Savaşla ilgili analizlerde, İsrail’in tek başına İran’a karşı nihai hedefe ulaşmasının mümkün olmadığı görüşü yaygın. Öncelikle, İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği hava saldırılarının son derece maliyetli olduğu ve ABD ya da Almanya gibi Avrupa ülkelerinin desteği olmadan sürdürülebilir olmadığı ifade ediliyor. Şu anda, ABD ve Almanya’nın herhangi bir ikmal desteği vermediklerini duyurduğu kaydedildi. Ek olarak, İsrail’in Demir Kubbe sistemi de oldukça maliyetli ve İran’ın elinde hâlâ binlerce balistik füze bulunduğu bilinmekte. İsrail, İran’da çeşitli askeri ve nükleer tesisleri hedef alsa da, henüz İran’ın nükleer zenginleştirilmiş uranyum stoklarına ciddi zarar veremediği belirtiliyor. İsrail’in yer altındaki bu tesislere ulaşabilmesi için ABD’nin sağlayacağı sığınak delici füzeler gereklidir. Ancak ABD basınında yer alan haberlere göre, Beyaz Saray yönetimi şu aşamada böyle bir savaşın içine girmek istemiyor. ABD’nin Ortadoğu’da savaşa katılması, Çin’e karşı Asya Pasifik’teki varlıklarını zayıflatması ve ABD ekonomisinin yeterince güçlü olmaması gibi endişeler gündemde.
İSRAİL, İRAN DEVLET TELEVİZYONUNU VURDU
İsrail savaş uçakları, dün İran devlet televizyonunu canlı yayın sırasında hedef aldı. Saldırı öncesinde İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, İran Devlet Televizyonu’nun (IRIB) Tahran’daki genel merkezini bombalamayı planladıklarını duyurdu. Katz, İsrail ordusunun Tahran’daki “3 numaralı bölgedeki” yerel halkı zorla yerinden edecek olan sözde “tahliye emrinin” ardından yazılı bir açıklamada bulundu. IRIB’i hedef alacakları imasında bulunan Katz, “İran’ın propaganda ve kışkırtma örgütü ortadan kalkma yolundadır” sözlerini kullandı. Bu açıklamanın ardından savaş uçakları, devlet televizyonunu vurdu.
SİVİL ALTYAPI TAHRİP EDİLİYOR
Diğer yandan, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarında sivil altyapıyı da hedef almaya başladığı bildiriliyor. Başkentteki Tecriş ve Kudüs meydanlarında ana su şebekesi altyapısının vurulduğu kaydedildi. DIŞ HABERLER
