AFAD’a göre, saat 08:18’de Çanakkale’nin Gökçeada açıklarında 4,6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Sarsıntının derinliği 12.61 kilometre olarak belirlendi. Bunun öncesinde, Antalya’nın Gazipaşa açıklarında da 4 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi. Son günlerde Ege ve Akdeniz’de art arda gelen sarsıntılara bir yenisi daha eklenerek, Çanakkale açıklarındaki deprem insanlarda bir korku oluşturdu.
‘DAHA ÖNCE 7,3 İLE 7,4 ARASINDA DEĞİŞEN BÜYÜK BİR DEPREMLE SARSILDI’
Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, depremin Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun kuzey kolu üzerinde gerçekleştiğinin altını çizerek, “Bu fay, Mürefte-Ganos Fayı’nın devamı olarak Gökçeada yönüne ilerler. Bu bölge, 1912 yılında 7,3 ile 7,4 arasında değişen bir deprem yaşamıştı. Depremin büyüklüğü, ölçüm istasyonlarına göre farklılık gösterebiliyor” ifadelerini kullandı.
Gözden Kaçmasın
‘İKİ DEPREMLE HEM DOĞU HEM DE BATI YÖNÜNE DOĞRU KIRILDI’
Prof. Dr. Süleyman Pampal, bu bölgede geçmişte iki büyük depremin daha olduğunu dile getirerek, “1970’li yıllarda 6,3 büyüklüğünde bir başka deprem yaşandı” dedi. İlaveten, “Ganos Fayı’nın doğuya, İstanbul yönüne uzanan kesiminde 1960’ların ortalarında 6,5 ile 6,6 büyüklüğünde bir deprem daha gözlemlendi. Bu veriler, Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun bu bölümünün 1960 ve 1970’li yıllarda doğu ve batı yönlerinde kırıldığını gösteriyor” açıklamasında bulundu.
BÜYÜK BİR DEPREMİN HABERCİSİ Mİ?
Meydana gelen 4,6 büyüklüğündeki depremi “ciddiye almak gerekir” şeklinde yorumlayan Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Bu bölge daha büyük bir depreme neden olabilir. Türkiye sınırları içinde en çok Tekirdağ ve Çanakkale’nin kuzey kesimleri etkilenebilir” diye konuştu.
BU BÖLGE TSUNAMİ ÜRETEBİLİR Mİ?
Prof. Dr. Pampal, tsunami ihtimalinin oldukça düşük olduğuna vurgu yaptı. “Marmara ve Ege’nin bu bölgesinde büyük çaplı tsunamiler meydana gelmez. Çünkü Kuzey Anadolu Fayı yanal atımlı bir faydır ve bu tür faylar genelde büyük tsunamiler üretmez” dedi. Söylemeye devam ederek, “Daha çok Güneybatı Anadolu kıyılarında olabilir. Geçmişte Antalya’dan Muğla, Aydın ve İzmir kıyılarında tsunami dalgaları gözlemlenmiştir, ancak bu durum paniğe yol açacak bir tehdit oluşturmaz” ifadesinde bulundu.
— Tsunamiler, deprem anından hemen sonra başlar. Depremin merkez üssü kıyılara ne kadar uzaktaysa, kıyıya ulaşma süresi o kadar uzun olur. Örnek verilecek olursa, sınır hattı yaklaşık 300 kilometre uzaklıkta olup, bu durum kıyı bölgelerimizin 15-20 dakikalık bir tahliye süresi olabileceğini gösteriyor. AFAD’ın bu konuda hazırlık ve erken uyarı sistemleriyle ilgili çalışmaları da bulunuyor. Dolayısıyla, doğru önlemlerle tsunami kaynaklı kayıpları en aza indirmek mümkündür.
‘KUZEY ANADOLU FAY ZONU’NUN GÜNEY KOLUNDA DA EGE’YE DOĞRU UZANAN ÇOK SAYIDA FAY BULUNUYOR’
Prof. Dr. Pampal, Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun kuzey koluna odaklanılsa da, fayın güney kolunun da deprem riski taşıdığını belirterek, “Çanakkale açıklarındaki son deprem, bu kol üzerinde gerçekleşmedi fakat Marmara’nın güney kısımlarında Bursa, Yalova, Balıkesir ve Çanakkale üzerinden Ege’ye doğru uzanan birçok fay mevcut” dedi ve ekledi:
“Fayın güney kolu hakkında sıkça konuşuyoruz. Ancak kuzey kol daha çok gündemde olduğu için, İstanbul’un da etkilenme ihtimali bulunduğundan bu bölgenin durumu daha fazla ilgi çekiyor. Ama güney kol da risk taşıyor. Bu kolun Gemlik Körfezi’ne kadar olan kısmında önemli üç parçaya sahip; bunlar doğudan batıya doğru Geyve Fayı, İznik-Mekece Fayı ve Gemlik Fayı olarak bilinmektedir. Hepsi birbirini devam ettiren faylardır. Bunun dışında başka faylar da mevcuttur. Özetle, bu kolu göz ardı etmek veya önemsememek doğru olmaz.”
‘GÜNEY KOL ÜZERİNDE 7 VE ÜZERİ BÜYÜKLÜKLERE ULAŞAN SARSINTILAR OLABİLİR’
Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun güney kolu için hangi büyüklükte bir deprem olma olasılığından bahsedebiliriz?
Prof. Dr. Süleyman Pampal, bu konuda, “Bu kol, kuzey kol kadar aktif ve deprem potansiyeline sahip. Dolayısıyla, bu bölgede 7 ve üzeri büyüklükte sarsıntılar yaşanabilir”</strong şeklinde yanıt verdi.
