reklam
reklam
DOLAR39,9716% 0.2
EURO47,1181% 0.18
STERLIN54,5904% 0.03
FRANG50,3041% 0.18
ALTIN4.252,59% -0,51
BITCOIN109.447,541.28
reklam

Adalete Karşı Çocuk Kalkanı

Yayınlanma Tarihi : Google News
Adalete Karşı Çocuk Kalkanı
reklam

İstanbul'un Kartal ilçesinde bir mühendis, evinden yaklaşık 493 bin lira değerinde ziynet eşyası kaybetti. Güvenlik kameraları sayesinde kimlikleri belirlenen iki kadın, 1 Temmuz'da Başakşehir'de yakalandı. Şüphelilerden biri 18 yaşındaki Hülya Sucu, diğeri ise 38 yaşındaki Pınar Ura'ydı. Ura'nın toplamda 167 evden hırsızlık kaydı, 2 kimliğe veya kimlik bilgilerine ait sahte kullanım suçlarından 1 resmi belgede yalan beyan suçu ile birlikte 170 suç kaydı vardı. Ayrıca, 4 konut dokunulmazlığını ihlal ve 7 hırsızlık olayından dolayı toplam 11 arama kaydı bulunmaktaydı.

Defalarca Yakalanıp Serbest Bırakıldı

Ura, geçmişte birçok kez yakalanmış ancak sık sık serbest bırakılmıştı. 2022 yılında hamile olduğu gerekçesiyle hakkında verilen yakalama kararı iptal edilmiş, kısa bir süre sonra yeniden gözaltına alınmasına rağmen yine serbest bırakılmıştı. 2025'te tekrar gözaltına alındığında 12 çocuğu olduğunu ve en küçüğünün yalnızca birkaç aylık olduğunu belirterek tutuklanmaktan kurtuldu. Ardından Anadolu, İstanbul, Bakırköy ve Gaziosmanpaşa adliyelerine sevk edilen Ura, her dosyasında ifade verdikten sonra serbest bırakıldı. Sadece yanında yakalanan Hülya Sucu, kesinleşmiş hapis cezası nedeniyle tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Bu olay, daha önce Hürriyet'in özel haberinde gündeme gelen Ceylan Çiçek dosyasını düşündürdü. Çiçek, toplamda 472 yıl hapis cezasına rağmen hamileliği gerekçesiyle sık sık serbest bırakılmıştı. Şimdi benzer bir durumu Pınar Ura yeniden sergiliyor. Ancak bu kez yalnızca hamilelik bahane değil, “Küçük çocuğum var” bahanesi de yargıdan korunmanın bir aracı haline gelmiş durumda.

‘Çocuğun Yüksek Yararı Gözetiliyor’

Hamilelik nedeniyle verilen koşullu serbestlikleri ele alan avukat Gizem Gonca, şu açıklamalarda bulundu: “Kanuna göre, gebelik sürecinin cezaevi koşullarında olumsuz etkileri varsa ve işlenen suçun niteliği açık ceza infaz kurumunda kalmayı engelliyorsa, cezanın dışarıda infazına karar verilebilir. Bu erteleme sadece hamilelik için değil; akıl hastalığı, ciddi sağlık sorunları veya çocuğun hastalığı gibi nedenlerle de yapılabilir. Özellikle küçük çocukların cezaevinde büyümemesi ve annesinin bakımına ihtiyaç duyması durumlarında çocuğun yüksek yararı gözetilmektedir. Yargı mercileri, hamileliğin yalnızca cezaevinden kaçış aracı olarak kullanılıp kullanılmadığını da dikkate almaktadır. Suçların tekrarlanması ve her defasında aynı gerekçenin sunulması durumunda, mahkemeler takdir yetkisini kullanarak tutuklama kararı verebilir. Bu tür durumlarda sağlık raporları ve hastane belgeleri dikkatle incelenmektedir. Eğer anne cezaevindeyse ve çocuğun velayetini üstlenecek bir aile üyesi yoksa, çocuk devlet koruması altına alınmaktadır.”

reklam

YORUM YAP