

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, TRT Haber’de önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Memişoğlu’nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
1999 depremi sonrasında, devletten AFAD’ın kurulmasına kadar Türkiye, doğal afetlere karşı daha hazırlıklı hale geldi. Bu süreçte, depremle karşılaştığımız zamanlar, hem 6 Şubat’taki gibi büyük afetlerde, hem de önceki dönemlerde büyük bir testten geçti. Deprem anı ile sonrasındaki müdahale süreleri ve yönetsel yetenekler, aslında afetzedelerin can kaybı ve fiziksel yapıların yıkımını önlemek için çok önemli. Sağlık sistemimiz, hem 6 Şubat depreminde hem de COVID-19 sürecinde yeterlilik ve hızla yanıt verme konusunda dünyaya kanıt sundu. 6 Şubat’la birlikte sağlık sistemimiz, hızla 11 ilde destek sağladı. İlk 24 saat içinde yaralılara gerekli tedavileri yerinde sunarak büyük bir başarı elde ettik ve bu durum, dünya genelinde takdir topladı. Bu süreçte acı çekmiş olan herkese, özellikle sağlık çalışanlarıma teşekkür ediyorum.
Depreme hazırlık, sağlık alanında en önemli gündem maddemiz. Her depremden aldığımız derslerle, planlarımızı geliştiriyoruz. Özellikle İstanbul’da deprem öncesi eğitimler veriyoruz. Bu eğitimler, sağlık çalışanlarına ve personele, deprem anında nasıl hızla yanıt vereceklerini öğretiyor. İstanbul’daki 12 izolatörlü şehir hastanemiz, depreme karşı kritik bir öneme sahip ve bu hastaneler, 24 saat kesintisiz hizmet veriyor. Bu sayede, depremler sırasında sağlık sistemimiz etkili bir şekilde çalışabilir hale geliyor. Toplumun da bu hazırlıkları yapması gerekiyor; deprem anında nasıl hareket edeceğini bilmeliyiz. Bunun için önceden plan yapmalıyız.
Toplumsal davranışlarımızı önceden belirlememiz ve bunları öğrenerek acılarımızı azaltmamız gerekiyor. Sağlık sistemimiz, tüm zor zamanlarda başarı ile müdahale edebilecek kapasitede. Ancak, bunun yanı sıra, toplumumuzun da bu hazırlıkları yapması ve deprem sırasında nasıl davranacağını bilmesi büyük önem taşıyor.
“Obezite Sorunumuz Var”
Önümüzdeki dönemde sağlıklı toplum oluşturmak adına çalışmalarımıza hız vermemiz gerekiyor. Gönüllülük esasına dayalı kilo-boy ölçümü yaparak, bu yıl içerisinde 10 milyona ulaşmayı hedefliyoruz. Ancak sağlıklı bir toplum için sadece sağlık hizmetleri yeterli değil; toplumun da buna katılım göstermesi ve farkındalık oluşturması gerekir. Eskiden sağlık ocaklarında, hastanelerde beklerken, şimdi biz halkın yanına gidiyoruz. Obezite, toplumumuzun büyük bir sorunu; %35’inin kilolu olduğunu gördük. Türkiye, dünya genelinde ciddi bir obezite riski taşıyor ve bu durum, ileri dönemlerde sağlık problemlerine yol açabilir.
Bunun yanı sıra, sigara ile mücadele de büyük bir hedefimiz. Bugün toplumun üçte biri sigara içiyor ve bu durum akciğer kanseri oranlarını artırıyor. Sağlıklı toplum bilinci oluşturmak adına, insanları sağlıklı yaşam merkezlerine yönlendiriyoruz; diyetisyen, psikolog ve diğer sağlık uzmanlarından destek alabiliyorlar. Ayrıca, Sağlıklı Hayat Akademisi projemizi hayata geçiriyoruz. Bu akademi aracılığıyla, toplumu sağlıklı yaşam konusunda eğitiyoruz.
“Yeni Bir Uygulama Yaptık”
Bir diğer önemli projemiz ise çocuklar için geliştirdiğimiz programlar. Milli Eğitim ile işbirliği yaparak, sağlıklı alışkanlıkların kazandırılması adına eğitimler veriyoruz. Okullarımıza giderek çocuklara eğitici içerikler sunuyoruz. Hedefimiz, sağlıklı bireyler yetiştirmek ve onların çevresindeki insanlara da bu konudaki bilgileri aktarmalarını sağlamak.
Sonuç olarak, vatandaşlarımızdan destek isterken, beden sağlığını korumak konusunda iş birliği yapmalarını bekliyoruz. Sağlık sistemi olarak biz tüm bu çalışmaların hazırlığını yapıyoruz, ama sağlıklı bir toplum için bireylerin de katkı sunması büyük önem taşıyor.
Sezeryan Doğum Oranları
Türkiye’deki sezaryen doğum oranları %61,5 seviyesine ulaşmış durumda. Sezaryen, esasen bir doğum yöntemi değil bir ameliyat türüdür. Ekim 2024 itibarıyla, normal doğumu teşvik eden kampanyalar başlatıyoruz. Toplumda sezaryen oranlarının düşürülmesi amacıyla gebelik okulları açıyoruz. Burada anne adaylarının yanında olarak, destekleyici hizmetler sunacağız. Hem hastanelerde, hem de toplumda bu programı yaygınlaştırarak sezaryen oranlarının düşmesini hedefliyoruz.
Yeni Sağlık Yasası
Şu anda yeni sağlık yasası çalışmalarına devam ediyoruz. Elektronik sistemlerin geliştirilmesi, ilaçların takip edilmesi gibi konularda düzenlemeler yapıyoruz. Kamu ve özel sektör ayrımını yapmadan, tüm sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmayı amaçlıyoruz. Türkiye’nin sağlık alanındaki başarısını devam ettirmek ve daha iyi hizmet sunmak için azimle çalışıyoruz.
Bu süreçte vatandaşlarımızın beklentilerine uygun, kaliteli ve etkin sağlık hizmetleri sunmayı amaçlıyoruz.