Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Al Baraka İslam Ekonomisi Forumu tarafından İstanbul Finans Merkezi’nde gerçekleştirilen 2. İstanbul Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi’nde önemli açıklamalarda bulundu:
Müslümanlar, dünya nüfusunun yaklaşık %25’ini oluşturduğu halde, İslami finans sektörünün yalnızca 2.5 trilyon dolarlık bir büyüklüğe sahip olduğunu vurguladı. Nüfus oranımıza rağmen, küresel ekonominin sadece %9’unu temsil ediyoruz. Bu durum, İslam dünyası olarak ticaret, yatırım, finans ve işbirliği fırsatlarını artırmamız gerektiğini açıkça gösteriyor.
FAİZİ MEŞRU GÖREMEYİZ: Mevcut ekonomik sistem, kalkınmayı desteklemek yerine, asıl sorunların üzerini örtmeye yönelik çözüm arayışında bulunuyor. Milletin güveniyle görev aldığım her pozisyonda, faiz bazlı ekonomik sistemle kararlılıkla mücadele eden bir liderim. Eşitsizliği derinleştiren, gelir adaletini zedeleyen ve milyonlarca insanı bir avuç kapitalistin gölgesine mahkum eden bu adaletsiz sisteme sürekli itiraz ettim. Bugün de bu itirazımı sürdürüyorum. Her ne sebeple olursa olsun, faizi ve faize dayalı ekonomik düzeni meşru göremeyeceğimizi açıkça ifade ettim. Faizin ekonomi, üretim ve sosyal hayata etkilerini daha önce de vurguladım. Rantiyecilerin sesi olan muhalefet, doğru politikaları desteklemekten dahi kaçındı, kendilerine dayatılan argümanların sınırlarından çıkamadı.
Onların cesareti yoktu. Ancak faize mecbur bırakılan küresel sisteme itiraz etmek, eleştirilmesi gereken bir tutum değil, takdir edilmesi gereken bir duruştur. Ben, Tayyip Erdoğan olarak, faizsiz ekonomik sistem özlemimi ifade etmeye devam edeceğim. Tıpkı “Dünya beşten büyüktür” sözündeki gibi, faize dayalı ekonomik düzenin değişmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Ekonomi alanında son iki yılda uyguladığımız makroekonomik istikrar ve reform programının olumlu sonuçlarını görmeye başladık. Öncülüğünü üstlendiğimiz enflasyonda belirgin iyileşmeler kaydedildi. Yıllık enflasyon, 11 aydır kesintisiz olarak düşüşte. Nisan ayında, son 40 yılın en düşük seviyesine geriledi. Hedefimiz kesin: Enflasyonu kalıcı olarak tek haneli seviyelere indirmek. Çok yönlü bir anlayışla bu süreci titizlikle yönetiyoruz. Cumhuriyet tarihinin en düşük enflasyon ve faiz oranlarını yakalamış bir hükümetiz. Eğer Gezi olayları, birkaç ağaç bahane edilerek başlatılmamış olsaydı, Türkiye çok daha farklı bir konumda olabilirdi.
HALKBANK İLE MUTABAKAT ZAPTI İMZALANDI
Etkinlikte ev sahibi ortaklardan Halkbank ile Al Baraka Forum arasında Başkan Erdoğan’ın huzurunda bir işbirliği mutabakatı imzalandı.
ERDOĞAN KAYBETSİN DE GEREKİYORSA TÜRKİYE BATSIN İSTİYORLAR
Ana muhalefet partisi liderinin, milli markaları hedef göstermesi ve Türkiye’yi yurtdışına şikâyet eden sorumsuz tutumu, nasıl bir zihniyetle karşı karşıya olduğumuzu ortaya koyuyor. Ülkemizde, Türkiye’nin ekonomik olarak zayıflamasına bel bağlayarak hareket eden bir zihniyet var. Maalesef bu zihniyet, her fırsatı Türkiye’ye taş atmak ve sırtından hançerlemek için değerlendiriyor. Hırsları akıllarını esir alanlara hatırlatmak isterim ki: “Tayyip Erdoğan kaybetsin de gerekiyorsa Türkiye batsın” anlayışıyla hareket ederek, hiçbir yere varamazsınız. Hele ki hedef saptırarak yolsuzlukların üzerini örtemezsiniz. Kendi çıkarlarını milletin menfaatlerinin önünde görenler başarılı olamayacaktır.
