Alınan bilgilere göre, Gümüşhane genelinde en yüksek kene vakaları Kelkit ve Şiran ilçelerinde kaydedildi. Şiran'da 10, Kelkit'te ise 8 vaka tespit edildi. Uzmanlar, bu iki ilçede vakaların daha sık görünmesini iklim şartları ve yoğun hayvancılık faaliyetleri ile ilişkilendiriyor. Gümüşhane Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ahmet Furkan Kurt, Kelkit'in ikliminin keneler için uygun olduğunu ve bölgede yaygın olan hayvancılık nedeniyle kenelerin evcil hayvanlar (inek, koyun, köpek) aracılığıyla hızla yayıldığını belirtti. Ayrıca, Kelkit'te vaka sayısının ilçe merkezi ve köylerin genelinde görüldüğünü vurguladı. Dr. Kurt, kenenin hayvanlar aracılığıyla taşınıp yayıldığını açıkladı. Bunun yanı sıra, kenelerle ilgili kamuoyunda bilinen yanlış inançlara dikkat çekerek her kene türünün aynı olmadığını, bazı türlerin daha zararlı ve bulaşıcı olabileceğini ifade etti.
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ahmet Furkan Kurt, “Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), keneler aracılığıyla taşınan bir virüs ile ortaya çıkan ve ateş, baş ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır durumlarda kanama gibi belirtilerle seyreden, potansiyel olarak ölümcül bir enfeksiyon hastalığıdır. Ülkemizde ilk KKKA tanısı 2003 yılında konulmuş olup, kenelerin aktif hale geldiği ilkbahar ve yaz mevsimlerinde vakalar sıklıkla görülmektedir. Gümüşhane'nin de içinde bulunduğu Kelkit vadisindeki keneler, KKKA hastalığı açısından yüksek risk taşımaktadır. Hastalık, genellikle insan vücuduna kenenin tutunmasından 1-3 gün (maksimum 9 gün) sonra, enfekte kan, vücut sıvıları ve diğer dokularla temas sonucunda ise 5-6 gün (en fazla 13 gün) içinde ortaya çıkmaktadır” diye konuştu.
Uzm. Dr. Kurt, “Bu hastalıktan korunmak için kanıtlanmış bir aşı bulunmamaktadır ve mevcut tedavi yöntemleri yalnızca semptomatik destek sağlamaktadır. KKKA açısından riskli bölgelerde yaşayan bireylerin bilgi sahibi olmaları ve korunma tedbirlerine dikkat etmeleri oldukça önemlidir” dedi. Kırım-Kongo Kanamalı Ateşinden korunmanın yollarını anlatan Kurt, “Kene açısından riskli alanlara (tarla, bahçe, orman, piknik alanları) giderken mümkün olan en fazla vücut örtüsü sağlayan açık renkli giysiler giyilmesi, pantolon paçalarının çorapların içine sokulması önerilmektedir. Riskli bölgelerden döndükten sonra bireyler, hem kendilerini hem de çocuklarını kene varlığı açısından kontrol etmelidir. Kene, ne kadar erken çıkarılırsa bulaşma riski o kadar az olacaktır. Eğer kene vücuda tutunduysa, hemen çıplak elle dokunmadan, uygun bir malzeme (bez, eldiven, naylon poşet gibi) ile keneden uzaklaştırılmalıdır. Kene tutan kişilerin, ateş, baş ağrısı, halsizlik, kas ağrısı, bulantı, kusma, ishal gibi bulgular açısından 10 gün boyunca dikkatle izlenmesi ve belirtiler belirdiğinde hemen bir sağlık kuruluşuna başvurması gerekmektedir. Eğer kişi keneyi kendisi çıkaramıyorsa, en yakın sağlık kuruluşuna acilen gitmelidir. Kene çıkarıldıktan sonra tutunma bölgesine antiseptik solüsyonlar uygulanmalıdır. Kene ile ilgili her durumda dikkatli olunmalı, tedbirli davranılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Warning: Undefined array key "ozellikler_videOzet" in /home/siyasimedyanet/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/single_vizyondakiler.php on line 120
Alınan bilgilere göre, Gümüşhane genelinde en yüksek kene vakaları Kelkit ve Şiran ilçelerinde kaydedildi. Şiran'da 10, Kelkit'te ise 8 vaka tespit edildi. Uzmanlar, bu iki ilçede vakaların daha sık görünmesini iklim şartları ve yoğun hayvancılık faaliyetleri ile ilişkilendiriyor. Gümüşhane Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ahmet Furkan Kurt, Kelkit'in ikliminin keneler için uygun olduğunu […]
