Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan noktalar şöyle:
Üreten Türkiye’nin geleceği için emek veren Memur Sen’li kardeşlerime sevgi ve selamlarımı iletiyorum. 30. yıl vefa buluşmasında sizlerle bir arada olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
30 yılı geride bırakan Memur Sen ailesinin her bir üyesini tebrik ediyorum. Bu çatı altında görev alan tüm kardeşlerimi içtenlikle kutluyorum. Bugün aramızda olmayan kardeşlerimize, geçen ay vefat eden Zübeyir Yetik beye Allah’tan rahmet diliyorum. Sendika kurucumuz Akif İnan’ı özlemle anıyorum. Mazlum ve mağdur coğrafyaların acısını yüreğinde taşıyan Akif İnan’a Allah’tan rahmet diliyorum.
Emanetin ehil ellerde olduğunu görüyoruz ve ekilen tohumların filizlendiğini müşahede ediyoruz. İdeolojik kalıplara hapsolmayı reddeden, ilkeli ve çözüm odaklı bir tutum benimseyen Memur Sen, milli iradenin yanında durarak başarı hanesini kentlere yıldızlarla süslemektedir. Kibirli vesayet odaklarının “bin yıl sürecek” dediği 28 Şubat’tan, başörtüsü yasaklarından, parti kapatma davalarına, Gezi kalkışmasından, 17-25 Aralık emniyet yargı kumpaslarına kadar Memur Sen, her zaman milletimizin ve demokrasimizin yanında yer almıştır.
MAZLUMLARIN HAYKIRAN SESİ OLDUNUZ
6 Şubat’ta orman yangınları ve sel felaketlerinde Memur Sen, hep sahadaydı. Yurt dışında da milletimizi başarı ile temsil ettiniz. Akif İnan ağabeyin mirasına sahip çıkarak, mitinglerde imza kampanyaları, projeler ve yardım faaliyetleri ile mazlumların sesi oldunuz. Memur Sen, asli vazifesini de başarıyla yerine getirmiştir; uluslararası sendikacılık faaliyetlerinde önemli ivmeler yakalamıştır.
Akif İnan ağabeyin “Ülkemiz, dünyayı kardeş görendir” diye tanımladığı Memur Sen hamuru, ahlak ve vicdan ile yoğrulmuş bir dava hareketidir. Her birinizi gösterdiğiniz çabalar için kutluyorum. Prensiplerinizi ve değerlerinizi koruyarak, yola devam edeceğinize içtenlikle inanıyorum.
Türkiye’nin büyümesi, güçlenmesi ve daha müreffeh bir yaşam için aşkla ve şevkle çalışmaya devam ediyoruz. Allah’ın yardımı ve aziz milletimizin desteği ile sayısız engeli aşmayı başardık. Gerek anayasa gerekse kanun düzenlemeleri ile toplumun tüm kesimlerinin önünü açtık.
CUMHURU CUMHURİYET İLE BULUŞTURDUK
Bizim iktidarımız ile milletimiz, yıllar sonra halkına hizmet eden anlayış ile buluştu. Devlet ile millet arasındaki dikenli telleri birer birer kaldırdık. Cumhuru cumhuriyet ile buluşturduk, devleti millet ile kucaklaştırdık. Memur Sen gibi sendikalarımızla kamu görevlilerimizin önemli talepleri hayata geçirildi. Demokratik haklar konusunda önemli atılımlar gerçekleştirdik.
Çalışanlarımızın lehine adımlar attık. 2010 Anayasa reformu ile toplu sözleşme hakkı getirildi.
O KARANLIK GÜNLER GERİDE KALDI
Ülkemizin en temel sorunlarından biri ayrımcılıktı. Kamu görevlilerimiz inançlarını yaşamak için fişleniyordu. İrticacı, gerici gibi ithamlarla mahcup ediliyordu. Namaz kılanlar, oruç tutanlar ve selamlaşanlar psikolojik baskıya maruz kalıyordu. Kamuda ideolojik baskı sistemleri konuşulmasını istemiyordu, kendi dışındakilere hayat hakkı tanımadılar. Hepsini birlikte deneyimledik. Baskının her türlüsünü birlikte yaşadık. Milletin iradesine ve demokrasimize vurulan zincirleri sizinle birlikte parçaladık. O karanlık günler geride kaldı.
