Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda önemli açıklamalarda bulundu:
Son 23 yılda yaşadığımız çatışmalar gibi, İsrail’in İran’a yönelik terör saldırılarını da dikkatlice izliyoruz. Türkiye’ye olası etkileri konusunda tüm kurumlarımız ve ilgili ekiplerimiz hazır durumda. Her türlü olumsuzluk ve senaryoya karşı hazırlıklarımızı titizlikle sürdürüyoruz. Biz basit bir işletme değiliz; Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetimini üstlenmiş büyük bir ülkeyiz. Geçmişte İsrail’in tarafında yer alarak Hamas’ı terör örgütü olarak nitelendirenlerin kışkırtmalarını dikkate almıyoruz. Attığımız adımlar, vizyonsuzların tavsiyelerine değil, Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışan bir devlet ciddiyetiyle belirlenmektedir. Biz çatışmanın, zulmün tarafında değil; hakkın, adaletin ve diplomanın yanındayız. İran ile diyalog konusunda adım atan bir ülke olarak, nükleer konuların diplomasi ile çözümü için çaba gösteriyoruz. Silahların susması için üzerimize düşeni yapmayı sürdüreceğiz. Milletimiz rahat olsun.
Savunma sanayinde tam bağımsız oluncaya kadar sabır, kararlılık ve azimle ilerleyeceğiz. Caydırıcılığımızı o denli artıracağız ki, kimse bize saldırmayı düşünemeyecek.
Türkiye, sıradan bir ülke değildir; Türkiye Cumhuriyeti de sıradan bir devlettir. Kimse bizi başkalarıyla mukayese etmemeli. Biz barış için çaba harcıyoruz, ama her saldırıya tarihimizden ve ecdadımızdan aldığımız güçle yanıt vereceğiz. Milletimiz, devletinin gücünü çok iyi biliyor ve birlik olduğunda neler yapabileceğini çok iyi anlıyor. Cumhur İttifakı, Türkiye’yi bu zor dönemde nasıl koruyacağını çok iyi biliyor. Hiç kimse endişe etmesin; İsrail’in saldırganlığını durdurmak için mücadelemiz devam edecek. Her türlü saldırı karşısında milletimizin gücünü görecekler.
NETANYAHU, SOYKIRIMDA HİTLER’İ GERİDE BIRAKTI
İsrail’in Filistin’de sürdürdüğü işgal ve katliam politikaları artık soykırıma dönüşmüştür. 55 binden fazla Gazzeli masum hayatını kaybetti. İsrail’in saldırıları çok daha barbarca bir hal almıştır. Gazze’nin yüzde 80’inin enkaza dönüşmesiyle, 2 milyon masum sivil açlık, susuzluk ve ilaçsızlıkla karşı karşıyadır. İsrail, yardım dağıtım noktalarında bekleyen mazlumların üzerine bomba yağdırıyor. Çok açık bir şekilde ifade edeyim ki; İkinci Dünya Savaşı’nın en acı görüntüleri, Gazze’den gelen manzaralar yanında oldukça masum kalmaktadır. Avrupa’daki Holokost sürecinde geçen insanlık dışı kompozisyonlar, Gazze’dekine benzer acı ve dehşet içermez. Netanyahu, soykırım suçunda zalim Hitler’i geride bırakmıştır. Umarız, işlediği suçların hesabını bu dünyada verir.
İRAN’IN SAVUNMASI MEŞRU
İsrail, İran’a yönelik bazı hedeflere saldırarak, İran içindeki suikastlere devam ederek haydutluğunu bir adım ileriye taşımıştır. İran’ın, bu devlet terörüne karşı kendini savunması tamamen meşru ve hukuki bir haktır. Nükleer silah sahibi olan ve uluslararası kurallara karşı gelen bir anlayışla hareket eden İsrail, İran’ın nükleer müzakerelerinin sona ermesini beklemeden terör eylemleri gerçekleştirmiştir. Gazze’de 625 gündür süregelen utançla ilgili söylemde bulunanlar, ateşin hızla tüm bölgemize sıçraması esnasında sessizliğe bürünmüştür.
DARBELERİN ARKASINDA SİYONİST ŞEBEKE VARDI
Türkiye’de yıllardır devam eden tartışmalarda, iç dinamiklerden ziyade dış dinamiklerin etkisi daha belirgin hale gelmiştir. Ekonomik, siyasi ve sosyal sorunların temelinde bugün netleşen nedenlerin izleri sürülmektedir. Türkiye’de hemen her 10 yılda gerçekleşen darbeler, vatanperverler tarafından kurgulanmamıştır. Bu hainlerin asıl amaçları gün geçtikçe daha görünür hale gelmektedir. 27 Mayıs’ı göz önünde bulundurun; arkasında aynı kirli siyonist bağlantıları görmekteyiz. Türkiye, vesayet yapıları ve FETÖ ihanet şebekesiyle mücadele ettiği gibi, aynı zamanda siyonizmin ülkemizdeki uzantıları ile de savaş vermektedir.
TÜM PARTİLER HASSAS OLMALI
Türkiye, tüm kapasitesini bekasına yönelik konulara harcaması gereken kritik bir süreçten geçiyor. Stratejik önemi kavrayan terörsüz bir Türkiye hedefine ulaşmak için birliktelik ve işbirliği ruhunun pekişmesine ihtiyacımız var. CHP dahil, TBMM’deki tüm partilerin, bu süreçte yüksek bir hassasiyet ve sorumlulukla hareket etmelerini bekliyoruz. Yaşananlardan İran dahil tüm ülkelerin gereken dersleri çıkarması önemlidir. İsrail’e karşı ortak tedbir almak isteniyorsa herkesin temkinli ve düşünerek hareket etmesi gerekir.
DÜŞMAN HUKUKU UYGULAYAN CHP’DİR
86 milyonluk Türkiye’nin siyasi farklılıklarını ve anlaşmazlıklarını bir kenara bırakıp birlik içinde kucaklaştığı özel günlerde, ana muhalefet partisinin kendini milletle ayrı tutması bu kutsal günlerin ruhuna aykırıdır. İstanbul’da kök salmış bir grup haraminin etkisinde kalan ana muhalefetin durumu, demokrasimize ve Türk siyasetine yakışmamaktadır. Eğer bir ‘düşman hukukundan’ bahsedilecekse, asıl ‘düşman hukuku’ budur. Toplumdan koparak siyasi tutum almak yanlıştır.
REFAHI ARTIRACAĞIZ
Hayat pahalılığına bağlı her türlü sıkıntının farkındayız ve bununla ilgili etkili bir ekonomik program uyguluyoruz. Enflasyonla mücadelede elde ettiğimiz kazanımlarla, umuyoruz ki 86 milyon insanın refahını artıracak, alım gücünü ve yaşam standartlarını yükselteceğiz. Üretim ekonomisinin lokomotifi olan sanayici, yatırımcı ve ihracatçılarımıza destek olmak için yeni teşvik paketleri sunacağız. Yatırım taahhütlü avans kredisi programının büyüklüğünü yüzde 70 artışla 500 milyar liraya çıkarıyoruz. Cari açığın düşmesine ve fiyat istikrarına katkı sağlayacak yatırımlara daha güçlü destek olmaya devam edeceğiz.
