Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kütüphanesi'nde düzenlenen “Aile ve Kültür-Sanat Sempozyumu”nda önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, “Aile ve Kültür-Sanat Sempozyumu” vesilesiyle burada bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, katılımcılara hoş geldin dedi.
İki gün süren sempozyumda, toplamda 6 oturumda pek çok katılımcı bildirilerini sundu. Dijital kültürden sanata ve medya konusuna kadar geniş bir yelpazede birçok konu detaylı bir şekilde ele alındı. Bu etkinliğin ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını içtenlikle umut ediyorum.
Bu sempozyuma katkı veren tüm katılımcılara teşekkür eden Erdoğan, emeklerinin hayra vesile olmasını diledi.
Bazı kurumların geleceğe yön verdiğini kaydeden Erdoğan, ailenin bu önemli kurumların başında geldiğini ifade etti. Aile, kimlik ve kültürün yaşatıldığı bir okul işlevi görmektedir.
“AİLEYE BAKTIĞIMIZDA MİLLETİ GÖRÜRÜZ”
Ailenin bireyleri eğitme düzeyi ne kadar yüksek olursa, toplumun gücünün de o oranda artacağını vurgulayan Erdoğan, bireyi güçlendirmeden ailenin, aileyi güçlendirmeden de devlet ve milleti yaşatmanın mümkün olmadığını belirtti. Geleceğe güvenle yürüyebilmek için bu silsilenin titizlikle korunması gerektiğini ifade etti.
Erdoğan, kültür ve sanatın da değerlerimizi yansıtan önemli alanlar olduğunu, bu bağların kuşaklar ve insanlar arasında kurulduğunu belirtti. Ülkenin zengin kültürel birikimine dikkat çekerek, tarih boyunca askeri, siyasi ve idari kabiliyetlerin kültür ve sanatla bir araya getirildiğini ifade etti.
Küresel kapitalizmin ve kültürel emperyalizmin etkileri altında aile yapısının korunmasının önemine değinen Cumhurbaşkanı, cinsiyet değiştirme dayatmalarına ve LGBT gibi sapkın akımlara karşı tüm tedbirleri aldıklarını vurguladı.
“ALARM ZİLLERİ ÇOK YÜKSEK SESLE ÇALIYOR”
Nüfus artışının devam ettiğini, ancak nüfus artış oranının düştüğünü kaydeden Erdoğan, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre geçen yıl ölçülen toplam doğurganlık hızının 1,48 olduğunu belirtti. Bu durumun geleceğimiz açısından bir felaket olduğunu ve alarm zillerinin yüksek sesle çaldığını ifade etti.
Çalışma hayatının doğurganlık üzerindeki etkisi dikkat çekerken, istihdamda olmayan kadınların çocuk sayısının düştüğünün altı çizildi. Bunun temel sebebinin ise şehirde kadınların yalnızlaşması olduğu belirtildi.
Baba evlat sahibi olanlara eşlerine destek olma ve çocuklarıyla kaliteli zaman geçirme çağrısı yapan Erdoğan, gençlerin geç yaşta evlenme eğiliminin toplumda bireyselleşmeyi artırdığını belirtti.
Kentten köye göçün yanı sıra neoliberal kültürün getirdiği değişimlerin aile kurumunu etkilediği ifade edildi. Aile konusundaki çalışmalara hız verdiklerini söyleyen Erdoğan, 2025 yılını aile yılı ilan ettiklerini duyurdu. Ayrıca Aile ve Gençlik Fonu'nun hayata geçirildiğini ve doğum yardımlarının artırıldığını aktardı.
Bugünün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü olduğunu belirten Cumhurbaşkanı, çocukların sadece fiziksel ortamlarda değil, dijital dünyada da büyüdüğünü ve buna bağlı olarak yeni tehlikelerle karşı karşıya kaldıklarını vurguladı. Siber zorbalık gibi risklerden çocukların korunması gerektiğini söyledi ve detaylı bir plan oluşturduklarını duyurdu.
Çocukların geleceğini korumanın yanı sıra dünyaya çocuk dostu dijital dönüşüm çağrısını yaptıklarını belirten Erdoğan, Aile Bakanlığı başta olmak üzere bu çalışmalarda emeği geçenlere teşekkür etti. Tüm çocukların 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nü içtenlikle kutladığını ifade etti.
