Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, yakın zamanda yürürlüğe giren 16 yaş altı sosyal medya yasağının toplumsal bir reform niteliğinde olduğunu belirtti. Albanese, 16 yaş altındaki çocukların sosyal medyaya erişiminin “küresel bir sorun” olduğunu vurgularken, “Dünyanın dört bir yanında ebeveynler, sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkileri ve yarattığı sosyal sorunlar hakkında endişelerini dile getiriyorlar” ifadelerini kullandı. Başbakan, öğrencilerin bu yasa hakkında farklı düşüncelere sahip olduklarını da belirtti; “13, 14 ve 15 yaşındaki çocuklar, alıştıkları sosyal medya hesaplarına erişimlerini kaybettiklerinde zorlanacaklar. Bu bir adaptasyon süreci gerektirecek. Ebeveynler ile çocukları arasında ve öğretmenler ile öğrenciler arasında bu konuda tartışmalar olmalı. Ancak şunu söyleyebilirim ki, bu, toplumumuzun işleyişini değiştirecek önemli bir reform” şeklinde konuştu. Sürecin çocukları spor, kitap okuma, enstrüman çalma ve yüz yüze iletişim kurma gibi aktivitelere yönlendireceğini vurgulayan Albanese, sosyal medyanın neden olduğu izolasyon, çevrimiçi taciz ve ayrımcılık gibi sorunlara karşı gençleri korumanın önemine dikkat çekti.
Antidepresanları Bırakmada En Etkili Yöntem
Yeni bir araştırma, antidepresanların ömür boyu kullanılmasının gerekliliğini sorguluyor. Avrupa’da her yıl artan sayıda insan, depresyon ve anksiyete belirtilerinin tedavisine yardımcı olmak amacıyla antidepresan kullanıyor. Mevcut kılavuzlar, belirti azalmasının ardından bu ilaçların altı ila dokuz ay daha kullanılmasını önerirken, çoğu hasta tedavi süresini bunun çok ötesine uzatıyor. Duygusal körelme gibi uzun vadeli yan etkilerin yaşanmasına rağmen, pek çok kişi bu ilaçları kullanmaya devam ediyor. Fransa ve İtalya’daki araştırmacılar, hastaların antidepresanları bırakma konusunda daha bilinçli kararlar almasına yardımcı olmak amacıyla bir çalışma gerçekleştirdi. The Lancet Psychiatry dergisinde bu hafta yayımlanan çalışmada, 17 binden fazla katılımcının yer aldığı araştırma, antidepresanların kademeli olarak azaltılması sırasında sağlanan psikolojik desteğin, kısa vadede belirtilerin geri dönmesini engellemede “antidepresan kullanmaya devam etmek kadar etkili” olduğunu ortaya koydu.
