

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına Türkiye'yi ihracat alanında dünyanın en büyük 10 ülkesi arasına dahil etme hedefiyle başladıklarını belirtti. Gültepe, “Bu hedefi gerçekçi bir biçimde gerçekleştirebilmemiz için ihracatımızı her yıl çift haneli oranlarda artırmalıyız. Fakat, ihracat açısından son üç yıl oldukça zorlu geçti. 2023 yılında küresel talepteki azalma sebebiyle beklenen seviyede ihracat artışı sağlayamadık. 2024 ve 2025 yıllarında ise rekabet gücümüzdeki zayıflamanın negatif etkilerini oldukça hissettik. Enflasyonla mücadele programı çerçevesinde uygulanan 'düşük kur yüksek faiz' politikası sonucunda maliyetlerimiz dünya standartlarının oldukça üstünde yükseldi.” şeklinde konuştu.
Yüksek Üretim Maliyetleri
Gültepe, ortalama işçilik maliyetlerinin 650 dolardan 1.400 dolara çıktığını vurgulayarak, “Üretim maliyetlerimiz, Asya'daki rakiplerimize göre yüzde 60-65, Avrupa'ya göre ise yüzde 15-20 daha pahalı duruma geldi. Büyüme verileri, ihracatta durumun iyi gitmediğini gösteriyor. Net ihracat son üç çeyrek boyunca Türkiye ekonomisinin büyümesine olumsuz etki yaptı. Oysa sürdürülebilir büyümenin tüketimden değil, üretim ve ihracattan kaynaklandığını unutmamalıyız. Enflasyonla mücadelenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz; fakat iç pazarın daraldığı bir dönemde işletmelerin dönmeye devam etmesi gerekiyor. Bunun için ihracatı önceliklendiren ve rekabet gücümüzü artıracak politikaları süratle hayata geçirmeliyiz.” açıklamasında bulundu.
Gültepe, küresel ticarette risklerin yanı sıra fırsatların da olduğunu belirterek, “Bir yandan risklerin olumsuz etkilerini azaltmaya çalışırken, diğer yandan fırsatları en yüksek düzeyde ihracatımız lehine kullanmalıyız. Örnek vermek gerekirse, dünyanın en büyük ithalatçısı olan ve bizim ikinci pazarımız olan ABD'ye yönelik ihracatta hızlı bir ivme elde etmemiz mümkün. Eğer Gümrük Birliği güncellenirse, en büyük pazarımız olan Avrupa Birliği'ne (AB) ihracatımızı artırabileceğimiz gibi üçüncü ülkelerle ticarette karşılaştığımız dezavantajlı durumlardan da kurtulabiliriz. Bu konularda ticaret diplomasisinin etkin bir şekilde kullanılmasının gerekliliğine inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Pazar Çeşitliliği Önemli
Gültepe, pazar ve ürün çeşitliliğinin artırılması gerektiğine dikkat çekerek, “Pazar çeşitliliğini artırmanın yolu, üretim gücümüzü ve potansiyelimizi dünya genelinde tanıtmaktır. Sektörlerimizin tanıtımı için fuarları önemli platformlar olarak değerlendiriyoruz. İhracatımıza katkı sağlayacağını düşündüğümüz uluslararası fuarlara birliklerimizle katılım düzenliyoruz. Buna ek olarak, ihracatçı birliklerimizle birlikte karma ya da sektörel ticaret ve alım heyetleri düzenliyoruz. 2024 yılında 58 ülkeye 135 heyet düzenledik ve 350'ye yakın fuara katıldık. Heyetlerimizde 35 bin ikili iş görüşmesi gerçekleştirdik. Bu yıl da toplamda 300'ün üzerinde fuara katılarak, 200 civarında heyet programıyla firmalarımızın alıcılarla buluşmalarını sağlamak adına çalışmalara devam edeceğiz.” dedi.
Gültepe, “Uygun koşullarda finansmana erişim, ihracatta karşılaşılan zorluklarla başa çıkabilmek adına daha fazla önem kazanıyor. Ancak, finansman maliyetleri hâlâ oldukça yüksek. Finansman kaynaklarımızı artırmak amacıyla Türk Ticaret Bankası'nı İGE A.Ş. aracılığıyla ihracat ailemize dahil ettik. Yeniden yapılandırma çalışmalarını tamamlayan bankamız, yaklaşık bir yıldır ihracatçılarımıza hizmet vermekte. Türk Ticaret Bankası, ihracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırıyor.” şeklinde sözlerini tamamladı.




DOLAR
EURO
İNG. STERLİNİ
İSV. FRANGI
KAN. DOLARI
ÇEYREK ALTIN
BITCOIN