Araştırmalar, ‘geleneksel otoriter baba’ modelinden uzaklaşarak çocuklarıyla ‘daha ilgili ve iletişime açık’ bir baba profilinin yaygınlaştığını gösteriyor. Katılımcı babalar, kendi babalarının hatalarından ders alarak çocuklarıyla daha sıcak ilişkiler kurmaya çabaladıklarını belirtirken, ekonomik koşullar, sosyal imkanlara erişim ve iş yoğunluğu gibi etmenlerin aile içindeki sorumlulukları doğrudan etkilediğine dikkat çekiyorlar.
Kadınların iş gücünde daha fazla yer almasıyla, ev içi sorumlulukların paylaşımında gözle görülür bir değişim yaşandığı vurgulandı. Araştırmaya göre, çalışan eşlere sahip ailelerde babalar, ev işlerine ve çocuk bakımına daha fazla katılım gösteriyor.
Araştırma, büyük aile yapısının hem destekleyici hem de müdahaleci yönlerine de dikkat çekiyor. Geniş ailenin maddi ve manevi desteği olumlu bulunurken, çocuk yetiştirme tarzlarına müdahale ve karar alma süreçlerine katılımın genç ebeveynler tarafından istenmediği ifade ediliyor.
Rapor, toplumsal değişimlerin etkisiyle oluşan ‘yeni babalık anlayışının’, aile içindeki sorumluluğun paylaşımı, sağlıklı iletişim ve ortak karar alma gibi konularda önemli gelişmelere kapı araladığını ortaya koyuyor.
KADEM, elde edilen verilerin sosyal politika yapımında dikkate alınması gerektiğini vurgularken, babaların daha fazla desteklenmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Araştırmadan öne çıkan bazı bulgular ise şu şekilde sıralanmıştır:
- Babaların büyük bir kısmı (%68,7) baba olmayı öncelikle sorumlulukla ilişkilendiriyor.
- Baba ve annelerin %60’ı tüm kararları eşleri veya çocuklarıyla ortak aldıklarını belirtiyor.
- Babalar, en çok kendi babalarını örnek alıyorlar.
- Çekirdek aile ile büyük aileler arasındaki etkileşim oldukça yüksek; evli çiftlerin ortalama %15’i her gün ve %30’u haftada birkaç kez büyük aileleriyle görüşüyor.
- Baba ve annelerin çoğu, babaların kız ve erkek çocuklarıyla iletişimlerinin farklı olmadığını düşünüyor. Fark olduğunu düşünenler, nedenini çocukların karakterleri ve babanın cinsiyet farkına göre nasıl davranacağını bilememesi olarak açıklıyor.
- Hem evli hem de eşinden ayrılmış baba ve anneler, babaların çocuklarıyla vakit geçirme konusunda çaba gösterdiğini belirtiyor. Ancak gelir getirici işlerde günlük çalışma süreleri, babaların çocuklarıyla geçirebilecekleri zamanı kısıtlıyor.
- Katılımcılar, babaların desteklenmesi gerektiği alanları şu şekilde sıralıyor: Ekonomik koşullar, çalışma şartlarının düzenlenmesi, aile yönetimi, sorumluluklar, çocukla ve eşle iletişim.
“Türkiye’de Ailenin İyi Olma Hâli ve Babalık Araştırması Raporu”nun tamamına ulaşmak için: buraya tıklayabilirsiniz.
Warning: Undefined array key "ozellikler_videOzet" in /home/siyasimedyanet/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/single_vizyondakiler.php on line 120
Araştırmalar, ‘geleneksel otoriter baba’ modelinden uzaklaşarak çocuklarıyla ‘daha ilgili ve iletişime açık’ bir baba profilinin yaygınlaştığını gösteriyor. Katılımcı babalar, kendi babalarının hatalarından ders alarak çocuklarıyla daha sıcak ilişkiler kurmaya çabaladıklarını belirtirken, ekonomik koşullar, sosyal imkanlara erişim ve iş yoğunluğu gibi etmenlerin aile içindeki sorumlulukları doğrudan etkilediğine dikkat çekiyorlar. Kadınların iş gücünde daha fazla yer almasıyla, […]
