NATO Destek ve Tedarik Ajansı (NSPA), Modüler Hava Savunma (Ground Based Air Defence – GBAD) Konsept Aşaması için başlattığı yeni süreçte ASELSAN’ın da dahil olduğu 5 firma ile çerçeve anlaşması imzaladı.
ASELSAN’ın, Airbus Defence and Space GmbH, Lockheed Martin UK, Raytheon ve Thales LAS gibi uluslararası savunma liderleri ile bu çalışmaya katılması, Türkiye’nin hava savunma alanındaki teknolojik yeterliliklerinin global ölçekte tanınması anlamına geliyor.
Bu anlaşma çerçevesinde, 5 yüklenici başlangıç aşamasında konsept çalışması (sistem mimarisi) üzerinde çalışmalar yürütecek. Oluşturulacak kapsamlı sistem mimarisi, ileride modülarite ve yeni teknolojiler konusundaki çalışmalara yön verecek.
NSPA’nın 5 farklı firma ile imzaladığı bu anlaşma, GBAD destek ortaklığı ülkeleri arasındaki etkili koordinasyonu ve NATO içindeki savunma tedarik yapılarının başarılı bir şekilde işletildiğini göstermektedir.
ASELSAN’A ÖNEMLİ GÖREV
NATO Destek ve Tedarik Ajansı, bu adımla birlikte çok uluslu savunma tedarikinde öne çıkmayı hedeflediğini vurguladı.
ASELSAN’ın projedeki varlığı, Türkiye’nin katmanlı hava savunma mimarisine sağladığı uzun vadeli katkılarla desteklenmektedir.
Türkiye’de geliştirilen namlulu sistemler ile kısa, orta ve uzun menzil hava savunma füze sistemleri, ASELSAN’ın bu alandaki yetkinliğini ortaya koymaktadır.
Milli olarak geliştirilen ASELSAN HAKİM 100 Hava Komuta Kontrol Sistemi, farklı tipte sensörlerden elde edilen verileri bir araya getirerek tanımlanmış bir hava resmi oluşturuyor.
Türkiye’nin değişik menzil ve katmanlara sahip sistemleri ile oluşturduğu Çelik Kubbe mimarisi, ASELSAN’ın NATO kapsamındaki bu önemli projeye seçilmesinde etkili oldu.
ORTAK MİMARİ İHTİYACI
Birçok NATO üyesi ülke, farklı hava savunma sistemlerini kullanmaktadır. Türkiye HİSAR hava savunma sistemi kullanırken, diğer bazı ülkeler Patriot gibi farklı çözümler tercih ediyor. Gelecekte bu sistemlerin birlikte çalışabilirliğini sağlamak için ortak bir mimari çerçevenin oluşturulması büyük önem taşıyor. ASELSAN’ın bu sürece doğrudan katkıda bulunacak 5 firma arasında yer alması, Türkiye’nin sadece kullanıcı değil, aynı zamanda sistem tasarımcısı ve teknoloji geliştiricisi kimliğini de güçlendiriyor.
