Konya doğumlu 62 yaşındaki emekli ziraat teknisyeni Hüseyin Ceylan, Tarım ve Orman Bakanlığı görevinde çeşitli illerde arıcılık eğitimi verdi.
Ceylan, annesinin kanser tedavisi sürecinde arı ürünlerinin faydasını gördükten sonra bal, polen, propolis, arı sütü ve arı zehri gibi ürünlerle apiterapi eğitimi almak üzere yurtdışına gitti. Karaburun'da 16 yıl önce kurduğu arı çiftliği ile 400'e yakın arı kovanını Ege ve Akdeniz bölgelerinde farklı noktalara taşıyor. 
Ceylan, çiftliğinde alerji ve solunum yolu hastaları ile bağışıklık sistemi zayıf olanlara alternatif tedavi imkanı sunuyor. “Arı yatağı” olarak adlandırdığı terapi odalarında arı kovanından gelen havayı soluyarak ve kanat sesleri eşliğinde rahatlatıcı bir atmosfer sunan merkez, tedavi almak isteyenlerin ilgisini çekiyor. 
BAŞKA ÜLKELERDEN DE GELEN VAR
Hüseyin Ceylan, apiterapinin sağlık yararlarının dünya genelinde bilimsel olarak kabul gördüğünü belirtti.
Arıların çeşitli bitki ve su kaynaklarını kullandığını ifade eden Ceylan, “Özellikle fitoterapide kullanılan materyalleri, endemik bitkilerin polen ve nektarlarıyla birlikte propolisteki etken maddeleri kovanlarına taşıyorlar. Arı kovan havası, fitoterapi ve aromaterapi için gerekli içerikleri barındırıyor. Bu bileşenleri insan sağlığına zarar vermeden bir dozda hazırlamak zor, ancak arılar bunu kendi başlarına yapıyor.” şeklinde konuştu. 
Ceylan, apiterapi uygulamasının alerji, astım, bronşit, depresyon, migren ve zayıf bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkileri olduğunu belirterek, “ABD'den bir aile Kovid-19 sonrası tat ve koku kaybı şikayetleriyle geldi. Şimdi yavaş yavaş koku ve tatlarını geri kazanmaya başladılar. İstanbul'dan ve Azerbaycan'dan misafirlerimiz var, Almanya'dan gelenler de bulunuyor.” dedi. 
“KOKU ALMAYA BAŞLADIM”
ABD'den merkeze gelen Çiğdem Kaya, Kovid-19 teşhisi konulmamasına rağmen 2 yıldır koku alamadığını belirterek bu yüzden merkeze başvurduğunu söyledi.
Kaya, apiterapiden duyduğu memnuniyeti ifade ederek, “4 gün önce geldik. Farkı hissetmeye başladım. Bazı kokular gelmeye başladı. Hepsi değil ama birkaç kokuyu almaya başladım. Böyle bir şey beklemiyordum. Maske taktığınızda havanın geldiğini hissediyorsunuz.” dedi.
Sabri Şahin de 10 yıldır hem tat hem de koku alamadığını, doktoru tarafından merkeze yönlendirildiğini ve şu anda koku ve tat almaya başladığını aktardı.
16 YILDIR GRİP OLMADIM
Ali Hikmet (82), 16 yıl önce kanser tedavisi gördüğünü, o günden beri bağışıklık sistemini güçlendirmek için her yıl merkeze geldiğini anlatarak, “16 yıldır ne nezle ne de grip oldum. Ne de başka bir hastalık geçirdim. Arıların böyle bir özelliği olduğunu bilmiyordum.” dedi.
