Dilovası'na bağlı Mimar Sinan Mahallesi Mimar Sinan Caddesi'ndeki bir kozmetik fabrikasında 8 Kasım'da saat 09.00 civarında bir yangın meydana geldi. Bu yangında Şengül Yılmaz (55), Tuğba Taşdemir (18), Nisa Taşdemir (17), Cansu Esetoğlu (16), Esma Gikan (65), Hanım Gülek (65) ve Tuncay Yıldız (48) hayatını kaybetti. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 11 şüpheliden fabrika sahibi Kurtuluş Oransal ile şirket yetkilileri İsmail Oransal, Altay Ali Oransal, Aleyna Oransal ve Gökberk Güngör, 'Olası kastla öldürme' suçlamasıyla tutuklandı. Ali Osman Akat ve Onay Yürüklü ise 'Suçluyu kayırma' suçundan tutuklandı. Diğer şüpheliler G.B., H.E., Ö.A. ve Güven Demirbaş ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 30 Kasım'da tutuklu bulunduğu cezaevinde kalp krizi geçiren Kurtuluş Oransal, Kocaeli Şehir Hastanesi'nde yaşamını yitirdi.

BİRÇOK İSİM AÇIĞA ALINDI
Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB) Sorumlu Müdürü Ünal Aslan ile fabrika binasını kiraya veren mal sahiplerinden Güven Demirbaş gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler tutuklandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, olay sonrası, SGK Kocaeli İl Müdürü, İl Müdür Yardımcısı, Gebze Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü, Çalışma ve İş Kurumu Kocaeli İl Müdürü, İŞKUR Dilovası Hizmet Merkezi Müdürü ve bir personelin açığa alındığını açıkladı. Ayrıca, Dilovası Belediyesi'nde de Belediye Başkan Yardımcısı Necati Temiz, Zabıta Müdürü Nizamettin Balcı ve zabıta memurları Cengiz Taşdemir, Ömer Kocabay ve Tekin İlaslan açığa alındı.

91 SAYFALIK İDDİANAME
Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 91 sayfalık iddianamede, İsmail Oransal, Altay Ali Oransal, Aleyna Oransal ve Gökberk Güngör hakkında 'Olası kastla öldürme' suçundan 7'şer kez müebbet hapis cezası istenirken, 'Nitelikli mala zarar verme' suçundan ise 3'er kez 6 aydan 4 yıla kadar hapsi talep edildi. Sekiz sanığın 'Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan toplam 22 yıl 6 ay cezalandırılması, dört sanığın ise 'Suçluyu kayırma' suçlamasından 5 yıl hapis cezası alması istendi. Ayrıca, Ümit Çelik, Ünal Arslan, Muhammet Dayıoğlu, Seyfullah Çelik, Güven Demirbaş, Caner Özgür Yıldırım, Özcan Yıldırım ve Özkan Yıldırım hakkında da 'Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan dava açılması istenildi.

EĞİTİMSİZ, KORUYUCUSUZ ÇALIŞMA
Yangından kurtulan işçiler ve hayatını kaybedenlerin aileleri, iddianamedeki ifadelerini paylaştı. İfadelere göre, işçiler arasında eğitim eksikliği ve korunmasız çalışma koşulları mevcuttu. Yangından kurtulan Keriman Miskin, 4 yıldır çalıştığı fabrikada herhangi bir eğitim almadığını, koruyucu kıyafet verilmediğini ve İş Sağlığı ve Güvenliği uzmanının bulunmadığını dile getirdi. Olay günü tam üstünde kimyasallar bulunan tankerin elektrikli çırpıcıyla karıştırıldığı sırada patladığını kaydeden Miskin, çıkış kapısına yakın olduğu için kurtulduğunu, ancak pek çok çalışanın yangın ortasında çıkış yapamadığını belirtti. Tuncay Yıldız'ı yanar halde dışarı çıkarken gördüğünü ifade etti.

