Altın Tuzak!

Yaz mevsiminin gelişiyle birlikte düğün sezonu açıldı ve altın piyasasında hareketlilik başladı. Ancak gram ve çeyrek takımdan bilezik alımına kadar uzanan bu hareketlilik, son yılların en büyük tuzağını da beraberinde getiriyor: Sahte altın ve internet dolandırıcılığı… Üstelik bu sahtecilik, mahalle aralarındaki ilkel yöntemlerden uzak; artık profesyonel atölyelerde, 3D yazıcılarla mühür basılarak, neredeyse gerçek rafineri ürünleri gibi hazırlanıyor.

SAHTE SERTİFİKA YAPIYORLAR
SABAH olarak Kapalıçarşı’nın merkezine inerek, bu alanda yıllarını harcamış kuyumcularla görüştük ve internet ortamında oluşturulan sahte altın düzenini inceledik. Karşımıza çıkan tablo son derece çarpıcı: Artık dolandırıcılar yalnızca cüzdanları değil, aynı zamanda tüketici algısını da hedef alıyor. “Instagram’dan aldım, gramı 1.950 TL idi” diyen bir kişi, aslında altın değil, parlak boyalı alüminyum folyo satın almıştı. Yeni dolandırıcılık yöntemi, “kaplama algoritması” adı verilen bir sistemle yalnızca 2 mikronluk bir altın kaplaması sunarak, ürünü gerçekmiş gibi gösteriyor. Ürün, başlangıçta ışıldasa da zamanla soyuluyor, kararabiliyor hatta ciltte alerjik tepkilere yol açabiliyor. Sosyal medyada “bozdurulmuş altın” veya “çeyizden kaldı” gibi bahanelerle, piyasa fiyatının çok altında ürünler satılıyor. Ancak gönderilen ürün ya sahte çıkıyor ya da kutu içinden tamamen alakasız bir takı çıkıyor. Satıcılar, kısa süre içinde hesaplarını kapatıp kayboluyor. Bazı dolandırıcılar, sahte altın ile birlikte kargoya, orijinaline çok benzeyen, üzerine QR kod yerleştirilmiş ‘fake’ sertifikalar bile koyuyor. Kapalıçarşı esnafı, “Kağıt üzerindeki barkoda güvenmeyin. O QR kodların çoğu, başka sitelere yönlendiriyor ya da hiç çalışmıyor” diyerek vatandaşı uyarıyor.

TUNGSTEN İLE HAZIRLIYORLAR
Sahte altın üretimi o kadar gelişmiş durumda ki, tungsten, bismut gibi altına yakın yoğunlukta metallerle üretilen takılar, terazide dahi fark edilmiyor. Gerçek altının sıcaklığını hissederek ayırt edebilen ustaların deneyimleri burada devreye giriyor. 40 yıllık kuyumcu Cevdet Usta, “Gerçek altının sarısı farklı parlar, sahte olanın ışığı abartılıdır. Elinize aldığınızda zaten anlarsınız. Ayrıca çabuk ısınır, elinizde hissedersiniz” diyor. Bazı sahte altınlar tungsten yerine bismut ve çinko alaşımı ile yapılıyor. Bu metallerin özgül ağırlıkları altına çok yakın olduğu için terazide anlaşılmaz. Sadece takılar değil, yatırım ürünleri de sahte ürünlerden etkilenmiş durumda. Artık “ata altını” gibi popüler ürünlerin bile sahte versiyonları piyasada bulunuyor. 3D yazıcı ile üretilmiş logolar, dijital montajla oluşturulmuş sahte sertifikalar ve X-ray testinden geçebilecek düzeyde kaplanmış metaller, bu düzenin geldiği noktayı gösteriyor. Bu ürünlerin çoğunun içi çelik ya da alüminyumdan oluşuyor. Dolandırıcılar, gümüş üzerine kaplama yaparak bile sahte altın üretiyor. Uzmanlar, “Gerçek fiyatın altında satana dikkat edin. Dolandırıcılar e-ticaret sitelerini bile kiralayabiliyor” uyarısında bulunuyor.

SOSYAL MEDYAYA DİKKAT!
Tüketici Birliği, düğün sezonu ve yaz dönemiyle artan ziynet taleplerini fırsat bilen sosyal medya satıcılarına karşı tüketicileri uyararak, olası mağduriyetlere karşı alışverişlerin tanıdık kuyumculardan veya kurumsal firmalardan yapılması gerektiğini belirtti. Tüketici Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, “Uzaktan satışta altın veya takı satın alırken gramajla oynayabilirler, ödediğiniz değerin altında bir gramaj gönderebilirler ya da ayarıyla manipülasyon yapabilirler. Daha düşük ayar göndererek satış yapabilirler. Bunları tespit etme imkanınız yok. Bileziklerin ya da takıların içine altın olmayan, çelik veya demir gibi malzemeler ekleyerek ağırlığını ve fiyatını artırabiliyorlar. Bu nedenle bu tür risklerden kaçınmak önemli. Belgeleriyle bildiğimiz yerlerden alışveriş yapmalıyız, zira buradaki hileleri bile sarraflar ortaya çıkaramayabiliyor. Uzaktan altın almak mantıklı bir seçenek değil” dedi.