Dünya Ticaretinden Aldığımız Pay Artmalı

2025 yılında ticaret savaşları, enerji piyasası riskleri, İsrail saldırganlığı ve Ukrayna-Rusya Savaşı gibi jeopolitik gerilimlerin dünya ekonomisinin kırılganlığını artırdığını belirten İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlar küresel büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize ediyor. Bu da bize küresel ekonominin büyüme hızının yavaşlayacağını gösteriyor” dedi. Türkiye'nin yeniden şekillenen ticaret rotaları ve tedarik zincirlerinde aktif rol alarak, son 25 yılda elde ettiği güçlü liderlikle yeni oluşan küresel ticaret dengelerini kendi lehine değiştirmek için büyük çaba harcadığını vurgulayan Avdagiç, “Çok kutuplu ticaret düzeni; Türkiye için lojistik, üretim ve enerji geçiş yollarında stratejik fırsatlar sunacaktır” diye ekledi.

2024'TE YÜZDE 1.07 OLDU

2026 yılı için ülke ve özel sektör olarak en büyük hedeflerinin ihracatı yeni rekorlara taşımak olduğunu ifade eden Avdagiç, “Bu, net ihracatçı olmamız ve dünya ticaretinden aldığımız payı artırmamızla mümkün olacaktır. Dünya ihracatından aldığımız pay 2022'de yüzde 1.02 düzeyindeydi. Bu oran 2024'te yüzde 1.07'ye yükseldi. İhracat payımızı önce yüzde 1.5'lara, sonra da yüzde 2'lere çıkarmak zorundayız” şeklinde konuştu.

DEĞİŞİMİ AKTİF BİÇİMDE DESTEKLEDİ

Hedeflere ulaşabilmek için medya sektörüne de görevler düştüğünü belirten Avdagiç, “Sabah gazetesinin 40 yıllık başarılı gazeteciliğini vurgulamak gerekir. Sabah, 1985'te başlayan serüveninde toplumsal ve ekonomik gelişmelere yalnızca tanıklık etmekle kalmayıp, gündemi belirleyen enerjisiyle değişimi desteklemiştir. Teknolojik yeniliklere hızla entegre olarak, internet yayıncılığı ve sosyal medya platformları üzerinden haber ve bilgiyi anında, interaktif biçimde okuyuculara ulaştırıyor. Geçen 40 yıl, Sabah'ın büyüyen okur kitlesi ve artan etkisiyle habercilikte şeffaflık, doğruluk ve toplumsal faydayı öncelik kabul ettiğinin kanıtıdır. Sabah, demokrasinin, toplum yararının ve doğru haberciliğin öncüsü olmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.

YATIRIM VE ÜRETİM MERKEZE ALINMALI

ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın ise, “Türkiye'nin güçlü potansiyellerinin farkına varılarak 2026 yılı için yatırım ve üretimin merkeze alındığı, enflasyonun ve yüksek faizin aşağı çekildiği, sürdürülebilir bir büyümenin hâkim olduğu bir ortam istiyoruz” dedi. Bunun için potansiyelimizin farkına varmamız ve bu yönde artılarımızı ön plana çıkarmamız gerektiğini belirten Aydın, “Son dönemlerde yüksek teknolojili savunma sanayi ürünlerinde atılım yaptıysak, üretimdeki gücümüzü ve kapasitemizi güçlü bir şekilde ortaya koyacak kararları da cesaretle almalıyız. Ülkemiz ekonomisinin kalkınması emek ile mümkün olacaktır. Türkiye, genç nüfusu ile üreterek sürdürülebilir bir büyüme elde edebilir” açıklamasında bulundu.