reklam
reklam
DOLAR39,7757% 0.03
EURO46,6972% 0.62
STERLIN54,6698% 0.62
FRANG49,6204% 0.41
ALTIN4.265,69% 0,13
BITCOIN107.252,130.1
reklam

Prof. Dr. Yılmaz: 'Yasaklı şehir olmamalı'

Yayınlanma Tarihi : Google News
Prof. Dr. Yılmaz: 'Yasaklı şehir olmamalı'
reklam

Samsun'un Karadeniz Bölgesi'nde önemli bir konumda bulunduğunu ve kumlu plajlarının turizm açısından büyük bir değer taşıdığını belirten Prof. Dr. Cevdet Yılmaz, deniz turizminin Samsun için oldukça önemli olduğuna vurgu yaptı.

Yaz mevsiminin kısalığı nedeniyle Samsun'da denize girme mevsiminin sadece 2 ay ile sınırlı olduğunu ifade eden Yılmaz, “Geçtiğimiz yıllarda gözlemlediğimiz üzere deniz mevsimi aynı zamanda boğulma vakalarını da beraberinde getirmekte. Bu durum, tüm kıyılarımız için büyük bir sorun” dedi.
“Yasak yerine önlem alınmalı”

Geçmişte fırtınalı havalarda denize girme yasağının uygulandığını hatırlatan Yılmaz, “Samsun Valiliği, fırtınalı havalarda denize girme yasağı getirmişti. Bu durum halk arasında büyük bir rahatsızlık yarattı. Samsun, özellikle denize girme konusunda 'yasaklı şehir olmamalı' düşüncesindeyiz. Aslında Türkiye'deki hiçbir şehir bu bağlamda yasaklı olmamalıdır” şeklinde konuştu.

Boğulmaların temel sebeplerine dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz, “Boğulmaların başlıca nedeni fırtınalı havalardır. Fırtınalı havalarda kıyıya yakın alanlarda deniz dibi morfolojisi dalga ve akıntılarla değişiklik göstermektedir. Bir hafta arayla aynı noktada denize girilse bile zemin değişiklikleri vatandaşlarımızı yanıltmakta ve sürekli yer değiştiren rip akıntıları insanları hazırlıksız yakalamaktadır. Samsun'da özellikle Atakum sahilleri yaz boyunca sadece iç kesimlerden değil, Tokat, Çorum ve Amasya gibi illerden de yoğun gün ziyaretçilerini ağırlamaktadır.

Gelenlerin büyük bir kısmı bu risklerin farkında olmadan denize girmekte, bu da can kayıplarına ve boğulma tehlikeleri yaşayan vatandaşlarımızda kalıcı hasarların oluşmasına yol açmaktadır. Bu olumsuzlukları önlemek için; fırtınalı havalarda denize girmekten kaçınmak, normal hava koşullarında bile rip akıntılarına dikkat etmek ve ıssız yerlerde yüzmekten kaçınmak gerekmektedir. Aileler, her ihtimale karşı yanlarında bir can yeleği bulundurmalılar. Tüm önlemler alındığında bile boğulma vakaları artıyorsa, kara yollarındaki tehlikeli noktalar gibi bazı bölgelerde yasaklar getirilmesi düşünülebilir. Ancak bu, son çare olmalıdır” ifadelerini kullandı.

reklam

YORUM YAP