İstanbul'da bir birey, eşinin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, evliliği borçlandırarak sürdürdüğünü ve ilgisiz davrandığını ifade ederek boşanma davası açtı. Kadın ise evliliği süresince fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını, eşinin çeşitli suçlardan ceza aldığını belirterek karşı dava açtı. İlk derece mahkemesi her iki tarafı da kusurlu bularak kadının zina yaptığını, erkeğin ise şiddet uyguladığını karar verdi ve tarafların boşanmasına hükmetti. Ancak tazminat talepleri kabul edilmedi.
İSTİNAFIN KARARI ONANDI
Dosya istinafa taşındı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, zinanın mutlak boşanma sebebi olduğuna ve kadının sadakatsizliği nedeniyle tam kusurlu sayılması gerektiğine, erkeğin ise şiddet uygulamasının daha az derecede kaldığına karar verdi. Mahkeme, kadının tam kusurlu sayılmasıyla birlikte kocaya 10 bin lira manevi tazminata hükmetti.
Kadın kararı temyiz edince dosya Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'ne taşındı. Daire, “Zina yapan kadın ile şiddet uygulayan erkeğin eşit kusurlu sayılması gerektiğini” ifade ederek tazminat kararını bozdu. Yargıtay, kadının zina yapmadan önce de şiddete uğradığını, darp raporları ve ceza dosyalarının bulunduğunu belirtti. Yargıtay, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunu vurgulayarak, dolayısıyla hiçbirinin tazminata hak kazanamayacağını bildirdi. Tazminat verilmesini hukuka aykırı buldu. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi bu görüşe katılmayarak, zinanın mutlak boşanma sebebi olduğunu, şiddetle karşılaştırılamayacağını, dolayısıyla kadının tam kusurlu, erkeğin ise daha az kusurlu olduğunu ifade ederek yeniden tazminata hükmetti. Bu “direnme kararı” üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na taşındı.
KUSUR TARTIŞMASI YAPILMAZ
YARGITAY Hukuk Genel Kurulu, 12 Eylül 2024 tarihli kararında, zinanın mutlak boşanma sebebi olduğunu ve kusur değerlendirmesinin şiddetle karşılaştırılamayacağını vurguladı. Kurul, erkek eş lehine verilen tazminatın yerinde olduğunu belirterek istinaf mahkemesinin kararını onadı. Bu kararla, zina fiilinin sabit olması durumunda, diğer eşin kusurları artık evlilik birliğini sarsma kapsamında “eşit kusur” olarak değerlendirilmeyecek. Zina yapan eş “tam kusurlu” sayılacak ve diğer eş, tazminat dahil olmak üzere birçok haktan yararlanabilecek.
Warning: Undefined array key "ozellikler_videOzet" in /home/siyasimedyanet/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/single_vizyondakiler.php on line 120
İstanbul'da bir birey, eşinin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, evliliği borçlandırarak sürdürdüğünü ve ilgisiz davrandığını ifade ederek boşanma davası açtı. Kadın ise evliliği süresince fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını, eşinin çeşitli suçlardan ceza aldığını belirterek karşı dava açtı. İlk derece mahkemesi her iki tarafı da kusurlu bularak kadının zina yaptığını, erkeğin ise şiddet uyguladığını karar […]
