

New York, Londra ve Paris, bin şehrin çeşitli kategorilerde değerlendirildiği Küresel Şehirler Endeksi’nde en yüksek skor alan şehirler arasında yer aldı.
Oxford Economics tarafından her yıl yayımlanan Küresel Şehirler Endeksi sonuçları açıklandı. Bu endeks, 163 ülkedeki en büyük bin şehri, 5 ana kategori boyunca 27 göstergeden yola çıkarak analiz ediyor. Belirtilen ana kategoriler arasında ekonomi, beşeri sermaye, yaşam kalitesi, çevre ve yönetişim bulunuyor.
İlgili bin şehir, küresel GSYH’nin yüzde 60’ını temsil ederken, dünya nüfusunun üçte birine de ev sahipliği yapmaktadır.
Buna göre, 2,5 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe ve 20,7 milyonluk bir nüfusa sahip olan New York, listenin en üstünde yer aldı. New York’un ardından, bir trilyon dolarlık ekonomisiyle Londra geliyor. Böylece, New York ve Londra sırasıyla ikinci kez listenin zirvesine oturdu.
Her iki şehir de özellikle ekonomi ve beşeri sermaye kategorilerinde en yüksek puanları almış, küresel finans, iş dünyası ve eğitim merkezi olma rolleri pekişmiştir. New York, dünyanın en büyük metropol ekonomisine sahip olurken, Londra bu alanda dördüncü sırada bulunmaktadır. Her iki şehir de birçok üniversite ve kurumun merkez ofis sayılarına ev sahipliği yapmaktadır.
Endeksin üçüncü sırasında Paris yer alırken, onu ABD’den San Jose ve Seattle takip etmektedir.
Bu üç şehir de ekonomi kategorisinde yüksek puanlar elde etmiş, beşeri sermaye alanında ise New York ve Londra’dan daha düşük değerlere sahip olmuşlardır. Ancak Paris, San Jose ve Seattle, yaşam kalitesi açısından New York ve Londra’nın önünde yer almaktadır.
Paris, dünya genelindeki ünlü kültürel varlıkları ve yüksek yaşam beklentisiyle dikkat çekerken, San Jose ve Seattle da yüksek gelir seviyeleriyle öne çıkmaktadır.
İlk 5 şehir listesinde Avustralya’nın Melburn ve Sydney şehirleri, ABD’den Boston, Japonya’nın Tokyo’su ve yine ABD’nin San Francisco’su yer almaktadır. Tokyo, 1,3 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğüyle ilk 10 şehir arasında New York’a en yakın olan şehir olmuştur.
Endeksin ilk 8 sırası bu yıl değişmezken, Sydney’in yaşam kalitesindeki iyileşme ve Boston’ın ekonomik büyümesi, bu yıl ilk 10’a girmelerini sağlamıştır.
Los Angeles ve Zürih, beşeri sermayedeki zayıflama nedeniyle bu yıl endekste ilk 10 dışında kalmış şehirler oldu.
Türkiye’den endekse giren şehirler arasında İstanbul 106, Ankara 277, Antalya 374, İzmit 383 ve Bursa 405. sırada yer aldı. İstanbul, beşeri sermaye açısından 15. sırada yer kazanmıştır.
Yapay Zeka, İklim Değişikliği ve Demografik Dönüşüm Şehirlerin Geleceğini Şekillendiriyor
Oxford Economics, şehirlerin gelişim yollarını analiz ederek benzer özellikler taşıyan şehirleri belirli türlerde gruplandırmıştır. Bu kapsamda, küresel ve bölgesel lider şehirler, kültürel başkentler, sürdürülebilir şehirler, sanayi merkezleri, miras şehirler, gelişen megakentler ve yükselişte olan şehirler kategorileri belirlenmiştir.
Küresel liderler kategorisinde New York, Londra ve Tokyo gibi dünyayı yönlendiren şehirler bulunurken, Buenos Aires, Kuala Lumpur ve Vancouver, kendi ülkelerinde ortalamanın üstünde ekonomik performans sergileyen şehirler olarak öne çıkmaktadırlar.
Kültürel başkentler arasında Prag, Edinburg ve Floransa ilk sırayı alırken, Lagos ve Dakka gibi şehirler de gelişen megakentler olarak dikkati çekmektedir.
Oxford Economics Kentsel Hizmetler Kıdemli Ekonomisti ve raporun başyazarı Anthony Bernard-Sasges, bu yılki endeksin, politika yapıcılar ve iş dünyası liderleri için kıymetli içgörüler sunduğunu, pazar ve yatırım stratejileri karar alma süreçlerine katkı sağladığını belirtmiştir. Her şehir türünün kendine özgü fırsat ve zorluklar barındırdığını ifade etmiştir.
Üretken yapay zeka, iklim değişikliği ve demografik dönüşüm gibi eğilimlerin şehirlerin geleceğini dönüştürdüğünü vurgulayan Bernard-Sasges, “Küresel liderler, üretken yapay zekadan en fazla yararlanacak konumda olmakla beraber, artan eşitsizlik sorununu da çözmek durumundadır. Gelişen megakentlerin ise büyük bir beşeri sermaye potansiyeline sahip olmasına rağmen, hızlı kentleşmenin getirdiği zorlukların üstesinden gelmeleri gerekmektedir.” değerlendirmesinde bulunmuştur.
Şehir Ekonomileri Köklü Değişim Geçiriyor
Oxford Economics endeksine göre, New York, Londra ve Tokyo, hala dünya ekonomisi üzerinde büyük bir etki yaratmaya devam ediyor; ancak küresel şehirlerin ekonomileri temel değişimlere maruz kalmaktadır.
ABD şehirleri, geçen yıl küresel GSYH büyüme oranının yaklaşık yüzde 18’ini, Çin şehirleri ise yüzde 15’ini oluşturmaktadır. Ancak önümüzdeki 25 yıl içinde küresel ekonomik büyümenin dağılımının değişmesi beklenmektedir. Bu çerçevede, Hindistan ve diğer gelişmekte olan ülkelerdeki şehirlerin küresel ekonomi katkılarının artacağı öngörülmektedir.
Küresel ekonomiyi etkileyen ticaret gerilimleri ve askeri çatışmalar gibi kısa vadeli belirsizlikler yanı sıra, yavaşlayan nüfus artışı ve yaşlanan demografi, özellikle Batı Avrupa ve Doğu Asya’da birçok şehir için uzun vadeli görünümü tehdit eder niteliktedir.