Mansur Yavaş, “CHP'de yaşanan tartışmalara” dair yazılı bir açıklama gerçekleştirdi.
Birlik ve beraberlik mesajı veren Yavaş, “Bu durum sadece partimizin meselesi değil, aynı zamanda tüm muhalefet partilerinin sorumluluğudur. Eğer bir araya gelmezsek sadece mevcut durumu değil, geleceğimizi de kaybederiz. Torunlarımız bile bizi affetmez.” ifadelerini kullandı.
“Tek Yetkili Anayasal Kurum YSK'dır”
Uzun zamandır partilerine ve belediyelerine yönelik bir itibarsızlaştırma kampanyası olduğunu öne süren Yavaş, şu açıklamalarda bulundu:
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız dahil 11 belediye başkanımız cezaevinde. Haklarında bir iddianame bile bulunmamakta. Bu durumda partimizin 38. Olağan Kurultayı'na karşı açılmış bir dava da söz konusu. Bir hukukçu olarak belirtmek isterim ki, bu dava hukuk çerçevesinde ele alınırsa iktidarın istediği sonucu alması mümkün değildir. Çünkü tek yetkili anayasal kurum Yüksek Seçim Kurulu'dur. Ancak siyasallaşmış bir yargı düzeni içinde belirli bir beklenti oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bu beklentinin partimizde bir türbülans ve tartışma yaratmış olması beni çok üzüyor.”
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak iki ana hedefim var; Ankaralıların desteğiyle geldiğim bu görevde Ankaralılara hizmet etmek ve onların güvenini sarsmamak. Cumhur İttifakı'nın ülkemize dayattığı başkanlık rejimini sona erdirip, ülkemizin yeniden demokratik parlamenter sisteme geçmesini sağlamak amacıyla gayret göstermek.”
“Tartışmaların Sonlanması Şart”
Mansur Yavaş, 30 Haziran'daki dava süreciyle ilgili olarak, partililerinin mevcut Genel Başkan Özgür Özel ve önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu etrafında yürüttükleri tartışmaların, ne ülkenin demokratikleşme ve adalet mücadelesine ne de yurttaşların derinleşen yoksulluk sorununa bir katkı sunamayacağını belirtti.
Bu tartışmaların, parti kültürüyle bağdaşmayan bir dille ve önceki Genel Başkana yönelik hakarete varan ifadelerle yürütülmesinin kabul edilemeyeceğini vurgulayan Yavaş, şu şekilde konuştu:
“Ülkemizin sorunlarını çözme yetkisi yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi'ne aittir ve bu memleketin CHP'ye ihtiyacı vardır. Bununla birlikte iç meselelerle boğuştuğumuz izlenimini vermekten kaçınmalıyız. Bir hafta boyunca süregelen ve Cumhuriyet Halk Partililerin hoşnut olmadığı bu tartışmaların bir şekilde sona ermesi şart. Bu süreçte önceki genel başkanımız, mevcut genel başkanımız ve tüm partililerin birleşik bir duruş sergilemesi en büyük arzumdur; olması gereken de budur. Aksi takdirde, ben de dahil kimsenin siyaset yapmasının bir anlamı kalmaz. Benim iletmek istediğim yalnızca budur.”