ABİSİNDEN ALINAN DNA TESTİYLE TESPİT EDİLDİ
Yangında yaşamını yitiren Nisanur Taşdemir'in babası Vedat Taşdemir, kızının paketleme elemanı olarak işe alındığını, ancak daha sonra imalatta çalıştığını öğrendiğini söyledi. Kızının sigortasız çalıştırıldığını dile getiren Taşdemir, Adli Tıp Kurumu'na gittiğinde oğlundan alınan DNA örneğiyle Nisanur'un yanarak hayatını kaybettiği tespit edildiğini aktardı.

AİLEYE DESTEK İÇİN ÇALIŞIYORDU
Yangında hayatını kaybeden üç çocuk annesi Esma Gikan'ın eşi Aytekin Gikan, eşinin aileye maddi destek sağlamak için kozmetik fabrikasında çalıştığını, ancak sigortasının yapılmadığını ve iş yerinde güvenlik önlemlerinin bulunmadığını ifade etti. Yangın günü eşinin içeride olduğunu öğrendiğinde hastanelerde ismine rastlayamadığını, daha sonra ölüm haberini aldığını söyledi.

BAZI ZABITALARA ÜRÜNLERİ HEDİYE VERİYORMUŞ
Hayatını kaybedenlerden Hanım Gülek'in eşi Metin Gülek ise eşinin günde 700 TL yevmiye ile parfüm dolumu yaptığını, ancak sigortasının yapılmadığını belirtti. İşyerine gelen zabıta görevlilerinin işyeri sahibi Kurtuluş Oransal tarafından karşılandığını ve Oransal'ın bazı zabıta görevlilerine fabrikanın kaliteli ürünlerinden hediye verdiğini eşinden duyduğunu aktardı.

DENETİMLERDE SİGORTASIZ İŞÇİLER SAKLANIYORDU
Şengül Yılmaz'ın eşi Salih Yılmaz, eşinin 3 yıldır sigortasız çalıştığını ve denetimlerde sigortasız işçilerin dışarı çıkarıldığını ifade etti. Yangın günü eşine ulaşamadığını, daha sonra Adli Tıp'ta yanarak öldüğünü öğrendiğini söyledi.

PAKETLEME DİYE GİRDİ, ÜRETİMDE ÇALIŞTI
Yangında yaşamını yitiren Cansu Esetoğlu'nun babası İbrahim Esetoğlu, kızının paketleme elemanı olarak işe alındığını, ancak yangından sonra üretimde kimyasallarla çalıştırıldığını öğrenince bu durumu bilseydi kızını o işe göndermeyeceğini belirtti.

FABRİKANIN FOTOĞRAFLARINI GÖNDERİYORDU
Yangında ağır yaralanıp 7 gün sonra yaşamını yitiren Tuncay Yıldız'ın kızı Nursena Yıldız, babasının maaşını elden aldığını, sigortasının yapılmadığını ve yangından önce fabrikanın fotoğraflarını kendisine gönderdiğini ifade etti.

KONTROL TAMAMEN ORANSAL'DAYDI
Fabrika sahibi Kurtuluş Oransal'ın boşandığı eşi Aytül Akat, işyerinin fiili kontrolünün Oransal'da olduğunu, personel alımından üretime kadar tüm süreçlerin onun belirlediğini aktardı. Ayrıca İsmail ve Altay Ali Oransal'ın, soruşturma kapsamında susma haklarını kullandığı öğrenildi.

Dilovası'na bağlı Mimar Sinan Mahallesi Mimar Sinan Caddesi'ndeki bir kozmetik fabrikasında 8 Kasım'da saat 09.00 civarında bir yangın meydana geldi. Bu yangında Şengül Yılmaz (55), Tuğba Taşdemir (18), Nisa Taşdemir (17), Cansu Esetoğlu (16), Esma Gikan (65), Hanım Gülek (65) ve Tuncay Yıldız (48) hayatını kaybetti. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 11 şüpheliden fabrika sahibi Kurtuluş […]