Kamuda çalışan kadınlar artık hiçbir kısıtlama olmadan özgürce çalışabilmektedir. Başörtüsü yasağına son verildi. Bugün, başörtülü hakimlerden, valilerden, büyükelçilerden ve bakanlardan oluşan bir topluluk var. Hedefimiz bunları güvence altına almak ve gelecek nesillere bu iklimi sağlamaktır.
KAMUDA SENDİKALAŞMA 2024’TE 75.10’A ÇIKTI
Yasaklarla mücadelenin yanı sıra özlük haklarında da önemli adımlar attık. Asgari ücret kadar gelir vergisi muafiyeti sağladık. Ek gösterge düzenlemesini hayata geçirdik. Ana muhalefetin iptal ettirdiği toplu ikramiyeleri tüm kamu çalışanlarına ödenmesini sağladık. Göreve geldiğimizde kamuda sendikalaşma oranı %47,94 iken, 2024’te bu oran %75,10’a çıktı.
2025 yılı ocak ayı zamları ile en düşük memur maaşını 43 bin liraya ulaştırdık. Şimdi önümüzde yeni bir toplu sözleşme süreci var. 8. dönem kamu toplu sözleşme görüşmeleri Ağustos ayında başlayacak. Bu görüşmelerde sendika taleplerini dikkatle dinleyeceğiz ve kamu çalışanlarının refahını artıracak bir yol haritası çizmeye çalışacağız. 23 yılda kamu çalışanlarımız için verdiğimiz mücadele ve reformlar ortadadır. Türk ekonomi büyüdükçe toplumun her kesimine adaletli bir şekilde katma değer sağlamaya devam ettik.
İSRAİL İLE TÜM TİCARİ İŞLEMLERİ DURDURDUK
Türkiye, 100 milyar doları aşan depremin yaralarını sarma çabası içinde. Bir yandan da ülkemizin huzuru için çalışıyoruz. İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına karşı, 7 Ekim’den itibaren en net duruşu sergileyen ülke olduk. Soykırımcı İsrail ile ticari işlemleri durdurarak toplam 9 milyar dolarlık bir kaynaktan feragat ettik.
Ana muhalefet, Filistin direnişine yönelik asılsız iddialar ortaya atarken, biz Gazzeli kardeşlerimizin yanında kesin bir duruş sergiledik. İsrail ve destekçilerinin, İran’a yönelik saldırılarının daha büyük felakete yol açmaması için yoğun çaba gösteriyoruz. İran’ın egemenliğine ve bölgemizin güvenliğine yönelik saldırılara kimden gelirse gelsin asla tahammül etmiyoruz ve tepkimizi ortaya koyuyoruz. Yarın Lahey’e gideceğiz. Telafisi mümkün olmayan acıların yaşanmaması için seferberlik içinde çalışmalar yapıyoruz. Ülkemizi sakin sulara ulaştırma çabası içindeyiz. Günlük politikalarla değil, gelecek tehlikeleri öngörerek hareket ediyoruz. 86 milyon insanımızın güvenliğini sağlamak için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.
Muhalefet, birkaç kişinin çıkarlarını korumak için milletin ekmeğiyle oynuyor. Bölgemiz ateş çemberine sarılıyken yeni boykot listesi açıklamak, gaflet değilse ekonomiye açık bir savaş açmaktır. Ülkesini seven kimse bu durumu umursamaz. İşten çıkarmayacağız dediler ama fırsat bulunca on binlerce emekçiyi işten çıkardılar.
Kamuda çalışan 600 bin işçimizin toplu sözleşme süreci devam ediyor. Bu işçilerimizin büyük bir kısmı, taşerondan kadroya alındı. Koruyucu giyim donanımı konusundaki mağduriyetleri de çözeceğiz. Bununla ilgili kanun teklifi geçen hafta meclise sunuldu.
