

Galatasaray, yalnızca üçüncü kez üst üste şampiyonluk yaşamayı başarmakla kalmayıp, 5. yıldızını takarak rakiplerine psikolojik bir üstünlük sağladı. 25. şampiyonluğu ve 5. yıldızı, başarıların taçlandırılması anlamına gelirken, bu başarı stratejik açıdan da büyük önem taşıyor. Zaman tüneline gidip 2000-2001 sezonuna dönecek olursak… G.Saray, dört yıl üst üste şampiyonluk elde etmiş, UEFA Kupası ve Süper Kupa’yı kazanmıştı. 1998 yılında F.Bahçe’nin başına geçen Aziz Yıldırım, iki yıl boyunca G.Saray’ın başarılarına tanıklık etti. 2000-2001 sezonunda dönemin yöneticileri Selim Soydan ve merhum Şadan Kalkavan, Mustafa Denizli’yi takımın başına getirdi. Başkan Aziz Yıldırım, o dönem 70 milyon dolar harcayarak Revivo, Rapaic, Lazetic, Kennet Andersson ve Mirkovic gibi önemli oyuncuları transfer etti. Elvir Baliç de F.Bahçe’ye geri dönmüş durumda. Jardel ile güçlenen G.Saray takımı, 5’te 5 yapabilseydi F.Bahçe kesinlikle kaosa sürüklenecekti; ancak F.Bahçe, Mustafa Denizli yönetiminde sezonu şampiyon olarak tamamladı ve Aziz Yıldırım’a 20 yıl boyunca başkanlık yolu açıldı.
Fenerbahçeyi Kaosa Sürükledi
2022-23 sezonunda G.Saray’ın başına geçen Dursun Özbek, bir yıl önce ligde 13. sırada yer alan sarı-kırmızılı takımı yeniden güçlü bir kadro ile donattı ve kulübün büyük başarılarında pay sahibi olan Okan Buruk’u teknik direktör olarak göreve getirdi. Bu yaklaşım, G.Saray’ın üst üste zaferler elde etmesini sağladı. 25. şampiyonluğun kazanılması ve 5. yıldızın takılması, F.Bahçe’de ciddi bir kriz ve kaos yarattı. Başkan Dursun Özbek’in 2017’de bir toplantıda ifade ettiği, “F.Bahçe 4. yıldızı takmadan biz 5. yıldızı takarız” sözleri hayata geçti ve G.Saray, 3 yılda yıldızlarla donandı, ligin kralı oldu. Dursun Özbek’i tebrik ediyorum; G.Saray’daki başkanlığının ilk gününden itibaren camiayı sevgi dolu bir ortamda tuttu, geçmişte ibra edilmeyen tüm başkanları ibra etti, alkışlattı, G.Saray’da önemli tesis projelerine imza atarak Kemerburgaz’da modern tesisler kurdu. Dönemi boyunca voleybol ve basketbol salonlarını ve yüzme havuzlarını bitirmek için çalışacak. G.Saray Adası’nı yeniden açması gibi güçlenmesi adına önemli hamleler yaptı. En önemlisi, camiada hizipleşme ve kavgalardan uzak durularak herkesin el ele vermesini sağladı. G.Saray yönetimi, futbolcuları, teknik heyeti ve taraftarıyla bir takım olarak başarılı sonuçlara imza attı.
Mertens Sportif Direktör Olmalı
Şimdi G.Saray yönetimi, çok kıymetli iki oyuncusunu kaybetmiş durumda. Muslera, 14 yıl boyunca G.Saray’da kaldırmadık kupa bırakmadı; karakteri, çalışkanlığı, hırsı ve kaptanlığı ile örnek bir yaşam sürdü. G.Saray yönetimi, Muslera’nın ardından benzer özelliklere sahip bir kaleci transferi için planlar yapmalı. Napoli efsanesi Mertens’in G.Saray’a katılması, takımda eksik olan liderliği tamamladı. Her maça ailesiyle birlikte gelen, yaşantısıyla göz dolduran ve futbol bilgisiyle arkadaşlarına yardımcı olan Mertens, takım içinde büyük saygı gören bir isim oldu. G.Saray yönetimi, Mertens gibi bir karakteri kaybetmemeli ve ona sportif direktörlük teklifi yapmalıdır. Mertens’in yerine alınacak oyuncunun da benzer şekilde karakterli, çalışkan ve lider kimliğine sahip olması gerektiği aşikâr.
Okan Buruk’a da ayrı bir parantez açmalıyım… Fatih Terim ile Okan Buruk, oyuncuyken 4 yıl üst üste şampiyonluk yaşadı ve Avrupa’da 4. senelerinde başarılarını sürdürdüler. Yani, milenyumun ilk yılında UEFA Kupası’nı Okan Buruk ve arkadaşları kazandı. Okan Hoca, güçlü oyuncuları yönetme becerisini oldukça başarılı bir şekilde gösterdi, sorun çıkaran futbolcuların diğerlerini etkilememesi için gönderilmesini sağladı, ekip ruhuna önem verdi ve en önemlisi yerli-yabancı oyuncuların kalplerine dokunmayı başardı. Okan Hoca’nın yeni sezondaki hedefi hem lig şampiyonluğu hem de Avrupa’da başarı olmalıdır.
Patron lakaplı Sanchez, tüm sezon boyunca G.Saray’ın savundaki lideriydi. Oyunu geriden son derece başarılı bir şekilde başlattı, duran toplarda goller kaydetti; fakat sezona damga vurduğu en önemli an, G.Saray’ın kupada F.Bahçe’yi Kadıköy’de yendiği maçta son dakikada çizgiden golü kurtararak tarihe geçmesiydi.
Yeni sezonda Icardi, Yine Ön Planda Olacak
Sakatlığı hakkında aldığım bilgiye göre, iki ay içinde mükemmel seviyeye gelmesi beklenirken, çok daha önce hazır duruma geldi. Bu durum, temmuz ayında Icardi’nin hazır olacağını gösteriyor.
Ailesi Burada Mutlu
G.Saray taraftarı, şampiyona kutlamalarında ve tribünlerde “Taraftar çılgına döndü, Osimhen’i istiyor” sloganını atmakta oldukça haklılar. Çünkü Icardi’nin sakatlığında bu seneki şampiyonluğa Osimhen resmen damga vurdu. G.Saray yönetimi, Nijeryalı oyuncunun transferi için gerekli bütçeyi ve sponsorları buldu. Eğer Osimhen ‘Kalıyorum’ derse hemen sözleşme imzalanacak. Aldığım bir bilgiye göre, Osimhen’in ailesi İstanbul’da yaşamaktan çok memnun olduklarını dile getirmiş. Eğer Osimhen takımda kalırsa, G.Saray yalnızca ligde değil, Şampiyonlar Ligi’nde de önemli başarılara imza atabilir.