

Çocukların sosyal, duygusal ve akademik gelişimini doğrudan etkileyen akran zorbalığı, Türkiye’de oldukça yaygın bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Dijitalleşmenin etkileriyle birlikte fiziksel ve sözlü zorbalığın yanı sıra siber zorbalık da artış gösteriyor.
2022 yılına ait araştırmalar, çocukların yaklaşık %13,8'inin ayda en az bir kez akran zorbalığına maruz kaldığını ortaya koydu. Bu oran kız çocuklarında %14,2, erkek çocuklarda ise %13,4 olarak belirlendi.
9.504 Çocuğa Akran Eğitimi
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 81 ilde Çocuk Hakları İl Çocuk Komiteleri tarafından düzenlenen 139 eğitimle toplam 9.504 çocuğa ulaşmayı başardı. Bu eğitimlerde akran zorbalığı, siber zorbalık, güvenli iletişim ve olumlu akran ilişkileri gibi konular ele alındı. Ayrıca, bakanlığın ebeveynler için geliştirdiği “İlk Öğretmenim Ailem” mobil uygulaması da 1 milyondan fazla kullanıcıya ulaştı. Uygulama içerisinde zorbalığın türleri, belirtileri ve çözüm yolları hakkında kapsamlı bilgiler yer alıyor.
UNICEF ile iş birliği içinde yürütülen “Akran Zorbalığı Odaklı Psikososyal Destek ve Pozitif Ebeveynlik Programı,” 6-18 yaş arası çocuklara yönelik 8 oturumdan oluşan bir eğitim modeli geliştirdi. Program, çocuklarda farkındalık oluşturmayı ve ebeveynlerin zorbalıkla başa çıkma yeteneklerini güçlendirmeyi hedefliyor.
14.000 Danışmanlık Hizmeti, 107.000 Eğitim
Sağlık Bakanlığı, Sağlıklı Hayat Merkezleri, Göç Sağlığı Merkezleri ve hastanelerde bulunan psikolog, sosyal çalışmacı ve çocuk gelişim uzmanlarıyla akran zorbalığına karşı çok yönlü hizmet sunuyor. 2025 yılının ilk dokuz ayında, 5.023 kişi akran zorbalığına başvurdu. Verilen danışmanlık hizmetinin sayısı 14.326'ya ulaştı. Ayrıca, bin 869 eğitim programıyla toplamda 107.306 kişiye farkındalık kazandırıldı. Bakanlığın uyguladığı EASE Programı, çocukların duygusal becerilerini geliştirmeye yönelik 7 haftalık grup çalışmalarıyla dikkat çekiyor.
6.3 Milyon Öğrenciye Eğitim
Milli Eğitim Bakanlığı, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri aracılığıyla okullarda koruyucu ve önleyici çalışmalar düzenliyor. 44.129 rehberlik öğretmeni, risk analizi, duygusal farkındalık, iletişim becerileri ve zorbalıkla mücadele konularında etkinlikler gerçekleştiriyor.
2024-2025 eğitim yılında, 6.393.853 öğrenciye ve 60.605 öğretmene akran zorbalığı ve şiddetle mücadele eğitimleri verildi. Ayrıca, 338.590 veli de bilgilendirme programlarına katıldı. Bakanlığın sosyal duygusal beceri programları ile 2025 yılına kadar 5.2 milyon öğrenci ve 39.000 öğretmen desteklenmesi hedefleniyor. Bu programlar; öz farkındalık, öfke kontrolü, şiddetle başa çıkma, empati ve sağlıklı iletişim gibi konuları kapsıyor.
Siber Zorbalığa Karşı Özel Eğitim ve Yayınlar
Milli Eğitim Bakanlığı, öğrencilerin dijital ortamdaki risklere karşı bilinçlenmesi amacıyla siber zorbalık farkındalık programları hazırladı. “İkizlerin Hikâyesi” ve “Kahramanın Maceraları” gibi hikaye kitapları ilkokul düzeyindeki çocuklara dağıtılırken; öğretmenler ve veliler için çeşitli bilgilendirme materyalleri yayımlandı.
Okullarda Şiddetin Önlenmesi Genelgesi
2024 yılında yayımlanan “Okullarda Şiddetin Önlenmesi Genelgesi” kapsamında öğrencilere öfke kontrolü, stres yönetimi, iletişim becerileri ve güvenli davranış modelleri üzerine eğitimler sunulmakta. Rehberlik servisleri, zorbalık yapan ve zorbalığa maruz kalan çocuklara yönelik ayrı psikoeğitim programları uyguluyor.
Görünürlük Arttı, Algı Yükseldi
Medya üzerinden akran zorbalığına ilişkin artan haberler ve CİMER başvurularındaki çoğalma, konunun daha görünür bir hal aldığını gösteriyor. Ancak yapılan analizler, haberlerin yarısının bilgilendirici içeriklerden oluştuğunu ve olayların %70'inin okul dışında gerçekleştiğini ortaya koyuyor. Yetkililer, algı artışının birçok durumda aynı olayın farklı başlıklarla haberleştirilmesinden kaynaklandığını belirtiyor.
Sürekli Çaba Gerektiren Bir Mücadele
Uzmanlar, akran zorbalığının yalnızca bireysel değil, toplumsal düzeyde de sorun yaratan çok boyutlu bir mesele olduğunu ifade ediyor. Aile, okul ve kurumlar arasında iş birliğinin güçlendirilmesi; erken müdahale modellerinin yaygınlaştırılması; veri temelli politika geliştirilmesi ve çocuk katılım mekanizmalarının artırılması büyük önem taşıyor. Türkiye'de 2025 yılına kadar devam edecek eğitimler, dijital uygulamalar ve psikososyal destek programları, çocuklar, aileler ve öğretmenler için etkili bir koruma ağı oluşturmayı hedefliyor. Ancak uzmanlar, zorbalıkla mücadelenin uzun vadeli bir çaba gerektirdiğini vurguluyor.



