Yaklaşık bir yıl önce safra kesesi kanseri teşhisi konulan ve tedavi süreci geçiren Muazzez Akkaya Giray, İstanbul’daki evinde yaşamını yitirdi.
Giray’ın cenaze namazının 9 Haziran Pazartesi günü Fenerbahçe Camisi’nde öğle namazının ardından kılınacağı ve ardından Karacaahmet Mezarlığı’na defnedileceği bildirildi.
KARAKOÇ’UN ‘TEK GÜL’ÜYDÜ
1930 yılında Sakarya’nın Geyve ilçesinde dünyaya gelen Muazzez Akkaya Giray, 1948 yılında Kandilli Kız Lisesi’ni yatılı olarak tamamladıktan sonra 1949’da Ankara’da Mülkiye Mektebi’nin Maliye Bölümü’ne girdi. Giray, burada Türk edebiyatının önde gelen şairlerinden Sezai Karakoç ve Cemal Süreya ile aynı bölümde öğrenim gördü. Okulda tanıştığı şairlerden şiirler almış, ancak onlara karşılık vermemişti. Daha sonra Maliye Bakanlığında avukat olarak görev yaptı, Orhan Giray ile evlendi ve üç çocuk annesi oldu. Sezai Karakoç, ona “Tek Gül” anlamında “Monna Rosa” şiirini yazmıştı. Bu şiir, kıta başlarındaki harflerin yan yana getirilmesiyle “Muazzez Akkayam” akrostişini oluşturuyordu.
‘SOYADINDAN BİR HARF SİLDİ’
Cemal Süreya’nın ise onun uğruna soyadından bir harf eksilttiği ileri sürülüyordu. Akkaya, yıllar sonra verdiği bir röportajda, iki ünlü şairden aldığı şiirleri zamanla kaybettiğinden dolayı büyük üzüntü duyduğunu ifade etmişti. Monna Rosa, Türk şiirinde bir “imkânsız aşk” klasiği haline gelmişti.
