

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Bilimleri Fakültesi'ndeki araştırmacılar, Marmara Denizi'nde bulunan sünger, mercan ve hidroid canlılarının derin sulardaki dağılımı ve biyoçeşitliliği üzerine iki yıl önce bir proje başlattı. Üniversiteye ait 'R/V Yunus-S' araştırma gemisi ile Marmara Denizi'ne açılan Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Topaloğlu, Türkiye'de üretilen su altı robotu ile bu canlıları kayıt altına alırken, önemli örnekleri robot kolları ile seçtiklerini ifade etti. Doç. Dr. Nur Eda Topçu Eryalçın, yıllar boyunca incelediği Marmara Denizi'ndeki mercanların özel olduğunu vurgulayarak, “50 metre ve altında hangi mercanların bulunduğunu, hangi derinlikte yaşadıklarını ve bu mercanlara hangi süngerler ve hidroidlerin eşlik ettiğini tespit etmek adına bu projeyi oluşturduk,” şeklinde konuştu.
ÇALIŞMALAR BELGESELE DÖNÜŞTÜ
İÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından desteklenen 'Kuzey Marmara Denizi Sünger, Mercan ve Hidroid Topluluklarının (50-300 m) Derin Sularda Dağılımı ve Biyoçeşitliliği' başlıklı proje, 45 dakikalık bir belge filme dönüştürüldü. Belgeselin ilk gösterimi Kadıköy Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Proje yürütücüsü olan Doç. Dr. Topaloğlu'nun yönettiği 'Derin Marmara' adlı belgeselde, fakülte Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar gibi birçok araştırmacı yer aldı. İletişim Fakültesi'nden öğretim üyeleri belgeselin kurgusunu, müziğini, görüntü yönetmenliğini, kamerasını ve animasyonlarını gerçekleştirdi. Belgeselde Marmara Denizi’ndeki jeolojik araştırmalar yapan Prof. Dr. Naci Görür ve Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk gibi önemli isimler Marmara'nın geçmişi ve bugünü ile ilgili görüşlerini paylaştı.
'SINIRLARINI AŞAN ÇOK GÜZEL BİR PROJE OLDU'
Doç. Dr. Nur Eda Topçu Eryalçın, fen bilimleri ile sosyal bilimler alanında Türkiye'de ilk kez ortak çalışma gerçekleştirildiğini belirterek, “Dalış yapabildiğimiz derinliklerin ötesinde yerlerde, ilk kez yerli robotik cihazlarla görüntü alarak 50-300 metre derinlikte çalışmayı yaparken, bu bizim için çok güzel bir çıktı oldu,” dedi.
İletişim Fakültesi'nden Doç. Dr. Özlem Arda ise, “Sınırlarını aşan çok güzel bir proje oldu. Su bilimleri alanındaki hocalarımızla disiplinler arası en güzel örneklerden birini sunduk. Marmara Denizi'nin hem güzelliklerini hem de olumsuzluklarını ortaya koyan bu belgesel filmimizi hayırlı uğurlu olsun,” diyerek sözlerini tamamladı.
'BİLİM ADAMLARININ YAPTIĞI BİR FİLM'
Bilimsel araştırma yaparak bir belgesel ortaya çıkaran Doç. Dr. Bülent Topaloğlu, Marmara Denizi'nde başlattıkları projenin, diğer bilim insanlarının katkılarıyla farklı bir çalışmaya dönüştüğünü açıkladı. “Marmara Denizi'nin derin sularındaki toplulukları araştırırken, başlangıçta bu projenin filmini yapmayı düşünmüştük, ama sonra işin rengi değişti. Marmara çok özel bir deniz, niçin bir film yapmıyoruz dedik. Hocaların değerli katkısıyla böyle bir film çıktı. Bu film, bilim insanlarının bilim anlayışıyla oluşturulmuş farklı bir eser. Elbette daha iyileri var ama burası bilim insanlarının yaptığı bir film. Gerçekleri göstermek istiyoruz ve umarım bu yolda başarılı oluruz,” ifadelerini kullandı.