

ABD ve İsrailli güvenlik yetkilileri, B-2 bombardıman uçaklarından atılan ve her biri 13 ton ağırlığındaki MOP bombalarının yanı sıra, ABD denizaltısından ateşlenen Tomahawk füzelerinin İsfahan tesisini “tamamen yok ettiği” ve Natanz ile Fordo tesislerine “ağır hasar” verdiği yönünde görüş belirtiyorlar.
FORDO’DA HAREKETLİLİK
İran’ın uranyum zenginleştirmek için kullandığı bu tesislere verilen büyük hasar, Tahran’ın nükleer zenginleştirme programına önemli bir darbe indirmiş olsa da, mevcut uranyum stoğunun akıbeti belirsizliğini koruyor. Yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyumun İran tarafından kaçırılmış olabileceği düşünülüyor. Ayrıca, uydu görüntüleri, saldırıdan birkaç gün önce Fordo tesisi çevresinde hareketlilik gözlemlendiğini gösteriyor. ABD ve İsrail, nükleer tesislere yapılan saldırının ardından zenginleştirilmiş uranyum stoğunun peşine düştü.
Nükleer silah üretimi için yüzde 90 oranında uranyum zenginleştirilmesi gerekmekle birlikte, Washington ve Tel Aviv, İran’ın elinde bulunan 400 kg’lık yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyum stoğunun kısa sürede silah üretilebilecek düzeye getirilebileceği görüşünde. New York Times’a açıklamada bulunan bir ABD’li yetkili, İran’ın elindeki zenginleştirilmiş uranyumun, kısa süre içinde 9 veya 10 nükleer bomba yapacak kadar yeterli olabileceğini dile getiriyor.