçültmeye çalışanları iyi biliyoruz. Birliğimize yönelen her saldırı, bizleri daha da kenetlemektedir. Buradaki birlik, yalnızca komisyon üyeleri arasında değil, Türkiye'nin 86 milyonunun kader birliğidir. Kimliklere ve değerlere saygı göstermek, vatana olan sadakatle doğrudan ilişkilidir. Eleştiri haktır, ancak bu, hakaret içermemelidir. İstişare cesaret ister, kargaşa ise kolaydır. Bizim yolumuz, devlet ciddiyetinin ve sözün adabının birleştiği yoldur” dedi.
'Kardeşlik Büyürse Krizler Küçülür'
Komisyonun, Türkiye'nin geleceğini şekillendiren bir çerçeve sunduğunu ve akademi, sivil toplum ile kamuoyunu aynı hedefler etrafında bir araya getirdiğini ifade eden Kurtulmuş, “Komisyon çalışmalarını tamamladığında, toplumda yargı süreçlerinin öngörülebilirliğinin artacağına yürekten inanıyorum. Temel hak ve özgürlüklerin gündelik yaşamda karşılığı elbette güçlenecektir. Yerelde huzurumuz artacak, ulusal ölçekte güven tesis edilecek ve siyasi rekabet medeni ölçüler içinde sürecektir. Birbirimizin yükünü hafifletirsek Türkiye'nin yükü de hafifler. Kardeşlik büyüyünce krizler küçülür. Hukuk işlerse adalet yerini bulur. Meclis'imiz güçlendikçe vatandaşlarımız daha huzurlu olur. Biz bu düşünceleri temenni değil, hedef olarak dile getiriyoruz. Komisyonun kazanımları demokrasi kültürümüzü derinleştirmektedir. Yürütmekte olduğumuz süreç, toplumsal huzurun, barışın ve kardeşliğin kurumsallaşmasıdır. Artık halkın sesi Meclis'te yankı buldukça, kardeşlik dili yaşamın her alanına yayılmaktadır. Çünkü demokrasi, bir arada yaşama ahlakıdır. Adaletin, hoşgörünün ve dayanışmanın ortak zeminidir. Nihayetinde Komisyonumuz, milletçe kurduğumuz büyük bir sofranın siyasi mutfağıdır. Burada hazırlanan her öneri, o sofraya konulan helal bir lokmadır” şeklinde değerlendirdi.
'Kalıcı Barışı Büyüteceğiz'
Kurtulmuş, süreci durdurmaya çalışanların olduğuna dikkat çekerek, hızlı ama düşünerek ilerlemeleri gerektiğini ifade etti. Ulusal ve bölgesel dinamiklerin hızla değiştiği bir dünyada Türkiye'nin sözünün gecikmesinin kesinlikle mümkün olmadığını belirten Kurtulmuş, “Bu nedenle komisyon, her aşamada hem ilkesel hem de pratik bir denge gözetmeye çalışıyor. Her adımda, ülkemizin bölgesinde barış ve istikrarın merkezi olma misyonunu kuvvetlendiren bir vizyonla hareket ediyoruz. Siyasi rekabeti tamamen medeni çerçevelere taşıyacağız. Kurumlarımızın itibarını günlük tartışmaların insafına asla bırakamayız. Devlet, vatandaşının tarafında durdukça, vatandaş kendisini devletin güvencesinde hissedecektir. Kalıcı barışı büyütecek, ortak iyiliği kurumsallaştıracağız. Temel konularda geniş bir mutabakat sağlarken, farklı görüşlerde medeni bir rekabet içinde istikrarlı uzlaşma yöntemlerini sürdüreceğiz. Siyasetteki yeni normalimiz, uzlaşı kültürü olmalıdır. Elbette tartışacağız ama saygılı bir dille bunu yapacağız. Elbette yarışacağız ama kurallara uygun bir şekilde ilerleyeceğiz. Eleştirilerimizi yapacak ama hak ve adaleti elden bırakmayacağız. Birbirimize yapılan haksızlık, hepimize yapılan bir yanlış demektir. Dillerin buluşması, ülkenin barışını kuracaktır. Alınan kararların yanı sıra üslup da bir devlet meselesidir. Biz kimseyi dışlamak zorundayız” dedi.
'Bu Sefer Hep Birlikte Kazanacağız'
Nefret diline asla teslim olmayacaklarını dile getiren Kurtulmuş, Türkiye'yi hem bölgede hem de dünyada daha güçlü, saygın ve itibarlı bir yere taşıyacaklarını ifade ederek, “Bu komisyona güç veren irade, geçici bir heves değil; tarihi bir sorumluluktur. 'Terörsüz Türkiye', 'Terörsüz Bölge' hedeflerinden biridir. Dünyanın değiştiği bu çok dinamik dönemde, bölgemizde barışın, adaletin ve istikrarın örneği olabilmek için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürmekteyiz. Komisyonumuz, bu siyah iradenin siyasi ifadelerinden biri olarak önem taşımaktadır. Milli dayanışma, kardeşlik ve demokrasi; birbirini tanımlayan, birlikteliğimizin farklı tezahürleridir. Bugün Türkiye, hem kendi içinde hem de çevresinde barışın dilini konuşabiliyorsa, bu 'Terörsüz Türkiye' çalışmalarının ve özellikle bu çerçevede komisyonumuzun katkısı büyüktür. Artık bu ülkede ötekileştirme siyaseti, kimlik kavgası ve ayrılık söylemi asla kök bulmayacaktır. Milletimiz, çabalarımızın değerini bilmektedir. Vatandaşlarımız, ortak değerimizin ve toplumsal iyiliğin arkasındadır. Bugün burada milletimize açıkça ifade etmek istiyorum; bu süreç başarıya ulaşacaktır. Bugün bu sürecin arkasında milletimiz var, siz varsınız, Meclis'imiz var, akıl var, hukuk var, vicdan vardır. Komisyonumuz ve milletvekillerimiz, milletin iradesini taşıma sorumluluğuyla çalışmalarına devam edecektir. Bu gayretler, geleceğe güvenle bakan ülkemizin umududur. Çalışmalarımız, sıradan bir raporla değil, tarihe düşen değerli bir notla tamamlanacaktır. Bu sefer hep birlikte kazanacağız. Bu sefer hep birlikte konuşacağız ve başaracağız. Kaybedenler yalnızca bozguncular, basiretsizler ve kifayetsizler olacaktır” şeklinde konuştu.
Basına Kapalı Devam Ediyor
Kurtulmuş, ardından komisyonun basına kapalı olarak devam etmesi için oylama yaptı. Oylama sonucunda komisyon üyeleri, toplantının kapalı bir şekilde devam etmesi önerisini kabul etti. Komisyon toplantısı basına kapalı bir şekilde sürdürülürken, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, ayrı ayrı sunum yapacak.
