İstanbul Silivri açıklarında 23 Nisan’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin hemen öncesinde, Tekirdağ’ın Şarköy ilçesine bağlı Gaziköy Mahallesi’nde yoğun bir gaz kokusu hissedildi. Ganos Fay Hattı’nın Marmara Denizi’nden karaya çıktığı noktada yer alan mahalle sakinleri, kokunun özellikle deniz yönünden geldiğini ve 2023 yılında yaşanan bir sondaj olayındaki gaz kokusunu anımsattığını belirtti.
Gaziköy sakinleri, İHA’ya yaptıkları açıklamalarda depremden bir gün önce akşam saatlerinde mahalleyi etkisi altına alan gaz kokusunun kendilerini endişelendirmediğini söylediler. Ancak ertesi gün gerçekleşen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından bu durumun fay hattıyla bağlantılı olabileceği düşüncesi akıllarını kurcaladı.
Fotoğraflar: İHA
‘KOKUNUN ETKİSİ 5-6 DAKİKA SÜRDÜ’
Gaziköy Muhtarı Ali Altıntaş, “Depremden bir gün önce köyümüzde yoğun bir gaz kokusu yayıldı. Marmara Denizi’nden geldiğini gözlemledik. Ekim 2023’te yapılan sondaj çalışmasında çıkan gazın kokusuna benzediği için o anda fazla endişelenmedik. Ancak Silivri depremi olduktan sonra bu durum bizi düşündürdü. Çünkü o gaz kokusunun fay hattıyla ilişkili olabileceğini anladık. Kokunun etkisi 5-6 dakika sürdü” dedi.
GAZ KOKUSU NORMAL Mİ?
Konuyla ilgili Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Tuncay Taymaz’a başvurduğumuzda, “Özellikle göl ve deniz tabanında aktif fay zonlarında bu durum gözlemlenir” açıklamasını yaptı ve ekledi:
“Daha önce çok sayıda Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerindeki deniz tabanında, özellikle Marmara Denizi’nde aktif gaz çıkışları görüldü. Bu, gerçek bir gözlem olup her deprem sonrasında bu gaz çıkışlarının devam ettiğine dair bilgi mevcuttur. Ayrıca, bu bölgelerde doğal gaz ve petrol yatakları da bulunmaktadır. Hem deniz tabanında hem de kara üzerinde. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü ve Türkiye Petrolleri bu konuları derinlemesine araştırmaktadır.”
“Tektonik olarak, deprem kırık zonlarında fay çıkışları; maden suları, sıcak sular ve gazlı suların ortaya çıkmasına neden olur” diyen Prof. Dr. Tuncay Taymaz, “Bu su kaynaklarının çoğu, aktif fay zonlarının üzerinde bulunmaktadır” sözlerini kullandı.
‘BAZILARI YARARLI BAZILARI ZARARLI OLABİLİR’
Aktif volkanların yakınlarındaki kırık ve çatlaklı sistemlerin gaz çıkışlarını tetikleyebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Taymaz, “Bu gazların bazıları faydalı olabilirken, bazıları da zararlı olabilmektedir. Örneğin, Van Gölü etrafındaki volkanların gaz çıkışları, zehirli veya yanıcı özellikler içerebilir; bu yüzden bu bölgelerden uzak durulması gerekmektedir. Ancak, bu gözlemlere dair daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir. Şu an için genel bir değerlendirme yapıyorum” ifadelerini kullandı.
“Bu durumu gerekli kurumlardaki yetkililere bildirmek önemli” şeklinde uyarıda bulunarak, “Ayrıca, bu bilgilerin manipülasyona açık olmaması için dikkatli bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini unutmamak gerekir” dedi.
